İslamcıların “Ümmet” anlayışı dünyanın hiçbir ülkesinde ulusal değerlerden arınmış değildir! Her ülkede İslamcılık, ulusal motiflerle bezenmiş ve ülkenin çıkarlarına hizmet edecek şekilde yorumlanmıştır. Her ülkede İslamcılık, söz konusu ülkenin diliyle savunulmuştur ve ulusal simgelerle temsil görmüştür. Kürdistan’ı işgal eden sömürgecilerin İslamcıları Türkçe-Arapça-Farsça inançlarını ifade ederken tüm etkinliklerinde ulusal bayraklarını da eksik etmemişlerdir. Henüz devletleşmeyen ve çoğu İslamcının “kırmızıçizgisi” olan Filistin’de her gösteride/etkinlikte devletleşme talebi ve Filistin bayrağı da vardır. Kürdistan’da ise İslamcılık tamamen Kürdlükten/Kürdlerin ulusal taleplerinden ve Kürdistani simgelerden arındırılıyor.
Kuşkusuz ki bu akıl Kürdlerin değil, egemen sömürgecilerin aklıdır. Bu akıl, ne Kürdlere ne de evrensel bir inanca yarar sağlamaz/hizmet edemez. Çünkü egemen devletlerin aklı hem evrensel değerlerle hem de Kürdlerin insanca yaşama taleplerine karşıttır. Yer Kuzey Kürdistan! HDP/PKK Öcalan’ı “kutsama” adı altında değersiz kıldığı yüz binleri alanlara toplarken, HÜDA-PAR/HİZBULLAH da “Kutlu Doğum”, “Peygambere hakareti protesto”, Filistin’e sahip çıkma”, ”Kuran’a saygı” veya ”Hamas’a destek” adı altında ve hiçbir engele takılmadan değersiz kıldığı yüzbinleri işgal altındaki Kürdistan’da alanlara dökebiliyor ama Şêx Seîd, Seîd Rıza, Halepçe Soykırımı, Roboskî katliamı ve Güneybatı Kürdistan işgal edilirken gıkları bile çıkmıyor.
Modern çağa ait doğum günü kutlama geleneği birileri tarafından Kürdistan’a ithal edilmiş ve “Kutlu Doğum Haftası” adı altında Peygamberin doğum günü kutlanıyor. Bayraklar ve dövizlerde Kürdleri temsil eden ve etkinliği düzenleyenlerin Kürd olduğuna dair hiçbir iz yok! Ne bir harf Kürdçeye rastlanıyor ne de Kürdlüğe dair bir simgeye…
Sadece Arapça yazılar ve başka devletleri/halkları temsil eden bayraklar… Şimdi soruyoruz!
Kendi dilinizi kullanmanıza engel olan nedir? Madem bütün kavimleri ve bu kavimlerin dillerini, kültürlerini Allah yaratmıştır, siz neden Kürd dilini ve kültürünü (simgelerini) yok sayıyorsunuz? Sadece Arapça geçerli bir dil olsaydı, Allah neden diğer dilleri yaratsın ki? İslamcılığınızı Kürdlükten arındırarak, İslam’ın evrensel bir din olma iddiasını çürütmüyor musunuz?
Kendi dilinizi kullanmayıp, İslam’ın sadece Araplara özgü bir din olduğunu ve “Allah’ın da sadece Arapça bildiğini” söylemiş olmuyor musunuz? Sahi Tanrı/Allah Kürdçe bilmiyor mu? Kendi dilinizi kullanmaktan kaçınmanız, kendinizi “utanılacak varlıklar” olarak görmeniz anlamına gelmiyor mu?
Madem Türkler de Müslüman’dır ve din kardeşisiniz, neden Türkiye’de değil de özellikle Kürdistan’da “Kutlu Doğum” kutlanıyor?
“Yılbaşı kutlaması dinimizde/kültürümüzde yoktur; Batı/Hıristiyan geleneğidir” gerekçesiyle kutlamayan ve kutlayanları eleştiren sizler, peki doğum günü kutlaması da Batı/Hıristiyan geleneği değil mi?
Bir asır önce doğan dedelerinizin doğum gününü bilmezken, 1600 yıl önce Peygamberin doğum gününü nereden biliyorsunuz? İçine düştüğünüz çelişkilerden/tutarsızlıklardan kurtulmanız için aklınızı kullanmanız yeterlidir. Sizin aklınızı kullanmanıza engel olan egemen aklın “akıl hocalarına” akıllarını geri vermeniz. “Ümmetin kurtuluşu” noktasında neden hâlâ “din kardeşlerinin” kölesi olan Kürdlere umut bağlanıyor da, Ümmetçiliğin kaymağını yiyen egemen devletler sorumluluktan kaçıyor?
İnsan kendi dilini/kültürünü yaşayamıyorsa, kendi kendini yönetecek iradesi yoksa ve başkaları tarafından yönetiliyorsa köledir. Kölelerin önceliği köleliğe karşı çıkıp özgürleşmek mi, yoksa kendisine köleliği dayatan egemen aklın “din kardeşliği” yalanlarına sarılarak “Ümmeti kurtarmak” adına köleliği pekiştirmek mi? Kendisini kurtaramayanların başkasını kurtaramayacağı gerçeği ortada iken, sizi “yel değirmenlerine” saldırtan nedir?
Henüz en temel varlık koşullarına dahi sahip olamayan Kürdler adına “kurtuluş vaad” eden PKK’nin “Ortadoğu’yu kurtarmak” hayali ne kadar yalan ise, Hizbullah’ın “Ümmeti kurtarma” hayali de o kadar yalandır. Sanki yer Kürdistan değil ve sanki Kürdlerin Kürd olmaktan kaynaklanan ulusal bir sorunu yok gibi; PKK ve Hizbullah yüz binlerce insanı alanlara toplarken “Laiklik-Şeriat” kavgası/yarışı yaparak rejimin/sistemin iki farklı kanadını temsil ediyorlar… Unutmayın ki, devletin/rejimin iki farklı kanadı da (Kemalizm-Türk-İslam) Türk devletine hizmet ediyor ve aralarındaki “karşıtlık” kitleleri uyutmak için uydurulmuş yapay bir karşıtlıktır; çatışırken özünde birlik oluşturuyorlar. Bu birlik ise sömürgeci/faşist devletin bekasına hizmet birliğidir…
Sömürge Kürdistan’da Kürdlerin devletleşme hakkına öncelik vermeyen her düşünce ve inanç egemenlere hizmet eder sadece. Kürdler, egemenlerin hizmetçiliğini/taşeronluğunu yapan düşüncelerden/inançlardan kurtulmadıkça insanlaşamazlar/özgürleşemezler… Süleyman Akkoyun