PKK bir UNİTA hareketidir

PKK bir UNİTA hareketidir, Angola, MPLA, FNLA, Öcalan ,Rojava, PDKI, PAK, Nusreddin Bİrhik, Behzad Dursun, Rojhilat İran Haşdi Şabi

Angola 1950’lerde başlayarak 1974’e değin Portekiz sömürgeciliğine karşı büyük bir mücadele verdi.  FNLA, UNITA ve MPLA adlı örgütlerin öncülük yaptığı direniş sonrası nihayet Portekizliler 1974 yılında Angola’yı terk etmek zorunda kaldı. Angola’nın bu zaferi e Ulusal Kurtuluş Mücadelesi veren halklara ilham kaynağı oldu. Maalesef ki dünyaya sadece anti-sömürgeci mücadele için değil bir de iç savaş için de bir kavram bıraktılar: UNİTACILIK.

Zengin doğal yer altı ve yer üstü madenleri, temiz su ve kahve yetiştirmeye müsait iklim Angola’yı zengin yapa bilirdi. Fakat bu olmadı. Sömürgeciler gittikten sonra UNİTA Portekiz sömürgeciliğinden kurtulmuş merkezi hükümete saldırmaya başladı. UNİTA’ya göre kurulan hükümete; ideolojik nedenler ve görüş ayrılıklarını bahanede ederek saldırıp daha özgür ve zengin bir Angola kurmak istediğini iddia etti. Fakat mesele asla bu değildi. Mesele iki kutuplu dünyanın Angola üzerinden birbirine saldırmasıydı.

UNİTA hiçbir ateşkes girişimini kabul etmeden veya somut bir şey istemeden sadece saldırıyordu. Tek amacı MPLA’yı geriletmekti.  UNİTA’nın sömürgecilerin taşeronu olduğu bu çatışmalar 27 yıl sürdü ve yarım milyon Angolalı bu savaşta can verdi. Ülke yıkıma uğradı.  Sol-Maocu çizgi ile başlayan UNİTA ABD desteğine sığınmış ve kendi ülkesinin ordusuna, polisine kurşun sıkan bir yapıya dönüşmüştü.  2002 yılında UNİTA lideri Jonas Savimbi’nin ölümüne değin bu durum böyle devam etti.

Çok ayrıntısı olan ve ideolojik söylemler altında dış güçlerin desteği, elmas kaçakçılığı olan bu olaylar serisinden sonra dünyaya anti-sömürgeci mücadele kavramı dışında bir kavram daha bıraktı o da işbirlikçi-çeteci-ihanet çizgisi Unitacılık oldu.

PKK tipi Unitacılık

Kürtlerin son yüz yıllık tarihine bakınca Angola ile genel hatları ile benzerliklerin olduğu nettir. Ve özellikle Ortadoğu krizinin başladığı 1990 sonrası yaşanan iç çatışmalarda da Angola benzeri özellikler vardır. Biz tarihimizde iç dinamiklere saldırıp, yok etmeye çalışan Unitacılık rolü PKK’ye kalmıştır. PKK 1974’lerden beri sömürgecilikten daha fazla Kürt örgütlerine karşı ideolojik, askeri ve siyasi saldırı yürütmüştür. PKK tipi Unitacılık özellikle Güney Kürdistan’da gözlemlene bilir.

Bugün PKK yönetiminin ve medyasının istikralı ve örgütlü biçimde KDP-Barzani karşıtlığı yapması bunu da siyasi-ideolojik argümanlara oturtması bu PKK’nin Unitacı gerçeğinden gelmektedir.

1991 yılında Güney Kürdistan’da Saddam faşizmi-sömürgeciliğine karşı Güney Devriminin bir çatlak yaratması, Süleymaniye, Duhok, Hewler hattında sömürgeciliği çıkarıldığı andan itibaren PKK silahı Güney’e çevirmiştir. O tarihten şu ana değin hiç kimse Güney’den PKK’ye saldırmamıştır. Tüm saldırıları PKK yapmıştır ve hep sömürgecilerin emri ile yapmıştır.

