3. Bölüm: Her bir PKK kurucusunun  ayrı bir öyküsü,  ayrı bir sonu var

3. Bölüm: Her bir PKK kurucusunun  ayrı bir öyküsü,  ayrı bir sonu var, Kesire Yıldırım, Seyfettin Zoğurlu, Cemil Bayık, Duran Kalkan, Abdullah Öcalan, Mazlum Doğan, Ali Yıldırım, Çetin Göngör, Resul Altunok, PKK 3. Kongresi,

PKK’yi kuran 22 kişinin akıbetini öğrenmek PKK’nin bu gününü öğrenmek açısından oldukça önemlidir. Daha önce PKK’yi kuran 8 kişi anlatmıştık.

3. Bölüm: Her bir PKK kurucusunun  ayrı bir öyküsü,  ayrı bir sonu var

9- Kesire Öcalan (Yıldırım) Fatma: 1958 Karakoçan doğumlu. Abdullah Öcalan ile 1978 yılında evlendi-evlendirildi. Aslında yine PKK içinde yer alan başka biri ile (ismet Araban) sözlüydü. Fakat Öcalan Fatma ile İsmet’in ilişkilerini kabul etmedi, İsmet’i dışladı, zamanla da Kesire’ye baskı da yaparak evlenmeye ikna etti. Evlendiler ve PKK Fatma PKK gurubu içindeki ilk kadın olarak yerini aldı. Ayrıca PKK Kongresine katılan iki kadından biridir.

Genel olarak PKK tarihinde Kesire bir hain olarak adlandırılır. PKK dışında ki insanlarda Kesire’yi Türk istihbarat birimi MİT’te çalışan Ali Yıldırım’ın kızı olarak tanınıyor. Fakat PKK’nin durumu bu değil. Fatma hem PKK’nin kuruluşu döneminde hem de PKK’den ayrıldığı 1986 yılında değin Öcalan’ın tek lider olmasına hizmet etmiş bir isim. Çetin Göngör (Semir), Davut (Resul Altınok) gibi isimlere Öcalan ile koordineli biçimde saldırmış ve PKK tarafından katledilmelerine giden süreci beraber oluşturdu. Lübnan ve Lolan’daki kamplarda PKK içindeki kadınları tek tek hedefledi.
Fatma kendini Öcalan’la beraber iktidar ortağı olarak görüyordu. Fakat Öcalan zamanla Fatma’yı kendine engel olarak gördü. Ayrıca Öcalan başka kadınlarla da ilişkilenmeye başladı. Fatma ile aralarındaki ipler koptu.

PKK bir kişiyi diskalifiye etmeye karar verince önce kişiliğinin zayıf- zaaflı olduğu, ideolojik sapma yaşadığı belirtilir. Daha sonra tasfiyeci ilan edilir. Son aşamada da bu kişinin ajan olduğu söylenir. Bir kişinin ajandır aşamasına gelince bu öldürülme yolunun açılmış olur.

PKK 3. Kongresinde Fatma’da Öcalan’ın diğer arkadaşları gibi bu üç aşamadan geçti. Örgüt içinde tasfiyeci olduğu ilan edildi ve Duran Kalkan, Ali Haydar Kaytan gibi isimlerle önce PKK üyeliği durdurulup, cepheci olarak görevlendirildi. Fakat elbette ki Öcalan-MİT arasındaki ilişkiler, Kesire’nin babasının MİT üyesi olması gibi nedenlerle diğer PKK kurucuları gibi vurulmadı. Şaibeli biçimde Yunanistan’daki PKK kamplarından kaçtı. Bir daha da PKK hakkında konuşmadı.

PKK’ye yakın isimler, Kesire’nin PKK ile anlaşma yaptığı ve bu anlaşmaya göre Kesire’nin hiçbir şey söylememe karşılığında maddi ihtiyaçlarının karşılandığını ve vurulmadığını söylediler. Mihri Belli’nin Kesire ve Öcalan arasında birkaç mektup götürüp bu anlaşmaya ön ayak olduğu yönünde güçlü kanıtlar da bulunuyor.

