Esad rejiminin yıkılması Rojava’da Kürtlere çok büyük imkanlar sağlıyor. Tüm Kürtler bu imkanların doğru değerlendirilmesi için ENKS ve PYD’nin ortak hareket etmesini istiyor, kısaca Kürtler birlik istiyor. Ve tüm Kürtler “Rojava’da birlik” konusunda çağrı yapıyor ve maalesef ki bu çağrılar sadece duygusal temelli, tek yönlü ve gerçek bir zemine oturmayan, yarım çağrılardır. Meseleye daha bütünlüklü ve gerçekçi yaklaşım için öncelikle şu iki hususu görmememiz gerekir.
1- Rojava’da bir birlik sağlanması için Kürdistan’daki iki temel siyasi aktörün yani PKK ve KDP’nin genel hatları ile bazı konularda anlaşma sağlaması gerekir. Çünkü Rojava meselesi diğer Kürdistan parçalarında ki siyasi durum ve dengelerden bağımsız değildir.
2- Birlik için halk, Rojavalı yöneticiler ve diğer çevreler hep Güney Kürdistan’a ve Başkan Barzani’yi çağrı yapıyor. Bu da yanlıştır birlik isteyenler öncelikle PKK’ye çağrı yapmalıdır.
Evet bu iki husus çerçevesinden bakınca görüyor ki Rojava’da birlik isteyenler öncelikle PKK’ye çağrı yapmalıdır. Meseleyi bir iki başlıkta özetlersek.
- Birinci çağrı: PKK, Rojava’yı kendini meşrulaştırma sahası yapmaktan vazgeçmeli
Rojava’da birlik sağlaması gereken iki güç yani ENKS ve HSD güçleri tümden bağımsız değillerdir. ENKS’nin KDP ile HSD’nin PKK ile bağları vardır. Ve ayrıca her iki siyasetin de merkezi Güney Kürdistan’dır. Fakat ENKS’nin KDP ile ilişkileri ileri derecede özerktir. PYD yönetimi ise tümden bir PKK çalışmasıdır.
Örneğin, sahada gördüğümüz PYD’li isimlerden İlham Ahmed (Ronahi), General Mazlum (Şahin), Asya Abdullah (Dilan Derik), Fawza Yusif (Zaxo Zagros) gibi isimler sadece eski PKK’li değildir. PKK’nin Rojava’daki PKK komitesinin üyesidirler ve hatta Sabri Ok, Fatma Dersim gibi isimler tarafından direk yönetilmektedirler. Bu durum onları PKK ile ilişkili değil PKK’nin kendisi durumuna getirmektedir ve bu kimliklerinden dolayı Rojava çıkarları üzerinden değil olaylara PKK talimatları ve PKK çıkarları çerçevesinde ele alıyorlar. Ve açık söyleyelim HSD’nin sahadaki sınırlı esnek duruşu da PKK’ye rağmen ABD’nin zorlamasıyla sağlanmıştır. Mazlum Abdi ara sıra çıkıp bir iki kelam PKK dışında edebiliyorsa bu da ABD’nin sağladığı bir durumdur.
PKK, Arap baharının başından itibaren Rojava’yı destekleyeceği değil mülkleştirip, tek kendini hâkim kılacağı ve üzerinden kendini meşrulaştıracağı bir saha olarak gördü. Bu nedenle Öcalan resimleri ve bayrakları herkesin gözüne sokarcasına Rojava’yı kapladı. Eğitim kitaplarının kapağına Öcalan resimleri kondu.
Şu anda hem Batı güçleri hem de Amerika’nın HSD’ye teklifi şudur “PKK ile ilişkinizi sınırlandırın biz size siper olalım”. Ayrıca ENKS’de şunu söylüyor biz neden çocuklarımızı okula Öcalan’ın hayatını öğrenmeye, Öcalan için slogan atmaya gönderelim. Yani PKK’nin Rojava’dan uzak durması gerekiyor.
Bu temelde birlik isteyenler ilk olarak PKK’ye ilk çağrıları yapmalı: “Rojava’yı kendi kaderini tayin konusunda serbest bırak, Rojava PKK Komitesini feshet, Rojavalı kadroların eğer Rojava’da somut görev başındaysa KCK, PKK ve PAJK sistemi içinde birinci derecede görev almasını durdur, gazi ve yaralılar dışında Rojava PKK yöneticilerinin üslenme alanı olarak kullanılmasın”
- Çağrı: Bağdat’ta Kürdistan Bölgesi ve KDP karşıtı ilişkilerini durdur
Bir soru ile başlayalım eğer Suriye ve Rojava’da Kürtlerin Şam’a beraber gitmesini istiyorsak, Bağdat’ta da aynı birliği istememiz gerekmez mi? Elbette gerekir.
