Son on gün içinde Kürdistan’da iki dikkat çekici olay yaşandı.
İlk olarak; 17 Ocak günü Kürdistan Güvenlik Konseyi PKK’ye ait bir timin yakalandığını açıkladı. Bu tim Ezidi kamplarında bazı patlamalar yapacaktı. Yakalanan kişiler ayrıntıları planlamayı aktardılar.
İkinci olay ise hemen ertesi gün yaşandı. 18 Ocak günü Mardin’in Nusaybin ilçesinde çoğunluğu 60 yaşın üstünde Kürdistan Bölgesi vatandaşı 5 kişi öldürüldü. Olay Kürdistan Bölgesinde bir infiale yol açtı.
Her iki olay da aslında çokça değerlendirilmesi gereken olaylar.
Olaya ilişkin dört kişi tutuklandı. Failler olayı “soygun” amacı ile işlediklerini söyleseler de hala insanların kafalarını karıştıran bazı sorular var. Kürdistan Bölgesi hükümeti de ilk andan itibaren olaya çok büyük bir titizlikle eğildi. Türkiye devleti hızla katilleri bulmak zorunda bırakıldı.
Konumuz bu olayı yorumlamak değil. Tam tersine ortada somut bilgi yokken kalkıp olaya dönük bazı sözler sarf edip yanlış yönlendirmeye çalışmak iyilikten çok kötülük getirir. Mesela tıpkı PKK’nin yaptığı gibi.
PKK’nin askeri yapısı HPG, olaydan beş gün geçtikten sonra aniden olayı fark etmiş gibi bir bildiri yayınladı. Olayın kontra saldırı olabileceğini söyledi. PKK medyası da aynı anda olayı Kürdistan Bölgesi yönetimine yıkmak için çaba harcadı, harcıyor. PKK ölen insanlardan nasıl bir rant elde edebilirim diye şapkayı önüne koymuş düşünmüş sonuç olarak hayatını kaybeden beş kişinin Rekani aşiretinden olduğunu hatırlayıp belki birkaç Rekani kazana bilirim diye bu kimliklerini öne çıkarıyor. Ve olayın “planlı bir kontra saldırısı” olabileceğini söylüyor. Ola bilir, Mardin olayını kontra yapmış olabilir.
Hemen hatırlatalım Kürdistan’da iki kontra yapı var.
Kontra ne demektir?
Kontra, hukuku dışında örgütlenmiş, derin devlet yapılanmasıdır. Bu yapılar sadece savaş hukuku çiğnemekle kalmazlar, zamanla tümden hukuksuz yaşarlar. Uyuşturucu, kaçakçılık, adam öldürme, şantaj, sabotaj vb işler yaparlar. İftira ve komplo gibi yöntemler kullandıkları için zaman zaman kendi insanlarına da saldırırlar. Dünya bunu genelde 1960’larda solun yükselişe geçtiği dönemde kullandı. Türk devleti ise bunu 1970’lerden itibaren Kürtlere karşı kullandı. Yani aslına Türkiye’de kontrgerilla denen yapı bir “kontrkürt” yapıdır. Yani Kürtlere karşı kullanılmıştır.
Kürdistan’da iki kontra yapı var
Yukarda da söylediğimiz gibi Kürdistan’da iki kontrkürt yapı vardır. Birincisi Türk devletinin direk kendi sistemi içinde örgütlediği bir yapı olarak kontra yapılar.
İkincisi ise PKK adı altında yürütülen kontrkürt faaliyetler.
İşin üzücü tarafı PKK’nin bu kontrkürt yüzü yeteri kadar deşifre edilmemiştir.
PKK, Mardin’deki olayı “Kontra güçler yapmış olabilir” derken bizde soruyoruz “Hangi kontra yapı yaptı?
Ve hemen yazımızın başına dönüyoruz Kürdistan’da son on gün içinde iki olay yaşandı. Bunlardan ikincisi Mardin olayını kontra bir yapı yapmış olabilir mi olamaz mı araştırılmalıdır. Fakat 17 Ocak’ta PKK’ye ait yakalanmış Ezidi kamplarında patlama yapmayı planlayan birim kontrkürt yapının bir parçasıdır. Bu durum yeterince teşhir edilmelidir.
Mardin’deki katliam PKK’nin Ezidi kamplarında yapmak istediği katliamın önün geçti doğal alarak herkes Mardin’deki olayla ilgilendi. Oysa PKK’nin yapmak istediği daha korkunç şeyler vardı.
PKK özel bir birim aracılığı ile Ezidilerin kaldığı kamplarda patlama yapmak ve bazı şahsiyetlerini hedeflemek istiyordu.
