PKK medyası son iki yıldır Abdullah Öcalan’ın İtalya’dan çıkmasında KDP’nin rolü olduğunu belirtip “KDP, uluslararası komplonun bir parçasıdır” diyorlar. Anlaşılır bir şey çünkü PKK olayları gerçeklere göre değil siyaseti neyse ona göre yeniden yeniden pişirir sunar. Şimdilerde dünyada ve Kürdistan’daki tüm kötülüklerin KDP eli ile yapıldığını iddia ediyorlar. Onlara göre Tusunamilerin, dünya savaşlarının, depremlerin, ozon tabakasındaki delinmenin, vurulan PKK’lilerin, dünya ekonik krizinin nedeni KDP’dir. Bir dönemdir “Başkanımızın İtalya’da kalmasına KDP engel oldu” diyorlar. Büyük ihtimal bu yalanı şişirip şişirip bir müddet sonra “Başkanımızı Kenya’da KDP güçleri tutuklayıp, Türkiye’ye götürdü” diyecekler.
Zübeyir Aydar başını kadınlardan ve yemek tabağından kaldırıp konuşmuş
“Öcalan’ın İtalya’da kalmasına KDP engel oldu, İtalya’ya dosya verdi” yalanı ilk ortaya atan Zübeyir Aydar’dır. Zübeyir Aydar bu işin mimarı değildir, PKK yönetimi söyle demiştir, söylemiştir. Zaten kendisi kafasını kadınlardan ve yemek tabaklarından kaldırıp çok siyasi şeyler düşüne bilen biri değil. Bilenler bilir. Ama sözü söylemekle görevlendirilmiş, o da söylemiş. PKK’lilerde hiç utanmadan arlanmadan aynı şeyi tekrarlamış.
Öcalan Şam’dan çıktığı 1998 yılında şimdiki gibi internet te olmadığı için büyük ihtimal KDP’lilerde meseleyi herkes gibi radyodan duymuştur. KDP hiçbir zaman hiçbir yerde PKK’yi bir yerden çıkarmaya çalışmadı. Hatta tam tersine PKK her zaman KDP’ye dost görünerek bir yerlere gelmiştir. Şimdi ise kendisine gösteriler vefa ve dostluğa karşı büyük bir ihanetle cevap vermektedir.
Öcalan için yapılan kampanyaları Barzaniler imzaladı
Öncelikle 1990’dan günümüze değin hiçbir zaman KDP, PKK’ye saldıran taraf olmadı. Her zaman PKK, KDP’ye saldıran ve ilk mermiyi sıkan oldu. Ayrıca Öcalan’ın yakalandığı ilk andan itibaren Başkan Barzani mesaj yayınlayarak “Bir Kürdün böyle yakalanmasının, kendisini ne kadar üzdüğünü” belirtti. Öcalan yakalana değin PKK ve KDP arasında çatışmalar vardı. Öcalan yakalandığı gibi KDP, PKK’ye yaptığı saldırıları durdurdu. YNK ve PKK arasındaki 2000 savaşında KDP olmazsa PKK’liler İran ve YNK arasında boğulmuştu.
Öcalan için 2005-2008 yılında başlatılan “Öcalan siyasi irademdir” kampanyası için Hewler’de direk KDP’nin izni ile standa açıp binlerce imza toplandı. 2013 yılı mayıs ayında yine Öcalan için başlatılan imza kampanyasını KDP adına Neçirvan Barzani ve KDP’li bakanlar imzaladı. Başkan Barzani bizzat “Ben bir Kürdü cezaevinde görmek istemiyorum” diyerek Öcalan’ın durumundan ne kadar etkilendiğini söyledi. Barzaniler 40 yıldır PKK karşıtı bir ittifak yapmadı, sadece kendisine yapılan saldırılara karşılık verdi.
PKK, vefasızlık ve ihanet efsanesi
45 yıldır PKK’yi takip eden ve tarihini iyi bilen biri olarak söyleyeyim, siz PKK’ye ne yaparsanız yapın sonunda ona yaptığınız iyiliklerin misli kadar ihanete uğrayacaksınız. PKK için hiçbir ilke yoktur. Tek ilke kendi çıkarıdır, dost, yardımlaşma şu bu hepsi laf olsun diye söylenmiştir. Öcalan tutuklanır örgütünü, gerillasını satar, örgütü ihtiyaç duyar dostlarını satar, böyle alttan üstü bir vefasızlık ve çıkar örgütüdür. Bir efsanedir PKK’nin ihaneti…
Öcalan’ı kim teslim etti? Tek suçlu olmayan Türk devleti…
Evet şimdilerde PKK KDP’ye düşman olduğu için Öcalan’ın başına gelecek her şeyden Öcalan’ı sorumlu tutuyor. Bir arada “İmralı sisteminin sorumlusu KDP’dir” diye bir şey söylemişlerdi.
Dedik ya 25 yıl oldu hala Öcalan’ı kimin teslim ettiğini araştırıyorlar. Bese Hozat bu yıl çıkıp “Yunanistan, Mısır, Fransa, İsrail, ABD Önderliğimize komplo yaptı, İran’ın rolü pek yoktu” dedi. İran’ın tahsis ettiği yerde ve onun koruması altında yaşayınca Bese Hozat İran’ı kayırmak zorunda kalmış. Ve her nedense 25 yıldır herkesi suçlayan PKK ve Öcalan bir tek Türk devletini suçlamıyorlar. Oysa ki iki suçlu ve planlayıcı vardı: Öcalan ve Türk devleti.
PKK’lilerin KDP’yi Öcalan meselesinde suçlamasının hiçbir tarihi ve belge değerinde kanıtı yoktur. KDP’nin Öcalan için yaptığı bin tane iyi şeyin kanıtı vardır ama tek bir kötü girişiminin kanıtı yoktur. Fakat Öcalan’ın kendi ayağı ile tıpış tıpı Türkiye’ye gittiğinin kanıtı vardır. Onu bırakın ilk saniyede “Benim annem Türk, Türk devletine hizmet etmek istiyorum” dediğine dair kanıtlar vardır. Zübeyir Aydar bunu en iyi bilenlerdendir…