PKK kuşatma altında nefes almaya çalışan Hewler’deki Kürt parlamentosunu 1992’de gerici ilan etmiş ve “otonomi alıp devletleşmeyi engelleyecekler, milliyetçiler, gericiler” diyerek Güney’deki oluşuma karşı saldırılarını başlattı. Öcalan İmralı’ya gittikten sonra bu kez de “bunlar devlet istiyor, sınırları değiştirmek istiyor” diye saldırdılar.

Bugün de PKK “KDP, Türk devleti ile ortaktır” diyerek saldırıyor. Oysa ki kendisi Irak devleti adı altında bir devletin tüm yasama-yürütme-yargı-ordu-ekonomisi ile Kürdistan’ın statüsünü ortadan kaldırmak isteyen Irak Şiilerinin kolu kanadı altındadır. PKK, Kürtlerin devletine karşıdır ama Irak devletine karşı değildir, her türlü imkanını kullanmaktadır.

 PKK, şeriata karşıdır ama İran devletinin tüm imkanları ile hem Rojhelat hem de Güney hareketlerine saldırmaktadır. Doğu Kürdistan-İran sınırında PDKI ve Komela güçlerinin hareketini engelleyen durumdadır. PKK bir hareket bitirilir konusunda uzmandır ve şimdi bu uzmanlığını Doğu Kürdistan’ın öz yapıları, PAK, Komela ve PDKI’ye karşı kullanmakta, bu hareketleri birbirine karşı kışkırtmaktadır.  Alttan alta medyasında bu hareketlerin gerici, modası geçmiş yapılar olduğunu söyleyerek aslında bu güçlere karşı savaş açmıştır.

1970’lerden günümüze değin Kuzey Kürdistan’da KUK, KAWA, Ala Rizgari, DDKD vb örgütlere karşı silahlı mücadele yürütmüş ve Ferit Uzun, Alattin Kaplan gibi onlarca ismi çizgi dışı oldukları gerekçesi ile öldürmüştür.

1986 yılından günümüze değin Rojava’da KDP geleneğinden gelen onlarca Kürt PKK eli ile öldürülmüştür. 2002 yılından sonra bu süreç daha da hızlanmıştır. PKK Suriye devletinin tek bir ajanını devlet görevlisini öldürmemiştir. Ama Behzat Dursun’dan tutun Nusreddin Birhik’e değin bir sürü PDK geleneğinden gelen kadro öldürüldü. PKK ve seksiyon yapıları Rojava’da tek bir Suriye devlet kurumu yakmamıştır ama Kürt partilerinin kurumlarını yakmıştır. Siz PKK’nin Suriye, İran bayrağı yaktığını göremezsiniz ama Kürdistan bayrağını yaktığını görebilirsiniz.

PKK’nin genetik kodunda var olan kendi halkının gelişimini ve kurumlarını baltalama geni Uniticalığı bugün canlı ve kanlı biçimde Güney’de gözler önündedir. Bu gerçeği görmeden de hiçbir parça belini doğrultamaz. Angola’nın Unitası yarım milyon insanın canını aldıktan sonra eridi bitti ama her eridiğinde daha da saldırganlaştı. PKK tipi Unitacılık’ta bir benzeridir. Fakat onun çok seçeneği vardır, İran olmadı, Irak’a gider; Irak olması Türkiye’nin kollarına atılır. PKK Unitası her sömürgecinin Erbil merkezli meşru oluşama karşı kullandığı bir sopadır. PKK nerede kendisi dışında bir Kürt varsa onu düşmandır. PKK tipi Unitacılık Angola Unitacılığından çok daha tehlikeli ve örgütlüdür.

PKK tipi Unitacılık Kürt toplumunun kesip atması gereken bir kanserli urdur.

Diğer Haberler