PKK’nin soysuz yorumuna cevap: Kürdistan’da sömürgeciliğin tek sponsoru vardır, o da PKK’dir

PKK’nin soysuz yorumuna cevap: Kürdistan’da sömürgeciliğin tek sponsoru vardır, o da PKK’dir, Bafel Talabani, Cemil Bayık, KCK Dışilişkiler Komitesi, Süleymaniye, Mazlum Abdi, Rojava, Muhabarat, itlaat, iran istihbaratı, Kandil, Xinere,

Süleymaniye Havaalanı’na dönük saldırının ayrıntıları hala tam olarak ortaya çıkmış değil. Olayın hala karanlık pek çok yönü var ve hem YNK hem de PKK olayın gerçeğinin açığa çıkmasını engellemek için elinden geleni yapıyor. Sürekli olan manipülatif haberler ve bilgiler yayıyor.

Sanki planları tutmamış, suçüstü yakalanmış katiller gibi agresif davranıyorlar.  Elbette ki istihbarat vermedeki baş şüpheliler YNK ve PKK’nin içindekiler.

İstihbarat nereden gitti?

PKK medyasında sanki Mazlum Abdi hakkındaki istihbarat bilgisini verenin KDP olduğu yönünde insanları manipüle etme amaçlı haber ve yorumlar servis ediliyor. Oysa ki gerçekte bir şüpheli listesi oluşturulacaksa

Mazlum Abdi’nin Rojava’dan Süleymaniye’ye geldiğini bilen de döneceği saati bu kadar net bilen de YNK ve PKK’nin üst düzey yönetimidir.
Mazlum Abdi’nin Cemil Bayık’ın bilgisi dışında Süleymaniye’ye gelmiş olduğunu düşünmek yanlış olur. Hatta aslında Mazlum Abdi’nin Süleymaniye’ye geliş amacı Cemil Bayık’ın da içinde bulunduğu PKK Yürütme Konseyi toplantısı için geldiği yönünde de yorumlar var.

Yani bir bilgi gitmişse baş suçlu YNK ve PKK’dir. Özellikle PKK’nin MİT ile ne kadar içli dışlı olduğu herkes tarafından bilinmektedir.  Her zaman için MiT’in Kürtler hakkındaki temel bilgi kaynağı PKK’dir.

Mazlum Abdi’nin ihbarına geri dönecek olursak Süleymaniye’de kuş uçsa haberi olan İran’ı hesaba katmamak yanlış olur. İran istihbarat örgütünün örgütlü olmadığı tek bir YNK kurumu, tek bir mahalle tek bir örgüt yoktur.  İran, başta Cemil Bayık olmak üzere PKK yöneticilerinin Süleymaniye’de güvenlikli yaşamalarını garanti etmiştir. PKK avucunun içindedir. Rojava’yı da İran PKK’ye teslim etmiştir. Fakat ABD’nin Suriye’deki varlığından da rahatsızdır. Hele ABD’nin tıpkı kendisi gibi bir PKK kadrosunun hayatını garanti etmesinden daha çok rahatsızdır. İran’ın Mazlum Abdi’nin yılda birkaç kez Süleymaniye’ye ABD denetiminden geliş gidişinden haberdardır. Ayrıca diğer PKK Yöneticilerinin de ABD helikopterleri ile gelip gitmesinden rahatsız olmaktadır. Örneğin Duran Kalkan’ın 2017 yılında helikopterle Süleymaniye’den Rojava’ya gittiğini bilmektedir ve bu konuda PKK’yi uyarmıştır.  İran belki de PKK’ye böylelikle bir kez daha kendini hatırlatmak istemiş olma ihtimali yüksektir. Ve
Bu nedenle bu son saldırıda da Türkiye’nin istihbarat kaynağının İran olması da genel kabul edilen bir görüştür.

Yani Mazlum’u ihbar edenler bu üçlü çete ola bilir: PKK, YNK ve İran.

