Bir lider arayışında olan Friglere bir kâhin, ‘şehre öküz arabası ile giren ilk adamı kral ilan edin’ der. Öküz arabasıyla kente giren ilk kişi bir köylü olan Gordios olur ve Kral ilan edilir. Gordios, arabasını Tanrı (Zeus) için tapınağa adar ve kızılcık dallarıyla tapınağa bağlar. Bu düğümü çözecek kişinin Asya’ya egemen olacağı söylentisi yayılır ve buna inanılır…
PKK gereceği neredeyse bire bir bu Mitolojiyle örtüşüyor. Kürdlere bir “lider” yaratan işgalci devletler, Kürdler içinde olabilecek en kaba, değersiz, kompleksi ve hastalıklı kişinin (Öcalan) Kürdlere “lider” olmasını sağladılar. Öcalan şahsında şekillendirilen PKK, Kürdleri öyle bir çıkmaza soktu ki; bu kirli düğümü kimse çözemiyor.
Kürd kanıyla besleniyor ama Kürdlerin devletleşmesi önünde en büyük engeli teşkil ediyor. Kürdler adına hareket ediyor ama sadece Kürdlere zarar veriyor.
Bazen TC’nin, bazen Suriye’nin, bazen Irak’ın, bazen İran’ın çıkarları için savaşıyor; bazen her dört işgalcinin ortak çıkarı için Kürdistan’a saldırıyor.
TC ile İran arasında devam eden “Kim Asya’da (Kürdistan’da) söz sahibi olacak“ kavgasında PKK şu anda ciddi bir rol oynuyor.
Kürdlerin devletleşmemesi esas amaçtır PKK için, bazen git-gel yaşaması, Kürdistan’ı hangi efendisine peşkeş çekeceğine dairdir sadece…
Bugün Kürdistan’da birçok “okur-yazar/aydın/siyasetçi” efsanelerle/mitolojilerle dalga geçerken, 21. Yüz yılda bir MİTolojiye esir olduklarını göremiyorlar. Frigya efsanesi ile Kuzey Kürdlerinin yaşadıkları arasında nüanslar dışında bir fark yoktur.
Efsaneye göre Gordion düğümünü çözmek için uğraşan Büyük İskender, çözüm olarak düğümü kılıçla kesmekte bulmuş ve Asya’nın hakimi olmuştur. Kürdler; Öcalan/PKK düğümünü çözüp Kürdistan’da egemen olmak istiyorlarsa, tıpkı İskender gibi kirli düğümü bir kılıçla kesmek zorundadırlar, yoksa bu kirli düğümü egemen devletler çözecek ve Kürdistan’da egemenliklerini pekiştireceklerdir…
Frigyalılar öküz arabasıyla gelen Gordion’u kurtarıcı yaptılar; Kürdler ise devlet arabasıyla gelen öküzün kendisini kurtarıcı olarak kabul ettiler…
Dikkat ettiyseniz, Öcalan MİTolojiye sıkça vurgu yapıyor. Çünkü gerçeklikte karşılığı olmayan saçma sapan söylemleri ancak MİT(oloji) ile süslenerek aktarılabilir ve yaratılan yanılsama sayesinde aptallaştırılanlarca savunulabilir…
Tarih, modern çağda MİTolojik bir yaratığı/Öküz’ü “lider” diye pazarlayan egemen devletlerin kurnazlığını yazacağı gibi, buna inanan aptalları da yazacaktır; en çok ta “aydın/yazar/siyasetçi” diye geçinen ukala ve kişiliksizlere vurgu yapılarak…
Süleyman Akkoyun