Rojava’da Kürt birliğinin sağlanması için PKK’nin Güney Kürdistan ve Irak’taki duruşunu değiştirmesi gerekir. Evet PKK geçmişte de KDP düşmanıydı fakat 2013 yılından bu yana sistemli olarak Şii yapılarla beraber KDP düşmanlığı yapıyor. Bakın rekabet değil düşmanlık öyle bir düşmanlık ki İran devleti Hewler’i bombalayıp sivilleri vurunca PKK medyası Irak ve Irak Şii rejimini Kürtlere şirin göstermek için bir köpek sadakati ile çalışıyor.
PKK yöneticileri Bağdat’da ve Süleymaniye’de KDP’nin mezarını kazmaya çalışıyor. Bağdat KDP’yi küçültsün onun yerini bize versin diye etmedikleri hizmet kalmadı. PKK Rojava’da birlik istiyorsa önce Bağdat’taki KDP karşıtı ilişkilerini kesecek. Hadi Şam’a beraber gidelim ama ben Bağdat’ta senin mezarını kazmak için ittifak yapayım denmez.
Tabi ki birde Şengal meselesi var. PKK, Şengal’de Ezidileri Kürdistan Bölgesi’ne düşman ilan etti. Şengalsiz bir Kürdistan, Kürdistansız bir Şengal için Irak ile anlaştı ve Ezidi gençlerin koluna Haşdi Şabi arması yapıştırdı. Rojava’da “Qamişlo, Şam’a bağlansın” diyen ne kadar hainse Güney’de de “Şengal, Irak’a bağlansın” diyen o kadar haindir.
Madem Kürtler Şam’da birlik olmalı o zaman Bağdat’ta da PKK, KDP karşıtı ittifaklara hizmet etmekten vazgeçmeli bunun için de PKK’ye yapılması gereken 2. çağrı da şudur: “Bağdat ve Süleymaniye’de KDP karşıtı ittifaklardan çekil, Haşdi Şabi güçleri içindeki yapını feshet, Şengal’i Kürdistan’ın bir parçası gördüğünü açıkla, Hewler-Bağdat arasındaki Şengal anlaşmasının hayata geçmesine engel olmakta vazgeç, Süleymaniye’den Hewler’e saldırı teşvikleri ve planları yapmayı durdur.”
- Çağrı: PKK medyası Kürtler arası nefret yayan söylemlerini bir kenara bıraksın
PKK medyası PKK’nin KDP düşmanlığı temelinde örgütlenmiştir. Bu medya Kürtler arasına nefret koymak, Kürtlerde vatanseverliği bitirmek, Kürtleri tek kazanım olan Güney Kürdistan’a düşman olarak kışkırtmak dışında bir iş yürütmüyor. PKK medyası Irak devletini, Şiilerin Erbil’i işgal projesini Kürtlere şirin gösteren, Kürtleri birbirine kışkırtan bir aparat haline gelmiştir.
Mesela, Irak devleti bir sömürgeci politikası olarak Kürtlerin kendi öz petrollerini satmasını engelliyor ama PKK medyası Irak ekonomik düzeltme yapıyor diye propaganda yapıyor. İran Hewler’i vuruyor, sevinç içinde “İsrail’in Erbil’deki büroları vuruldu” diye manşet atıyordu. Kerkük işgal edilirken yöneticileri çıkıp “bizim paradigmamız kazandı” diye açıklama yapıyor. Irak devleti Kerkük’te Kürt öldürüyor PKK medyası “KDP kriz çıkardı” diyecek kadar alçakça tutumlarla Kürtlerin Güney kazanımlarına saldırıyor.
PKK medyası Barzani ailesinin Kürdistan tarihinde ki yüz yıllık şehitlerini ve yarattığı emeği Kürtlere şeytan gibi göstermeye çalışıyor. Öyle bir duruma geldi ki PKK kitlesi Barzani Enfal yıl dönümünde geri kalanlarda öldürülsün diye tweet atıyor.
Bugün bile Esad yıkılmışken ve herkes birlik ararken PKK medyası hala bu koşullarda PKK’ye nasıl saldırırım derdinde.
Birlik isteyenler PKK’ye de birlik çağrısı yapacaklar, diyecekler ki “Medyanda kendi dışındaki siyasi hareketlerin değerlerini aşağılamaktan vazgeç, medyanda KDP ve Barzani düşmanlığı yapmaktan, Kürt tarihini çarpıtmaktan vazgeç”.
Rojava’da birlik gelişmesinin önünde ki en büyük engel PKK’nin duruşudur
PKK, “ben hiç taviz vermeyeyim, Rojava’yı nasıl Esad’a pazarladımsa şimdi de biraz Colani’ye pazarlayayım, rant kapım kapanmasın, Irak’tan da Haşdi Şabi’den nemalanayım, günlük olarak Barzani ailesine küfredeyim” derse Rojava’da birlik olmaz.
Herkesin net olması gereken bir durum vardır. PKK 2012’den beri Rojava’yı kendi tekelinde tutmak için Kürtler arası birliği engellemiştir, şimdi de birlik meselesindeki en büyük engel PKK’dir. Bunun için Rojava’da birlik için ilk çağrı yapılıp “Rojava’yı kendine kurban etme” denmesi gereken yapı PKK’dir.