Hürriyet yazarı Abdulkadir Selvi, Amerikalıların Türkiye’nin kara harekâtı yapmasına gerek kalmadan PYD-YPG güçlerini 30 kilometrenin altına çekmeyi önerdiğini ileri sürdü.
Türkiye’nin Rojava ve Demorkatik Suriye Güçleri’nin (DSG) kontrolü altındaki bölgelere yönelik 20 Kasım’dan itibaren başlayan havadan ve karadan bombardımanı sürerken, olası bir kara harekatı konusunda da tartışmalar devam ediyor.
ABd ve Rusya, Türkiye’nin bölgeye kara harekatı düzenlemesine karşı çıktıklarını değişik fırsatlarda açıkladı. Ancak Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “en uygun vakitte” karadan operasyona başlayacağını ısrarla vurguluyor.
Türkiye’de iktidara yakınlığı ile bilinen Hürriyet gazetesi yazarı Abdulkadir Selvi, ABD’nin konu hakkındaki tutumuna dair yeni bir iddia ortaya attı.
Selvi, “Amerikalıların teklifi ne” başlıklı yazısında, Mersin’de Tece Polisevi ile İstiklal Caddesi’ndeki bombalı saldırının ardından Türkiye’nin “Pençe Kılıç” operasyonunu ile Rojava’ya bomba yağdırdığını, PKK’nin Suriye kolu olarak nitelendirdiği PYD ve YPG’nin “güvendikleri Amerika’nın da bunu engelleyemediğini” yazdı.
Hatta ABD’den gelen “Türkiye’nin güvenlik endişesini anlıyoruz” şeklindeki açıklamaların PYD-YPG’lileri hayal kırıklığına uğrattığını öne süren Selvi, DSG Genel Komutanı Mazlum Kobani’nin, ABD’yi daha sert tutum almaya çağırdığını hatırlattı.
Selvi, Sere Kani ve Gire Spi’ye yönelik “Barış Pınarı Harekâtı”nın ABD’ye rağmen yapıldığına vurgu yaparak, Erdoğan’ın bu defa da kara harekâtı için Tel Rıfat, Minbic ve Kobani’yi hedef gösterdiğini belirtti.
Abdulkadir Selvi, “Erdoğan’ın kararlılığını bilen Amerikalılar ise bu işi operasyonsuz çözmek için harekete geçtiğini” yazdı.
Selvi’ye göre, Amerikalılar Türkiye’nin kara harekâtı yapmasına gerek kalmadan PYD-YPG güçlerini 30 kilometrenin altına çekmeyi önerdi.
“Bu durumda kara harekâtı yapılmayacak mı?” diye soran Selvi, yazısında şu sözlere yer verdi:
“Hulusi Akar aynı zamanda Rusya Savunma Bakanı Şoygu ile de görüştü.
Bu demektir ki kara harekâtının eli kulağında. Çünkü şimdiye kadar bize verilen sözler tutulmadı. Türkiye bölgeye yerleşmeden PYD-YPG’nin saldırıları durmayacak.”
Hedef gösterilen bölgeler Soçi Mutabakatı’nda yoktu
Türkiye ve desteklediği Suriyeli silahlı gruplar 9 Ekim 2019’da Rojava’nın Sere Kani ve Gire Spi’ye yönelik “Barış Pınarı Harekâtı” adıyla operasyon başlatmış ve bu bölgeleri kontrol etmişti.
17 Ekim’de Fırat’ın doğusuna ilişkin Türkiye ile ABD arasında mutabakata varılmış ve bu kapsamda operasyona 120 saat ara verilmişti.
23 Ekim 2019’da Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin arasında Soçi’de Rojava ile ilgili anlaşmaya varıldı.
10 maddelik mutabakat metninin 5. maddesinde, “23 Ekim 2019, öğlen saat 12.00’den itibaren, Rus askeri polisi ve Suriye sınır muhafızları, Barış Pınarı Harekat alanının dışında kalan Türkiye-Suriye sınırının Suriye tarafına, YPG unsurları ve silahlarının Türkiye-Suriye sınırından itibaren 30 km’nin dışına çıkarılmasını temin etmek üzere girecektir. Bu işlem 150 saat içinde tamamlanacaktır” ifadesi yer alıyor.
ABD’nin önerisine göre DSG Rojava’da kalamayacak
Gerek Soçi’de ve gerekse de diğer görüşmelerde Türkiye’nin, Rojava ve Suriye’nin kuzeyinde 444 kilometrelik uzunluk ve 30 kilometrelik derinlikte güvenli bölge oluşturma hedefi ne ABD ve ne de Rusya tarafından kabul edilmedi.
Suriye’de 2011 yılında başlayan savaştan bir sene sonra 2012’de Suriye ordusu Rojava’daki bir çok kent ile Kamışlo ve Haseke’den büyük ölçüde çekilirken bölge Halk Savunma Birlikleri (YPG) tarafından kontrol edildi.
ABD’nin teklif ettiği öneri hayata geçer ve YPG’nin omurgasını oluşturduğu DSG silahlarıyla birlikte sınırın 30 kilometre güneyine çekilirse o zaman Rojava’nın çok az bir bölümü ile Rakka ve Deyrezor’un bir bölümü Özerk Yönetimi’n kontrolünde olmuş olacak.