Cemil Bayık: 37 yıldır İran ve Suriye istihbaratlarının koruması altında yaşıyor

Gerçekler böyle iken özellikle iftira, çamur atma konusunda uzman olan PKK olayı hemen politik ranta çevirmeye çalışıyor. Bunun için de KCK hemen açıklama yaptı, KDP’yi kınadı. KCK Dış İlişkiler komitesi adına yapılan açıklama da “KDP, işgalci Türk devletinin sponsorudur” gibi soysuz bir başlık kullanılmış.  Oysa ki gerçek şudur: PKK sadece Türkiye’nin değil dört parça Kürdistan’da işgalcilerin sponsorudur.

KCK Dış ilişkiler Komitesi Süleymaniye’de üslenen ve aslında Cemil Bayık ile günlük olarak ilişkilenen bir gurup PKK kadrosudur. Yani açıklama aslında Cemil Bayık’ın açıklamasıdır. Bu nedenle Cemil Bayık’a ve çetelerine cevap vermek kendilerinin eski defterlerini açmak da şart oldu.

Demokratik Türkiye, Demokratik İran, eski dostumuz Esad diyerek tüm sömürgecilerin istihbaratları ile sağda solda çeviren PKK’dir.  Cemil Bayık 1986 yılından bu yana daha tek bir gün İran istihbaratı itlaat ile Suriye istihbaratı Muhabaret’ın denemi dışında hiçbir yere adım atmamış, sözde Kürdistan mücadelecisidir. Evet bu zatı muhterem 37 yıldır İran ve Suriye istihbaratının sponsorluğunda yaşıyor.  1992’dan sonra Haftanin sınırına bile gidememiştir. Kuzey Kürdistan sınırını bile görmemiştir. Tabi ki İran Cemil Bayık’ın kara gözlerine aşık olduğu için sarıp sarmalayıp korumuyor. Elbette ki Cemil Bayık kendisine yapılanın karşılığını veriyor.

Cemil Bayık sadece İran’ın masasında oynamıyor. 2008’den 2015 yılına değin Cemil Bayık’ın açıklamalarına bakın AKP hükümetine nasıl gül attığı, Fethullah Gülen ve Ergenekonculara saldırdığını görürüz. Bunun içinde yıllarca Türk uçaklarına rağmen rahat rahat Kandil, Xınere hattında vurulmadı.

PKK’nin başı da kuyruğu da kokmuştur

Gerçi balık baştan kokar. Abdullah Öcalan asılmamak için 1999’da binlerce gerillayı geri çekilme adında tasfiye etti ve devletimin emir eriyim dedi. Cemil Bayık “madem başkan yaşamak için devletin emir eri oluyor, ben niye olmayayım” dedi.

Şimdi PKK’nin orta kadro denen Dış ilişkiler komitesi üyelerinin de içinde olduğu gurup ta kendi kokmuş parti gerçeklerinin arkasında yürüyor.  Hep beraber “Irak’ın Haşdi Şabisi’nin, İran’ın İtlaat’ının, Suriye’de Muhabaratın, Türkiye devletinin bazı kanatlarının kanatları altında anti-Kürdistani cephenin emir eri oluyorlar.

Yani, maalesef ki PKK başı ile kuyruğu ile Kürdistan sömürgecilerinin sponsorudur.

Nasıl ki insan aynaya bakar kendi gerçeğini görürse PKK’de KDP’ye her bakınca “40 yıllık mücadelesinin sonucunda hiçbir şey kazanmadığını, bağımsız Kürdistan adı altında çalıştırmaya başladığı PKK otobüsünün nasıl o istihbarattan bu istihbaratın kucağına gittiğini, başkanlarının nasıl ‘benim annem Türk’ dediğini hatırlamaktadır”.  Bu kadar KDP düşmanlığının altında yatan neden de budur.

Diğer Haberler