Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan yeni kabinesini açıkladı. Kabine de ki isimler hem Türkiye’de hem de dünyada da dikkat çekti. Çünkü Erdoğan kabinedeki isim seçimleri hem muhalefeti hem de siyasi analistleri ters köşe yaptı.
Beklenenin aksine Erdoğan geçen kabinenin neredeyse tümünü değiştirdi. Sadece iki eski isim kabinede yer aldı. Yeni kabine ise bilinçli seçilmiş, eğitim düzeyi yüksek isimler dikkat çekti. Erdoğan muhalifleri bile kabineden umutlu oldukları söylemeye başladılar. Aynı biçimde kabine de üç Kürdün yer alması da Kürtler arasında da bir tartışma başlattı. Gerçekten de kabine Türkiye’yi düze çıkarır mı, Kürtlerle yumuşama olur mu? Bunları konuşmak için erken olsa da birkaç tespit yapıla bilir.
Erdoğan akıntıya kürek çekmedi
Tayyip Erdoğan seçim öncesi hatta seçildiği gecede yaptığı balkon konuşmasında çok sert ifadeler kullanmıştı. Erdoğan’ın yemin töreni sonrasındaki göreve başlama töreninde ki ifadeleri ise daha farklıydı. Erdoğan Konuşmasında “Türkiye’nin bir büyük kucaklaşmaya ihtiyacı olduğunu düşünüyoruz. Bir kardeşlik seferberliği başlatmaya davet ediyoruz. Gün bir olma, beraber olma günüdür. Gelin seçim dönemindeki kırgınlıkları bir kenara koyalım” dedi.
Yeni kabinesinin seçiminde de Erdoğan’ın seçtiği isimler şunu gösterdi: Erdoğan bir revizyona ihtiyaç duyuyor.
Halkın ve uluslararası güçlerin aşırı tepkisini çeken bazı kişiler diskalifiye edildi. Örneğin eski içişleri bakanı Süleyman Soylu bunlardan biriydi. Aşırı sivri bir dil ve aşırı acımasız uygulamaları ile göz batmıştı. Birçok çevre Erdoğan’ın seçimi kazanmasında Soylu’nun önemli yeri olduğunu söylüyor, buna rağmen değiştirildi.
Erdoğan’ın bu defaki kabinesindeki isimlerin kendi dallarında iş yapan, daha eğitimli insanlar olması da dikkat çekiyor.
Aslında diye biliriz ki bu Erdoğan akıntıya karşı kürek çekmedi. Tepkileri gördü ve yumuşadı. En azından şimdilik var olan tepkileri azaltma, muhalifleri oyalama ve yeni iktidara geldiği dönemki havayı yakalamaya çalışacak gibi görülüyor. Bu ne kadar sürer, sadece biçimde mi kalır bunu zaman gösterecek.
Türkiye’nin Kasım Süleymanisi Dış işleri Bakanı oldu
Hakan Fidan kamuoyunun yakından tanıdığı bir isim. Ama aslında kimse hakkında çok şey bilmiyor. Diye biliriz ki Hakan Fidan
Ortadoğu’nun bazı ülkelerini yıkıma götüren Arap Baharı denen kaos sürecinin Türkiye’ye gelmesini engelleyen isimlerin başında geliyor. Türkiye’nin Suriye, Libya vb ülkelerdeki askeri ataklarının da mimarı. Bunlar başarı mı başarısızlık mı ayrı bir tartışma fakat sonuç olarak gemiyi kıyıya getirmeyi başarmış bir isim. Bir diplomat oluğu kadar bir asker ve istihbaratçı ve bir dava adamı. Bu göreve seçilmesi bize şunu gösteriyor; Erdoğan dış politikaya çok daha fazla önem verecek.
Tabi hemen bir not etmek lazım Hakan Fidan’ın Kürt olduğu söyleniyor. Hatta bir zamanlar bir yeğeninin PKK saflarında olduğu da söylendi. Fakat daha önemlisi PKK ile ilişkilerde rol almış, Oslo ve 2012-2015 yılarında ki çözüm sürecinin de mimarlarından. PKK yöneticilerini de yakından tanıyor. Ayrıca PKK’nin ve Öcalan’ın bir zamanlar öve öve bitiremediği bir isim. Efrin, Serekaniye işgali, hendek savaşları gibi Kürtlere yıkım getiren pek çok sürecin de idarecisi.
Ekonomi bakanı Mehmet Şimşek’de dünyanın sayılı ekonomistleri arasında. O da Kürt. Büyük kan kaybı yaşayan Türkiye ekonomisini ayağa kaldırıp kaldırmayacağı tam bilinmiyor, Erdoğan’ın kendisine ne kadar inisiyatif tanıyacağı da bilinmiyor ama Mehmet Şimşek ismi yabancı yatırımcıyı cesaretlendireceği kesin. Yani ekonomi meselesini öncelikle ele alacağını gösteriyor.
Hükümet değin devleti inşa kabinesi
Görülüğü gibi yeni kabine ile eskisi arasında ciddi bir kalibre farkı var. Ve Erdoğan bu kabine ile bir yandan zaman kazanmak için bazı revizyonlar yapacak fakat öte yandan kendi kafasındaki Türkiye Cumhuriyeti’ni inşa etmeye devam edecek. Yani Erdoğan kabinesi gerçekten sadece bir yönetim değil Türkiye’nin yeniden inşası kabinesidir. Kemalist Türkiye ile Erdoğan Türkiye’si arasındaki makas açılacak. Bunun içinde yeni ve farklı adımlar atacak gibi görünüyor.
Kürtlere ne düşecek
Erdoğan’ın yeni kabinesinde üç Kürt var. Bu üç Kürdü ön plan çıkarılıyor. Ve bundan Kürtlere bir kazanım gelir mi gibi bir yaklaşım gösteriliyor. Evet bu vekiller Kürt ama bunu da gerekince söylemişler. Fakat Kürt kimliği üzerinden siyasete girmemişler. Erdoğan hükümetinde daha öncede Kürtler vardı. Sadece Kürt bakan var diye Kürt sorununda adım atılmaz. Kürt sorunun lütuf kırıntıları ile çözülecek bir şey değil. Ancak Erdoğan pragmatik ve reel bir siyasetçidir. Eğer gerek görürse Kürt meselesi için yeni bir adım atar. Kaldı ki Abdullah Öcalan’ın tabusu Erdoğan’ın elindedir. Öcalan süreçlerden yıpranmamış biçimde duruyor. PKK’de buna hazır görünmektedir.
Kısacası yeni hükümet birleşimi bize şunu göstermiştir: Kesin yargılarla konuşmak zordur, Erdoğan’ın da tek bir planı yoktur. Seçimde nabız yoklamıştır, bazı sivri uçları törpüleyecektir ve bir lider gibi hareket etmeye devam edecektir. Türkiye artık eski Türkiye değildir. Bir daha da eski Türkiye olmasını beklemek yanlış olur.