Ulusal Birlik Üzerine…

Ulusal Birlik Üzerine…

Politik insanların çoğu “ulusal birlik”ten söz ederken, kendi kafalarında oluşturdukları ulusal birlik kriterlerine uymayan herkesi de “birlik karşıtı” ilan ediyorlar.

Ama kimse ulusal birliğin en sade, en basit ve en sağlam koşulları/olabilirliği üzerinde durmuyor.

Ulusal birlik diyen eski politik aktörlerin hemen hemen hepsi, kendilerini merkeze alıp herkesin kendi etraflarında toplanmasını/dönmesini “ulusal birlik” olarak algılıyorlar. Bu eski “şefler” veya şeflik hevesi olanlar, kendilerinin içinde olmadığı ve yönetim kadrosunda yer almadığı hiçbir girişime olumlu bakmazlar; dahası “merkezde” yer almadıkları tüm girişimleri sabote etmeye çalışırlar.

Karmaşık gibi görünen sorunların çok basit bir yönü olur her zaman. Bu genel kural zor gözüken ulusal birlik için de geçerlidir.

Ulusal birlik,

Ulus olmaktan kaynaklanan hakları savunan her kesimi içermelidir.

Hiçbir kesimi dışlamamak için de ortak payda olarak Kürdlerin Devletleşme Hakkını tek ilke olarak belirlemek yeterlidir.

Birliğin geri kalan tüm çalışmaları, çabaları bu tek ilkeden hareketle belirlenmelidir.

Bu tek, ortak ve temel ilkeyi (Devletleşme Hakkını) benimsemeyen kesimler birliğe asla dâhil edilmemelidir.

Devletleşmeden yana olanlar, entegrasyoncular ile her türlü siyasi bağını mutlak şekilde koparmalıdır…

Ulusal birliğin hangi zeminde, hangi amaç etrafında oluşacağı bu kadar yalın ve basittir.

Zor koşullarda ortadan kaybolan ve güvenceli barınaklara sığınan “şefler”, uygun koşullarda piyasaya çıkıp ulusal birlik söylemi altında kendilerini yeniden pazarlayabiliyorlar.

Aralarında hiçbir ideolojik çelişki olmamasına karşın, eskilerin (bakkal dükkânı açar gibi) özel birer parti kurma çabaları; etraflarında üç-beş sağlam mürit bulduklarında kendilerini “ulusal lider” görmeleri hastalıklı hallerini ve Ulusal Birlik önündeki engelleyici konumlarını yeteri kadar gösteriyor. Bu gerçeği görmeden ve uygun tavır takınmadan “ulusal birlik” teorisyenliğine soyunmak, akıl hocalığına kalkışmak komik duruma düşmekten başka bir şey ifade etmiyor.

Ulusal birlik,

Ne süslü laflara ne de cilalanmış eskimişlere ihtiyaç duyar; samimi insanların basit, yalın ilkesel birliğine ihtiyaç duyar sadece…

Ulusal Birlik;

Farklı seslere tahammülsüzlük olmadığı gibi, tek bir anlayışın egemen olması da değildir. Hele hele ulusal taleplerden vazgeçmiş bir partinin bünyesinde bir araya gelmek hiç değildir.

Sağlıklı bir birlik anlayışı;

Kürdistan’daki farklı düşüncelerin kendi özgünlüğünü koruyarak, Ulusal Sorun kapsamında birlikte hareket edebilmeyi içselleştirmektir.

Bundan dolayı da Kürdistan’da,

İslamcıların, sosyalistlerin, liberallerin, milliyetçilerin, anarşistlerin ve diğer anlayışların varlık kazanarak politik sürece müdahale etmesi parçalanmışlık olarak değerlendirilmemelidir.

Şayet Ulusal Sorun gibi ortak ve öncelikli bir amaçları varsa ve bu amaç için birlikte hareket edebiliyorlarsa, bu çok seslilik-renklilik Kürdistan halkı için bir kazanımdır.

Bu çok seslilik;

Egemen anlayışın alternatifsiz olmaktan kaynaklı avantajlı durumunu ortadan kaldıracağı gibi, Kürdistan’ın yurtsever potansiyelini Kemalizm’e veya başka bir çirkinliğe peşkeş çekenlerin pervasızlığına da son verecektir…

Süleyman Akkoyun

Diğer Haberler