Fakat Öcalan PKK içindeki kadro yapısına Fatma’yı korkulacak, fettan, acımasız ve kadın olarak anlattı. İşin ilginci Öcalan Türkiye’ye gittiği 1999 yılında mahkemesinde “Olof Palme cinayetinde Kesire’nin parmağı olabilir” dedi.  Yani şu anda Fatma PKK’nin hainler listesinde yer alıyor.

3. Bölüm: Her bir PKK kurucusunun  ayrı bir öyküsü,  ayrı bir sonu var

10- Cemil Bayık: 1955 Elazığ doğumlu. Öcalan’la beraber yola çıkan ilk beş kişiden biri. Hala da PKK’nin var olan ve hala yöneticilik yapan iki üyesinden biridir. Cemil Bayık’ın PKK’nin ilk kuruluşundan günümüze değin PKK tarihinde çok belirleyici bir yeri vardır. Her zaman ikinci adam gibi görünüp aslında tüm arka planı ören bir isimdir.

Cemil Bayık hakkında da çok sayıda şaibe vardır. Yakalandığı halde Türk devleti tarafından sözde “yanlışlıkla” bırakılması, Mazlum Doğan’ın tutuklanmasına sebep vermesi vb birçok konu aydınlatılmamıştır. İran bile 1984 yılında Cemil Bayık’ın Türk ajanı olduğu yönünde bir rapor hazırlamıştır.

Kendisine Öcalan’ın sağ kolu dense bile aslında her zaman Öcalan ile örtülü bir çatışması oldu. Öcalan’ın Fatma ile evliliği, Pilot (Necati Kaya) ile arkadaşlığına karşı çıkmış Hâkî Karaer’in yanında Öcalan’a tavır almıştır. Öcalan’ın 1979 yılında kendi başına Suriye’ye gitmesine karşı çıkmıştır.

Öcalan’ın 1990’lar sonrası küçük çiftlik denen evde kadınlarla beraber yaşamasına karşı çıkmıştır. 1997 yılında Öcalan “Cuma benim kadınlarıma karışamaz” diyerek kendisine meydan okumuştur.
Cemil Bayık 1997 yılında da Öcalan tarafından görevden alınmıştır. Hatta eğer Öcalan Türkiye’ye götürülmeden önce başlayan, Şubat 1999 yılında yapılan PKK 6. Kongresinde Öcalan önerdiği yönetim listesinde ismi bile yoktur. Cemil Bayık ile Öcalan arasında ki gizli savaşta tam tasfiye edilecekken Öcalan’ın Türkiye’ye gitmesi ile kaderi değişir ve örgütte tekrar etkili isim olmayı başarır.

Fakat Öcalan tarafından 2004 yılında tasfiyeci ilan edilir ve 2006 yılına değin yine görevsiz kalır. Fakat Cemil Bayık alttan altta Öcalan’a yakın kadın kadroların hepsini tasfiye eder, Öcalan’ın izlerini silmeye başlar. Şu anda somut olarak var olan PKK kadro yapısı için Öcalan manevi bir liderdir, özünde şu an ki PKK sistemi Cemil Bayık’ındır.

Cemil Bayık 40 yıllık PKK içindeki duruşunda vicdansız ve savaştan kaçan kişiliği ile de belirgin bir profil çizmiştir. Her zaman için savaş alanlarından kaçmış, savaşı yapısını terk etmiştir. PKK kadrolarının korkulu rüyasıdır. Onlarca kadro Cemil Bayık eli öldürülmüştür.
Cemil Bayık aslında PKK’nin gizli lideri olmak için çalışmıştır. PKK’nin hala yöneticisi ve gizli lideridir.

3. Bölüm: Her bir PKK kurucusunun  ayrı bir öyküsü,  ayrı bir sonu var

11- Duran Kalkan: 1954  Adana Doğumlu, Türk . Öcalan’la beraber hareket ilk beş kişi içinde yer alıyor. PKK Kongresinde yer alıp hala yaşayan ve hala PKK’de olan iki isimden biri. PKK içinde Abbas kod adını kullanan Kalkan ilk yıllarında medya, basın yayın vb konularda çalışmış, kitaplar yazmış ideolojik konularda önemli bir isim olarak biliniyor. Kalkan’ın 1981 sonrası Öcalan’ın PKK içinde tek adam olma ve diğer isimleri tasfiye etme sürecinde sessiz kalmış bir isim.  Daha çok da Güney Kürdistan’da kalmış. Uzun yıllar KDP kamplarında kalmış, burada askeri eğitim görmüş ve Peşmerge mücadelesine hayran kalmıştır. Kalkan’ın bu hayranlığı öyle bir düzeydedir ki önce Peşmerge ismi ile bir Dergi çıkarır daha sonra da Küçük Peşmerge isimi ile bir öykü kitabı yazar.

