PKK’nin İran devletine teslim ettiği 15 Peşmerge olayının bilinmeyenleri

PKK’nin İran devletine teslim ettiği 15 Peşmerge olayının bilinmeyenleri Agire Sor, Mihemmed Pencewini, Xınere, iran, itlaat, Esad, Saddam, Peşmerge, idam, urmiye, Cemil Bayık,

PKK yöneticisi Cemil Bayık’ın talimatı ile birbirlerine yoldaş diye hitap ettikleri Doğu Kürdistanlı Agirê Sor’un merkez komite üye ve Peşmergeleri İran devletine teslim edildi. PKK’liler 2’si kadın 15 kişinin gözlerini ve ellerini bağlayarak İran sınır karakoluna verdiler. Tarihin bu az bilinen olayını Darka mazi inceliyor.

Agire Sor olayı PKK tarihinin özedir

PKK dört parça Kürdistan’da Kürt hareketlerine karşı savaş açmıştır. PKK’nin söylemine göre kendisi dışındaki tüm Kürt hareketleri, hain, ajan, kötü, alçak, yobaz, geri ve milliyetçidir. Oysa ki PKK’nin diğer Kürt hareketlerine düşmanlığının altında yatan şey fikir ayrılığı ve rekabet değildir. PKK Kürt örgütlerine karşı savaş açarak sömürgecilerden taviz almıştır. PKK’nin elli yıllık tarihin özeti budur.  PKK Irak’ta geçmişte Saddam, bugün Şiilerin, Şamda Esadın, Türkiye’de kanatların, İran’da Ayetullah rejimi ile ittifak halindedir. Fakat Kürtlerle ittifakı yoktur. Agire Sor olayı PKK’nin “Kürtlere savaş, sömürgecide yer bul” denkleminin özetidir.

Agire Sor hareketi ve liderleri Mihemed Pêncwînî

Agire Sor hareketi Doğu Kürdistan’ın özgürlüğü için mücadele veren, sol- sosyalist düşünceye sahip, silahlı bir hareketti. 1980’lerin sonundan itibaren çalışmalarına başlamıştı. Büyük bir sayı ve kitleye sahip değildi. Fakat yazımsal alanda önemli bir çalışma yürütüyor ve İran devletinin sömürgeci tarihini ve günlük pratiğini deşifre ediyorlardı. Doğu Kürdistan’ın Meriwan, Piranşar, Mahamad gibi pek çok şehrinde milisleri vardı.
Agire Sor hareketinin merkez yönetimi dağda üsleniyordu. Temel üslenme alanları ise Doğu ve Güney’in arasındaki sınır hatlarıydı. Yönetim bir arada kalarak içerdeki çalışmaları yürütüyordu. Birçok kez İran devletinin top saldırısına maruz kalmış, şehitler vermiş ve yer değiştirmek zorunda kalmışlardı.

1999 yılı yazından itibaren Doğu ve Güney Kürdistan arasındaki Kelaşin hattında üslenmişlerdi. Burada PKK güçleri de vardı. Sürekli olarak PKK güçleri ile görüşüyorlar, PKK’nin kuruluş yıl dönümü, silahlı mücadeleyi başlatma yıl dönümü, newroz vb günlerde PKK’yi ziyaret ediyorlardı. Birbirlerine yoldaş diye hitap ediyordular. Kendi ilişkilerini ve milislerini PKK’nin kullanmasına da izin veriyorlardı. PKK’yi rakip değil başka bir Kürdistan parçasının dayanışma gösterilmesi gereken örgütü kabul ediyorlardı. Maalesef ki PKK kendilerine bu gözle bakmıyordu.

PKK İran’la arasını düzeltmek için Agire Sor yönetimini kurban verdi

1999 yılında Öcalan Türkiye’ye geldikten sonra “Türkiyelileşme” hedefini ortaya koyması İran devletini kaygılandırdı. Bu nedenle 1996 yılında kendi ile kurduğu YNK ve PKK ittifakını sonlandırdı. İran paygahlarının kontrolü altındaki Esendere, Kela Reş, Dambad, Kotol, Xırpape, Esendere, Şehidan vb yerlerdeki PKK kamplarını ve gümrük noktalarını vurarak çıkardı. Ayrıca PKK yönetim karargahının üslendiği Xınere, Xaxurke, Dola Koke, Şehit Harun (Rızge Vadisi) vb yerleri de toplarla vuruyordu. YNK ve PKK’nin 2000’deki savaşında da İran, toplarla Kandili vurmuştu.
İran’ın gümrük yollarını kapatması maddi zarar veriyor, PKK’den ayrılan gençleri İran teslim alıyor, kampları vuruyordu. Ayrıca PKK yönetimi Şam ile bozulan ilişkiyi azda olsa düzeltmek istiyor ve Tahran hava alanıın kullanmak istiyordu.
Bunun içinde İran’la yeni bir sayfa açmaya ihtiyaç vardı. PKK bunun için pek çok yol denedi. Bunlardan biri de Agire Sor üyelerini İran devletine teslim etmekti.