Aslında PKK Ezidi Kürtlere karşı zaten uzun bir zamandır havuç-sopa politikası uyguluyor. Önce havuç uzattı, Çıra TV gibi bir TV yaptı, biraz kliplerini vb çekti, Avrupa kuruluşlarının getirdiği yardımları dağıttı. Fakat baktı ki yine Ezidiler PKK’yi tercih etmiyor. Bu kez sopa kullanmaya başladı. Öncelikle Şengal’de kendisi ile iş birliği yapmayan insanları tehdit etti, evlere baskınlar yaptı, Ezidi Peşmergeler tutuklandı, PKK kontrol noktalarında bıktırıcı aramalar vb. ile karşılaştı. Yine de Şengal’de istediği sonucu elde edemeyince bu kez yeni bir adım attı ve kontrkürt yapıyı devreye soktu.
PKK’nin Ezidilere dönük ilk kontra saldırısına 1 aylık bebek ve 9 yaşında çocuk hayatını kaybetti
PKK’nin Ezidi kamplarında ilk olarak yüzünü ortaya çıkarışı 31 Haziran 2021 tarihinde Ezidilerin yaşadığı Zaxo sınırları içindeki Qadiya kapında oldu. PKKnin yönlendirdiği bir tim Ezidilerin kampında Ezidi Peşmerge sorumlusunun kaldığı barınak-kabine döşenmiş uzaktan kablo ile patlatılan bir bomba yerleştirdi. Saldırıda 1 aylık Herman Sado ile ile 9 yaşındaki Niştiman adlı iki kız kardeş hayatını kaybetti.
Ayrıca bazı Ezidi Peşmerge yetkilerinin araçlarının önüne de mayın yerleştirildi. Fakat bunların hepsi etkisiz hale getirildi.
PKK Ezidileri birbirine kırdırıyor
Büyük toplumsal travmalar yaşamış Ezidi toplumu PKK eli birbirine düşmanlaştırılıyor. Çünkü PKK kontra eylemlerinde yine Ezidileri kullanıyor. Qadiya kampındaki patlamada bombayı yerleştirenler yine iki Ezidi gençti. Yine son olarak 18 Ocak günü yakalanan iki kişi yine Ezidi gençlerdi. Herkesin öldürmeye çalıştığı Ezidileri birbirine öldürtmek PKK’nin gerçek kimliğini ortaya koymaktadır. Bizim PKK bir kontrkürt dediğimiz şeyde budur.
PKK kamplarda patlama yapacak, yangın çıkaracak, insanlar korkacak, zaten büyük bir kırılma ve travma yaşayan halk güvensizlik içinde sağa sola dağılacak. Eğer bir iki aile Şengal’de dönerse de PKK’de bunun üzerinden medya zaferi kazanmaya çalışacak. PKK geçmişte, şu an Mahmur kampında yaşayan halkı PDK’ye düşman etmek için kampların dışına gönderdiği bir gerillaya uzaktan sivilleri taratıyordu. PKK bakın “PDK size saldırdı” diyerek halkı kışkırtıyor, kampta ayrılmalarını engellemeye çalışıyordu. Şimdi de aynı kontra siyasetini Şengal’de uygulamaya çalışıyor.
PKK Şengal’deki taşeronluk görevini yerine getiremedi
PKK’nin İran ve Irak Şii yapısı Haşdi Şabi gibi yapılarda taşeron bir yapı olarak yer alıyor. Görevlerinden biri Şengal’in Kürdistan Bölgesine bağlanmasını engellemek ve Ezidilerin yüzünü Irak’a dönmesiydi. PKK ne kadar uğraştıysa da 2014 yılından bu yana bu görevi başaramadı.
Irak yeni bir sürece doğru gidiyor. Erbil ve Bağdat arasında arayışlar ve tartışmalar var. Şengal anlaşması da bu tartışmaların bir parçası. PKK bu tartışmaları dağıtmak ve Şiiler lehine kazanımlar çıkması için Şengal meselesindeki kontra varlığını daha da arttıracak.
PKK, Şengali Kürdistan’dan koparmak için daha fazla komplo, daha fazla propaganda, daha fazla patlama şu bu yapacak. Bu açıdan Kürt toplumu Ezidi halkımızı ve yaşadıklarını yakından incelemek zorunda. Bundan sonra Ezidilerin içindeki her olayın sorumlusu PKK’dir. Şu ana değin mülteci kamplarında çıkan yangınlar vb olaylarda da PKK parmağı olup olmadığı araştırılmak zorundadır.
Evet PKK bundan sonra Güney Kürdistan içinde Ezidiler başta olmak üzere kontra bir yapı olarak harekete geçmeye çalışacaktır. Özellikle de biriminin yakalanmasını hazmetmediği için daha fazla çirkef komplo ve dezenformasyon yayabilir. Hepsini engellemenin yolu PKK’nin bir kontrkürt yapı gerçeğini deşifre etmektir.