PKK’nin 1995 yılı 2. 15 Ağustos hamlesi gerçekler ve ayrıntılar

PKK’nin 1995 yılı 2. 15 Ağustos hamlesi gerçekler ve ayrıntılar, Ali Haydar Kaytan, Ebubekir Halil Ataç, Haftanin, Zap, Miros köyü,Barzan, Biradost, xaxurk, Zap, Metina, Dola Şive, Öcalan, PKK 5. Kongresi, Şam, Neçirvan Barzani, PKK Kadın Kongeresi, Çelik Operasyon, Miros köyü, Peşmerge, KDP,

Kürdistan tarihi pek çok çarpıtmaya maruz kalmıştır. Sanıldığının aksine sadece eski tarih değil son 50 yıllık yakın tarihte büyük çarpıtmalarla karşı karşıyadır.  Özellikle de Güney Kürdistan ve mücadelesi konusunda büyük bir manipülasyon vardır.

Özellikle de Türkçe okuyan Kürtler’in elinde sadece PKK’nin bastığı meteryal vardır. PKK ise tarihi verileri ters yüz etmiş. Kürtlüğü kendisi ile başlatarak, kendini efsaneleştirmeye çalışmıştır.  Bu konudaki boşluk Kürdistani güçler tarafından doldurulmak zorundadır.

Bu yazı PKK’nin büyük çarpıtmalar ile anlattığı ihtiyacı olmayınca hiç sözünü etmediği, 1995 yılındaki 2’inci 15 Ağustos hamlesinin gerçek boyutlarını ortaya koymayı amaçlamaktadır.

1.Bölüm: PKK 5. Kongresi Silahların yönünü Güney Kürdistan ve KDP’ye çevirdi

PKK’nin, 1990’lardan bu yana Güney Kürdistan parçası ve orada gelişen Kürt siyasal örgütlenmesine karşı düşmanca tutumunun ardında yatan nedenler yeteri kadar deşifre edilmemiştir. Konuyu basit bir iktidar mücadelesi ve egemenlik kavgası gibi yorumlamak ise tümden yanlıştır. Hele hele PKK’nin “Bizi bitirmek için Güney Kürdistan’a rol verdiler, NATO bize karşı Güney’i kullanıyor, Çekiç Güç bize karşı konuşlandı” gibi söylemlerinin gerçekle alakası yoktur.

Bir diğer yanlış bilenen husus ta şudur ki hiçbir zaman Güneyli bir güç PKK’ye saldırıyı ilk başlatan taraf olmamıştır. Her zaman çatışmalarda ilk mermiyi PKK sıkmıştır. Tıpkı 1995 yılındaki 2’inci 15 Ağustos hamlesinde olduğu gibi.

İkinci 15 Ağustos hamlesi neden önemli?

PKK, 1995 yılında Güney Kürdistan’daki Kürt oluşumu üzerine bir saldırı hamlesi başlattı. 25-25 Ağustos gecesi PDK’nin kontrolündeki köy, kasaba, peşmerge kontrol noktası, peşmerge karakolları olmak üzere 35 aynı noktaya aynı anda baskın yapıldı. Adına da 2’inci 15 Ağustos hamlesi dendi. Çatışmalar 80 gün sürdü, görüşmeler oldu, ateşkes yapıldı. Fakat PKK’nin o çatışmayı başlatan zihniyeti hala devam ediyor.

PKK’nin Güney’e saldırı kararı taktik, dönemsel ve münferit bir durum değildi. Tam tersine uzun vadeli, stratejikti. 1995 yılında PKK’yi saldırı yapmaya iten sebepler anlaşılmadan günümüzde PKK’nin Güney Kürdistan’daki varlığı ve süreçler anlaşılamaz.

PKK’nin hamle dediği saldırı sürecinin adı bile aslında PKK tarihinde önemli bir u dönüşü olduğu gerçeğini göstermektedir. Çünkü PKK, 1984 yılında Türk devletine karşı başlattığı süreci bir nevi askıyı almış ve namluların yönünü Güney’e çevirmiştir. (PKK’nin kurumuş tarihi, şaibeler vb hususları hiç saymayarak bu tespiti yapıyoruz).

 O tarihten bu yana da PKK’nin namlusu her zaman Güney Kürdistan’a dönük oldu. Diye biliriz ki; 2’inci 15 Ağustos saldırısı devam ediyor. PKK silahı Türkiye’den çok Güney Kürdistan’a çevirmiştir.  Dönem dönem YNK’ye karşı savaşsa da temel düşmanı ise KDP olmuştur.

Güney’e saldırı kararını kim-kimler, ne zaman aldı?

Güney Kürdistan’daki kazanımlara ve KDP’ye karşı savaş ilan etme kararı Şam’da Abdullah Öcalan ve gizli saklı ittifakları ve ilişkileri tarafından alındı.

Yıl 1994’tü, Şam’da Abdullah Öcalan ve etrafından ki güçler KDP’ye saldırma kararını aldı.  O dönem PKK 5. Kongresi’nin hazırlıklarını yapıyordu. Öcalan Şam’dan Duran Kalkan’ı Kongre’ye göndermiş ve Güney savaşını yürütmekle görevli kılmıştı.

PKK’nin 5’inci kongresi 1995 yılında Haftanin’de yapıldı. Şubat ayı boyunca devam eden Kongre Güney Kürdistan’ı savaş alanı olarak belirledi. 5. Kongre Güney Kürdistan’a yapılan saldırılarla ilan edilecekti.