Cemil Bayık’ın yanına gelen iki İran helikopteri ve Agire Sor’a ihanet

Cemil Bayık İran ile görüşmeler yapmak için 2001 Mayıs ayında İran karakollarının tümden hakim olduğu Kelaşin alanına gider. Burada bazı İranlı yetkililerle cihaz üzeri görüşme yapıldığı belirtilir.

Daha sonra Cemil Bayık alandaki askeri güçlere Agire Sor karargahını basma ve var olan herkesi tutuklama emri verir. PKK gerillaları normalde çay içmeye, tavla oynamaya gittikleri Agire Sor’un etrafı çevirili küçük karargahına gider. Bir misafir gibi karşılanırlar. Çay ikram edilir. Aç olup olmadıkları sorulur. Daha sonra PKK’liler gurubun lideri Mihemed Pencewiniyi görmek istediklerini söylerler.

Mihemmed Pencevini “PKK’li yoldaşlarını!” çok sıcak karşılar. Selam verir. PKK’liler ona “bizimle geleceksin” der. Bir şeylerin yanlış gittiğini anlarlar. Fakat PKK’liler hepsini gafil avlar, silahı kafalarına dayar. İçerden gelenlere de hareket ederseniz “hepsini vururuz” derler. Böylelikle 2’si kadın 15 kişilik gurubun hepsi teslim alınır. Ellerini bağlayarak kendi karargahlarına götürürler.
Bir saat sonra cemil Bayık’ın yanına iki İran helikopteri gelir. Burada “ilişkilerin yeniden başlaması, hava alanı ve yol hatlarının tekrar kullanımı, hasta geliş gidişleri, gümrük noktalarının yeniden kurulması” gibi konularda PKK ve İran istihbarat gücü itlaat arasında görüşme olur.

Görüşmeden sonra elleri ve gözleri bağlanan 15 Kürd vatanseveri, devrimcisi, Kürt halkının evlatlarının gözleri ve elleri bağlanır daha sonra İran’ın paygah dediği sınır muhafız karakoluna teslim edilirler.
Teslim edilen guruptan Mihemmed Pencevini hemen Urmiye cezaevine götürülür. Ağır işkenceler görür ve kısa zamanda idam edilir. Mahkeme yapılmamış, adı resmi kayıtlara bile geçmemiştir.

Agire Sor’un yönetici ve öncü kadrosu olan 2’si kadın diğer 14 kişiden hala haber alınamamıştır. Bazı çevreler onların daha teslim edilirken sınır karakolunda kurşuna dizildiğini ve cenazelerinin boş bir araziye gömüldüğü bilgisini aktarmaktadır.
Agire Sor olayı PKK’nin karanlık ve bilinmeyen tarihinin bir parçasıdır.

Agire Sor olayına sessiz kalanlar, birlik çağrısı yapamaz

PKK yöneticilerinden Murat Karayılan geçtiğimiz günlerde “KDP ile aramızda savaş çıka bilir, aydınlara çağrı yapıyorum” sözlerinden sonra PKK’nin gizli üyeleri harekete geçti. Açık ve net söylemek gerekir ki “Mihemmed Pencewini için harekete geçmeyen, başka bir şey harekete geçemez” iki yüzlülüğe gerek yoktur.

PKK’nin ihanetleri için meydana çıkmayan, PKK’nin vurduğu Hikmet Fidan, Ferit Uzun, Çetin Göngör, Saime Aşkın, Lamia Baksi, Faruk Bozkurt ve daha onlarcası için harekete geçmeyenlerin “Kürtler arası savaş istemiyoruz” sözünün anlamı yoktur. PKK tüm Kürtlere karşı savaş açmıştır. Savaş PKK ile KDP arasında değildir. Savaş “sömürgeciliğe karşı çıkıp, kendi hakkını isteyenler Kürtler ile sömürgecilerin ajandasına göre çalışan PKK arasındadır”.

Diğer Haberler