Fakat Kalkan’ın bu süreci Öcalan tarafından tasfiyecilik olarak değerlendirilir ve Kalkan KDP-Peşmerge hayranı olarak damgalanır.  Öcalan’ın PKK içindeki tüm 1970’ler kadrolarını tasfiye etmek ve yeni bir hafıza yaratma sürecinden payını alır. PKK’nin  1986’daki 3. Kongresinde tasfiyeci ilan edilir, Parti üyeliği dondurulur ve Avrupa’ya gönderilir. Burada kendini partiye ispat etmesi istenir. Kalkan yakın arkadaşı Ali Haydar Kaytan (Fuat) ile beraber 1988 yılından 1993 yılında değin Almanya’da tutuklu kaldı, yargılandı. 1994 yılında Şam’a döndü. PKK’nin Haftanin’de yaptığı 5. Parti kongresinde tekrar PKK yönetimine seçildi. Fakat bu parlak dönem kısa sürdü.  Kalkan’da 1998 yılında Abdullah Öcalan tarafından görevden alınarak takım komutanı yapıldı. PKK’nin 6. Kongresinde onunda adı Öcalan’ın yeni yönetim listesinde yoktu.
Öcalan’ın dışladığı diğer isimlerle beraber PKK Kongresini ele geçirdiler ve kendilerini tekrar yönetim yaptılar. 2004 yılında Kalkan yine Öcalan tarafından görevden alındı. Fakat sonra tekrar görev aldı.
Duran Kalkan özellikle Cemil Bayık’ın 2000’li yıllar sonrası insan öldürme, kadro tasfiyesi vb tüm pratiklere ortak oldu. PKK’nin 10. Kongresinden sonra PKK çalışmalarından sorumlu isim olarak hala PKK’de yönetici olarak duruyor.

3. Bölüm: Her bir PKK kurucusunun  ayrı bir öyküsü,  ayrı bir sonu var

13-Seyfettin Zoğurlu (Selim): PKK’nin 1. Kongresini yaptığı Fis köyündeki evin sahibi olan kişidir. Öğretmen Lisesinde okurken PKK ile tanışmış PKK’ye katılmış bir isim. Diyarbakır’da ve Dersim’de önemli çalışmalar yapmıştır. Evli ve iki çocuk babasıdır. 1980 yılında ailesi ile beraber Suriye’ye geçmiştir. Filistin-İsrail savaşında esir düşmüş. Seyfettin Zoğurlu 1984 yılına değin PKK’nin parlak isimlerinden biri olmuştur.  Fakat 1983 yılından sonra yavaş yavaş içine çekilip bazı sorunlar yaşıyor. Daha sonra ilginç bir biçimde, Kamişlo’da bulunan eşini öldürür ve daha sonra da Botan alanına geçer. 1986 yılı Ağustos ayında Botan’ın Besta bölgesinde ki bir eylemde intiharvari bir çıkış yapıyor, mermilere rağmen ayağa kalkıp yürüyor ve vuruluyor. Bir nevi intihar ediyor.

Seyfettin Zoğurlu PKK’nin Türk devletinin mermisi ile vurulan tek kurucu üyesidir. İki çocuğu PKK tarafından büyütülüyor. Bunlardan biri şu anda Rojava’da Hasan Kamişlo adı ile HSD yönetiminde yer alıyor. Diğeri ise Öcalan’la uzun yıllar kayan Berxwedan adında biridir.  Daha sonra Paris’e yerleşmiştir. Zoğurlu ailesi PKK’nin evlerinde kurulmuş olması nedeni ile PKK’nin sembolik olarak değer verdiği bir ailedir. Fakat ailenin hiçbir üyesine PKK içinde üst düzey görev verilmemiştir.

Devam edecek

  1. Bölüm: PKK’nin hain ilan ettiği kurucu üyeler kimler?

Diğer Haberler