Kongre sonrası keşif, planlama ve görev paylaşımı yapılmıştı. PKK, Güney saldırısını yapmak için Yıldırım Tugayı adlı yapı örgütlemişti. 8 Mart günü Metina alanında Kadın Kongresi başlamıştı. Bu kongre bittiği gibi alanlara saldırlar yapılacaktı. Fakat Türkler PKK’ye karşı harekete geçti ve 21 Mart günü Çelik operasyon başladı. Operasyon 2 Mayıs’a kadar sürdü.

 PKK, KDP’ye saldırısını ertelemek zorunda aldı. Karar stratejik olduğu için birkaç ay güç toplandıktan sonra tekrar aynı plan devreye kondu. Bu kez Duran Kalkan yerine Fuat Dersim (Ali Haydar Kaytan) görevlendirildi. Kaytan Ağustos ayı başında Şam’dan Zap’a geldi.

3-9 Ağustos tarihinde Zap’ta bir Askeri Konsey toplantısı yapıldı, 25-26 Ağustos gecesi 35 ayrı noktaya aynı anda saldırma kararı alındı. Xaxurke’den Biradosta’a, Barzan’a oradan Şeladize, Amediye ve Bervari Bala’ya kadar uzanan hatta hedefler belirlendi. Bu saldırı sürecini adı da 2. 15 Ağustos hamlesi olarak adlandırıldı.

KDP beklemediği bir saldırı ile karşılaştı

1992 yılındaki Güney savaşında YNK-KDP ve PKK güçleri karşı karşıya gelmiş sonrasında lokal bazı durumlar dışında çatışmalar yaşanmamıştı. Taraflar arasında görüşmeler vardı. PKK Duhok gibi yerlerde rahatça hareket ediyordu. Hatta bazı ortak platformlar kurma tartışması vardı. Daha birkaç gün önce PKK Komutanlarından Ebu Bekir (Halil Ataç) KDP komutanları ile Gare çevresinde beraber yemek yemişti.
PKK bir gece içinde 35 noktaya saldırdı. KDP saldırı beklemediği için ilk birkaç gün bazı yerlerde geri çekilmek zorunda kaldı.

PKK, sadece askeri noktalara değil köylere de saldırdı. Örneğin Rekanilere ait olan Sida köyünü yaktı.

Duran Kalkan elindeki küçük cihazda alandaki komuta kademesine seslendi. Kalkan, MS 64 yılındaki Roma’nın büyük yangınına kast ederek “Barzan Mizuri köylerinde Roma faaliyeti yapın” talimatı verdi.

Walatê Jêrê denen bölgedeki 9 köye saldırdı.  Telê, Şingel, Bapsêva, Dawitka köyleri yakıldı.

PKK, büyük bir askeri başarısızlık yaşadı, yöneticiler savaş mevzilerini bıraktı

KDP güçleri PKK’nin büyük bir hamle başlattığını anlayınca aynı şiddetten cevap vermeye başladılar. Kısa sürede toplanıp savaş düzenine geçtiler. PKK her yeri bırakarak kaçmak zorunda kaldı.
Örneğin Karasu Metina-Berwari Bala alanında sorumluydu, Begova gibi küçük bir yeri kuşatmaya çalıştılar olmadı. Peşmerge güçleri alanı PKK’den aldı. Karasu tüm yanındaki güçler ile Çiya’ye Sıpi’ye kaçtı.

Haftanin güçleri ise Batufa, Pirbela, Şilanke, Deştateqe hattını bıraktı, sınırı geçip Kuzey Kürdistan’a gitti. Bir bölümü de Haftanin sorumlusu ile beraber Çiyaye Sıpi’ye kaçtı.

Savaşın koordinesi olan Ali Haydar Kaytan Zap’ta kuşatıldı. Her gün Öcalan’la konuştuğu o dönem için çok önemli olan “seyyar uydu telefonunun bile arkasında bırakarak Şive vadisine (Dola Satora) kaçmak zorunda kaldı.
PDK güçleri Xaxurke’den Birdosta’a ordan Mizori alanlarına değin PKK’yi sürdü. Sêlkê, Pendiro, Meros çevresindeki Peşmerge güçleri PKK’ye büyük darbe vurdu.  PKK günlerce Guze köyüne saldırdı ama köye giremedi en sonunda köyün üstünde ki tepeye “Namus Tepesi- Tepe Namusê” ismini verdi.
Şu an Rojava’nın komutanı olan Mazlum Kobani- Şahin Cilo’nun güçleri Miros köyü çevresinde bozguna uğradı. Şahin ayağından yaralandı. Peşmergeler yanına gittiler, silahını aldılar ama onu vurmadılar.  O peşmergeler daha sonra 2014 yılında bu kez Mazlum Abdi’ye yardım etmek için Kobani’ye gittiler.

PKK kuşatmaya çalıştığı Begova, Miros gibi küçük köy ve kasabalarda da başarılı olmadı, halk kendisi peşmerge ile iç içe savaşa katıldı, Berwariler, Mizuriler, Rekaniler, Amediye Mirleri, Dostkiler, Barzan aşiretlerinin tümü PKK’yi topraklarından sürdüler.

Savaş 80 gün sürdü. PKK kendi başlattıkları saldırıda büyük bir hezimet yaşadı. Bizzat Öcalan ateşkes talep etti.  PDK bu talebi değerlendirdi, kabul etti. Kürdistan Bölge Başkanı olan Neçirvan Barzani ve Abdullah Öcalan görüştü. 13 Aralık’ta ateşkes ilan edildi.

  1. Bölüm: PKK Bu savaşı nede ilan etti, Dublin anlaşması gerçekte neydi

Diğer Haberler