Cemil Bayık süreç değerlendirmesi yaptı; İran, Irak ve Türkiye’ye mesaj gönderdi, Kürt birliğinden söz etmedi

Cemil Bayık süreç değerlendirmesi yaptı; İran, Irak ve Türkiye'ye mesaj gönderdi, Kürt birliğinden söz etmedi

KCK Yürütme Konseyi Eş Başkanı Cemil Bayık’ın Sterk TV’ye vermiş olduğu son röportaj PKK’nin yeni dönemde yola nasıl yürümek istediğine dair önemli işaretler taşıyan bir röportajdı.

Cemil Bayık Öcalan ve Devlet arasındaki görüşmelere dönük olarak “Ne Reber Apo’dan ne de devletten bize gelmiş bir şey yok” diyerek PKK’nin İmralı sürecinin dışında olduğunu iddia etti.  Öcalan ve Türk devleti arasındaki görüşmelerden memnuniyetsizliğini dile getirdi ve “Devlet Başkan Apo’ya bu görüşmelerle itibarsızlaştırıyor” diyerek bir anlamda Öcalan’a da dolaylı mesaj göndererek Öcalan’a da bir sınır çizmek istedi.

KCK Eş Başkanı Cemil Bayık PKK’nin İrancı ismi olarak bilinen biri. 2013 yılından sonra da PKK’nin Ortadoğu’daki gelişmelerde İran cephesinde yer alma stratejisine de liderlik etti. İran’ın son bir içinde Ortadoğu’da üst üste aldığı yenilgiler doğal olarak Bayık’ın yenilen stratejisi anlamına da geliyor.   Cemil Bayık hem Öcalan’a hem de Murat Karayılan’a karşı bir mücadele vererek PKK’yi büyük oranda kontrol etmeyi başardı ve şimdi bu yenilgiden de birinci derecede sorumlu isimdir.   Bayık bu nedenle PKK’yi getirdiği pozisyondan çıkarmak için kolları sıvamış görünüyor. Bayık’ın son dönemde üst üste TV’ye çıkıp konuşması ve özellikle de bölge güçlerine açık mesajlar göndermesinin altında da bu var.  Yada daha açık bir ifade ile söylemek gerekirse “Cemil Bayık PKK’ye yeni bir hami arıyor”. Biraz daha sert bir ifade ile de şu söylene bilir “Bayık PKK’yi yeniden kime pazarlayacağının hesabını yapıyor”.

Evet bazıları bu ifadelerimizi sert bula bilir hatta “PKK Ortadoğu dengelerinde bir çıkış arıyor, üçüncü yol siyaseti yapıyor vb” ifadelerle PKK’nin pozisyonunu siyasi esneklik vb ile izah etmek isteye bilir. Ama gerçek bu değildir.  Gerçek şudur: PKK ve askeri gücü Ortadoğu’da artık paramiliter bir güçtür. Kim tarafından himaye edilirse onlar için çalışıyor. Kürt halkını talepleri için değil kendi çıkarları için taraflarla pazarlık yapıyorlar.

Bunları sadece Cemil Bayık’ın son olarak Sterk TV’ye verdiği röportajda bile göre bilirsiniz. Bir iki örnek verelim.

Cemil Bayık’ın Türkiye için totalde söyledikleri şöyle: Önder APO Türkiye’nin sonunun Osmanlı’nın sonu gibi olmasını istemiyor… PKK’nin çok fazla alternatifi var ve bu alternatifleri de kullanabilir. Böyle bir durumda Türkiye zarar görecektir. Türkiye’nin böyle bir duruma düşmesini istemiyoruz. Kemalizm Kürtler ile anlaşarak düze çıkmıştı.

PKK ve Öcalan neden Türkiye’nin sonunun iyi olmasını istiyor ki, Türkiye parçalansın, ne olacak? Kürtler bundan daha karlı çıkacak. Üstelik Kemalizm Kürtlerle anlaşmadı Kürtleri kullandı  daha sonra katletti, fakat Cemil Bayık Kemalizm iyi bir şey yapmış gibi davranıyor.

Cemil Bayık’ın Irak için söyledikleri: Irak devletini parçalamak istiyorlar.. Sanırım Irak da bu yaşananlardan kendisi için bir sonuç çıkarmıştır. Eğer hala bir sonuç çıkarmadıysa kendi eliyle ölümüne sebep olur. İran yenilgi aldı ama Irak’ta direnecektir. Irak onun için diğer yerlerden daha önemli.

Cemil Bayık neden bu çok yönlü ifadeleri kullanıyor çünkü PKK, Irak’ın İran ve Türkiye arasında bir hegemonya savaş alanı olacağını görüyor ve her iki tarafa da bizi kullanabilirsiniz diye mesaj veriyor. Pazarlık alanı açıyor. Hatta artık Ortadoğu da İbrahimi ittifak var yani İsrail var diyor ve ekliyor siz bizi kullanmazsanız “İsrail var, o bize başka imkanlar vermeyi teklif ediyor” o bizi kullanır.

Cemil Bayık “Kim Kürtleri yanına alırsa o kazanacak” diyor. Fakat bu gerçeğe rağmen “Kürtler gelsin yan yana duralım, Kürtler gelin birlik olalım mesajı vermiyor.” Çünkü PKK’nin varlığı Kürt meselesinin çözümüne değil Kürt meselesinin çözümsüzlüğüne dayalıdır.  PKK hiçbir parçada çözüm istemiyor. PKK’nin en korktuğu şey Erbil ve Irak hükümetlerinin gerçek anlamda anlaşmasıdır. YNK ve KDP’nin beraber gerçek bir hükümet kurmasıdır. Çünkü bunlar olursa bir kaos olmaz ise PKK’nin kendini Bağdat’a pazarlama şansı yoktur. PKK’nin Haşdi Şabi arması ile Şengal’de kalma şansı yoktur.

PKK, İran’ın Kürtlere idam cezası vermesinden rahatsız değildir. Neden İran devleti Paxşan Azizi ve Trife Muradi’ye idam veriyor PJAK üyesidir diye ama PJAK’ı yöneten Cemil Bayık ve Karasu gibi isimler İran’ın kolları altında yaşıyor.  Eğer İran’da Kürt meselesi çözülse PKK’nin İran’la pazarlık yapma şansı yoktur.

PKK, Rojava’da da Kürtler arası birlik istemiyor. HSD yönetiminin de hiçbir tarafla gerçek bir uzlaşma yapmasını istemiyor. PKK’ye pazarlık alanı açacak kadar hareket etmesini istiyor.

Tekrar ediyorum: PKK, bir paramiliter güçtür. Paramiliter güçler sorunlarının çözümünün adresi değildir. Paramiliter bir gücün Kürt ulusal birliği yapmasının imkanı yoktur.  Kürtler bu gerçeği görüp, PKK’yi aşmak zorundadır.

Diğer Haberler