Şehit ve şehitlik kavramı İslam’la beraber ortaya çıksa da milletlerde kendi kurtuluş savaşlarında vurulanları da şehit ilan etmektedir. Yani kutsal-toplumsal dava için vurulanlar her gurubun kendi değerlerine göre şehit kabul edilir. Ortadoğu insanın beleğinde şehitlik kavramı kutsaldır ve şehitleri tartışmak küfür kabul edilir. Birçok zaman toplum bu kavram etrafında motive edilmekte, hatta kandırılmaktadır.
Şehitleri çok olan Kürt milleti içinde şehitlik kavramı önemli bir kavram. Biz dört parça Kürdistan’da sömürülen bir halk olduğumuz için de halkımızın kurtuluşu için hayatını kaybeden, düşman tarafından katledilen her beşerî Adem bir anlamda şehittir. Fakat tüm Ortadoğu’da olduğu gibi Kürtlerde de şehitlik kavramını istismar eden, şehit kavramı ile toplumu sömürenler var ve PKK bu sömürü biçiminin başını çekiyor.
PKK, Mayıs Ayını ‘Şehitler Ayı’, 18 Mayıs’ı ise ‘Şehitler Günü’ olarak ilan etmiştir. Çünkü 18 Mayıs APO’cu gurubun ilk üyelerinden Haki Karaer’in vurulma günüdür. PKK için şehit kavramı büyük bir istismar durumudur. PKK’de şehitliğin bir ölçüsü yoktur. PKK istediği kişiyi istediği zaman şehit kabul edip istediği zaman da Kürdistan halkının bir şehidini hain-ajan ilan ediyor. Kürtlerin sadece 20 yüzyılda yarım milyon insanı şehittir PKK sadece kendi şehitlerini kabul ediyor onu bırakın kendi şehitlerini diğer şehitlerle yarıştırıp, “bizimki daha fazla şehit, bizimki gerçek şehit” diyor. Yani kendi propaganda çizgisine göre şehit kavramını kullanıyor.
Bakıyorsunuz son yıllarda kendi içindeki gencecik, çocuk denecek yaşta Kürt kızları ve oğullarının videolarını çekiyor, şarkı söyletiyor. Sonra bunları öleceklerini bile bile hendeklere- tünellere gönderiyor. Vuruldukları zamanda bu gençlerin o videolarını paylaşıp üzerinden propaganda yapıyor. Aslında şehitler PKK’nin onu eleştirenlere karşı kullandığı en büyük silahıdır. PKK’nin insanları susturmak için şehitlere ihtiyacı vardır. Şehit olmadığı zaman PKK’de diğer hareketler gibidir. Onu ayrıştıran şey şehitleridir. Bunun için PKK’nin şehit kavramı vatansever-milli ve kurtuluşu bir çizgi için değil kendi rantı için kullanıyor.
Fakat PKK’nin özellikle Hakki Karer’i şehitler kavramının merkezine oturtması hem Kürtlere hem de Karer’in kendisine karşı büyük bir kötülük içermektedir. Birincisi Kürtlerin şehitlerine öncü olarak Türk bir ismi göstermesi Öcalan’ın Kürtleri Türkiye Cumhuriyeti’nin temeline kurban etme siyasetinin bir parçasıdır. Kürtler zaten tarih boyunca her şeyi elinden alınmış ve sömürgeciliğe mahkûm bırakılmıştır. Ölünce de niye bir Türk’ün çizgisinin arkasından ölsün, hiç mi Kürt yoktu? Haki Karer’in öncü ilan edilmesi Kürtlüğü Türk sisteminin kuyruğu yapmak istemeye dayanıyor.
Biz Karer’in öncü yapılması yanlıştır derken Karer kötü bir insandır demiyoruz. Karer ne ajandır, ne haindir ne de yanlış biridir. Hata Karer Öcalan’a tavır koymuş bir isimdir. Ve Haki Karer’i vuran PKK’nin kendisidir. Bu konunun ayrıntısını okumak isteyen şu yazıdan okuya bilir:
Karer Öcalan’a tavır koyduğu ve onu eleştirip, Öcalan Türk devleti ile olan ilişkisini eleştirdiği için PKK tarafından vuruluştur. Tarihi yerli yerine koyalım Öcalan’ın Karer’i vurdurduğunu düşünen onlarca isim; hatta PKK’nin öncü ilk 5 isminden Kamer Özkan bile o dönem PKK’ye tavır koyup ayrılmıştır.
PKK’nin ilk en büyük tiyatrosu işte Karer’in vurulmasıdır. Kendisi vurmuş daha sonra sözde onun intikamını oluyoruz diye Beş Parçacılar-Sterka Sor adlı örgütü saldırmış, onları ajan ilan etmiş ve örgütün liderlerinden Alaattin Kaplan’ı bunun için vurmuştur. Ne Sterka Sor ne Alaattin Kaplan ajandı. Alaattin’i tanıyanlar Alaattin’in sadece iki gömlek ve iki gömleği olan yoksul bir insan olduğunu söylüyor. Yani PKK kendi cinayetini gizlemek için yoksul Kürdü ajan ilan etti. İşte PKK’nin 40 yıllık özeti vur, şehit ilan et, sonra onun intikamı için kalk Kürtlere saldır.
Bunun için şehitleri tenzih ederek söylüyoruz Şehitler PKK’nin rant kapısıdır. Şehitler günü ve ayı da sadece bir tiyatrodur.
