Kürtler kayyumlara karşı nasıl mücadele edebilir?

Kürtler kayyumlara karşı nasıl mücadele edebilir? DEM Parti, AKP; Erdoğan, Türkiyelileşme

3 Haziran tarihinde Hakkari belediyesine kayyum atanması ile başlayan tartışmalar devam ediyor.  Esasta Kürtlerin şu an gündemine alması gereken şey “Kayyumlara karşı nasıl mücadele edileceği” sorusudur.  Bunun içinde öncelikle “Türk devletinin kayyum siyaseti” doğru anlaşılmak zorundadır. Haliyle Kürt cephesine bakılınca Kürtlerin kayyum siyasetini doğru anlamadığı görülmektedir. Kürtler hep bir ağızdan “Kayyum AKP-MHP iktidarının demokrasi güçlerine darbesidir” demektedir.

Açık belirtmek gerekirse bu ibareye inan Kürt kayyumlara karşı hiçbir şey yapamaz, çünkü sorunun kendisini doğru tarif etmemiş demektir.  Gerçek şudur;

İlk olarak; kayyum siyaseti AKP iktidarı ile ilgili veya demokrasi güçleri ile ilgili değildir. Kayyumlar sömürgeci Türk devletinin derin aklının Kürtleri manipüle etme siyasetinin bir ürünüdür. Kayyum bir Türkiye’nin bir iç sorunu değil Kürdistan’ın sömürge olması sorunu ile ilgilidir.

İkinci olarak; kayyumlar AKP ile başlamamıştır Kemalist Cumhuriyetin kurulduğu tarihten itibaren Kürtler kayyumlarla yönetilmektedir. Kürtler bu iki gerçeği görmedikçe ve Türk devlet sistemini ve sömürgeci kimliğini doğru tanımlamadıkça açık ve örtülü kayyumlardan kurtulamayacaklardır.

Hakkari’ye 3 Ağustos tarihinde atanan kayyum da Türk derin devletinin bir aklının sonucudur. Kürtler kayyum girdabına sürüklenip yaratılan kaos içinde yeni bir kimlikle Türk devletinin başka bir kanadına sürüklenip oyalanmak isteniyor. Türk derin devleti 2003 yılında Kürtleri Ergenkoncu-Kemalist kanattan kopararak “Türk islamcı çizgisi AKP’ye kaydırmış ve 2015 yılına değin Kürtler 12 yıl boyunca AKP’nin “Kürt sorunun çözmeye yatkın bir yapı olduğu, devlet içindeki Kemalist ve miliyetçileri yendikten sonra Kürt sorunun çözeceğine” inandırıp 12 yıl boyunca oyaladı. Ortadoğu’da her şeyin değiştiği dönemde Kürtler AKP’nin güçlenip Kürtlere haklarını vermesini bekledi-bekletildi.

2015 yılından günümüze değin de 9 yıldık Kürtler yine çarpıtılıp “AKP kötüdür, onu yenecek iktidar Kürt sorunun çözecek” diyerek oyalanıyor.  Ergenekoncu çizgiden AKP’nin kollarına ve insafına Kürtler iten el şimdi de Kürtleri tekrar Kemalist CHP’nin kolları ve insafına terk ediyor. Yani Kürtler 20 yıldır geleceklerini Türk  devleti içindeki kanatların çatışmasına bağlamış, bekliyor.

Kayyum siyasetinden kurtuluşu CHP’de aramak sadece ve sadece bir bilinç çarpıtmasıdır, oyalama taktidiğidir. Türk devleti Ortadoğu kaosunda sömürgeci sisteminin yıkılmasını engellemek için  Kürtleri bu kanatlar arası savaşta o taraftan bu tarafa savurarak ömrünü uzatmaktadır. Hakkari kayyumu Kürtleri CHP’nin kucağına itmek için yapılmıştır.

Bazı Kürt yazarlar kayyum atanması için “AKP’nin yavaş intiharı” yorumu yapmaktadır. Evet, Hakkari’ye kayyum atanması AKP’nin Kürtlerle arasındaki köprüleri yıkması anlamına gelmektedir aynı biçimde Kürtlerin bu kayyum ile CHP’ye meyil göstermesi de Kürtlerin intiharıdır. Kürtler Türk devlet sisteminin girdabından kurtulup sömürgeci sistemi yıkacak bir zihniyet, bakış ve mücadele yöntemi geliştirmelidir.

Net söylemek gerekir, DEM Parti bunu yapabilecek formasyona sahip değildir. DEM Parti legal bir partidir, söyleyebilecekleri sınırlıdır fakat tek mesele bu değildir. DEM Partinin sadece yazılı programı değil zihniyete de anti-sömürgeci değildir. DEM Parti Kürtleri CHP’ye yani Türk devletinin asıl sahibi olan Kemalistlerin kucağına taşıyacak bir köprü partisidir.

DEM Parti’nin bu kimliğini de kendisi belirlememiştir. Bunu belirleyen PKK yönetimidir. Türkiye’de Kürtlerin Türk devletinin çarkını çeviren dişli olmasını sağlayan Abdullah Öcalan’ın “Kemalizmi, Türk-Kürt meselesinin çözüm noktası” olarak göstermesidir. Net olmak gerekir:

1.Kemalizm, Kürdistan sömürgeciliğinin çözümü değil nedenidir?

2.Kemalizm sonradan Kürt karşıtı olmamıştır. Kemaliz baştan itibaren tek millet, tek dil ve tek bayrak çözümünü benimsemiş İttihat Teraki’nin devamıydı.

3.Kemalizm Kürtler Cumhuriyetin ortağı olarak görmemiş sadece ihtiyacı olduğu için yanında tutmuş ve ilk fırsatta ezmiştir.

  1. Bugün Türkiye’deki Kemalistler “Kürtlerin kendini yönetme hakkını” kullanmasını kabul etmemekte ve sadece Mustafa Kemal gibi güçlenene değin Kürtlere ihtiyaç duymaktadır.

Kayyumlara karşı bu perspektiften bakınca şu görülecektir. Kürtlere sadece belediyede kayyum atanmamıştır. Kürtlerin bilincine de kayyum atanmıştır. Kürtlerin kayyuma karşı çıkması için öncelikle Kemalizmi Kürtlere şirin gösteren Türk devletinin Kürt-Türk tüm kayyumlarına karşı çıkmalıdır.  Kürt dostu gibi görünen Kemalistler ve CHP Kürtleri kayyumdan kurtarmaz sadece ve sadece iyi polis- kötü polis siyasetindeki iyi polis rolünün sahibi olur.
Kürtler kayyumların derin devletin bir oyunu olduğunu aslında yüz yıldır açık- örtülü kayyumlarla yönetildiğini görmelidir. Kürtler DEM Parti ve onu yönetenlerin sistem için durumunu aşmalıdır. Bunlar yapılmadıkça, sömürgeci sistem ret edilmedikçe Kürtler daha çok zaman kaybeder ve kayyum görür.

Diğer Haberler