3 Kasım’da Duhok’ta başlayan Kürdistan Demokrat Partisi’nin (KDP) 14’üncü Olağan Kongresinin dördüncü gününde Merkez Komite’nin seçim sonuçlarının açıklanması ile sonlandı.
Kongre Başkan Mesud Barza’nin kapanış konuşmasıyla son buldu.
Başkan Barzani konuşmasında “Ben ve benim büyüğüm ağabeyim Kak İdris, Barzanilerin vasiyetini gönülden yerine getirdik. O gün Neçirvan’ı (Barzani) önerdiğim de onun da Mesrur’u önermesi ile onların da ben ve Kak İdris gibi olacakları mesajını açıkça beyan ettiler. Kendilerine başarılar diliyor ve onlara benim ve İdris’in vasiyetini bırakıyorum” dedi.
Başkan Barzani Kongrede Merkez Komite’ye seçilen tüm herkese başarılar dileyerek, “Madem partimiz ve kongremiz başarılı oldu, bu başarı hepimizindir” ifadelerini kullandı.
Başkan Barzani konuşmasının devamında “Seçim listesinde aday olanlar arasındaki Ezidi kız ve erkek kardeşlerimizin seçilmediğini görüyorum. Bunun bir şekilde düzeltilmesi gerekir” dedi.
Başkan Barzani konuşmasına kongrenin başarı ile sonuçlanmasından dolayı duyduğu memnuniyeti dile getirerek, delegelere, partililere teşekkür ederek başladı.
Oy verme işleminin elektronik bir şekilde yapılmasının planlandığını ancak bunun bazı teknik sorunlardan dolayı gerçekleşemediğine dikkat çeken Başkan Barzani, “Ne yazık ki önceki elektronik oylama yöntemi başarılı olmadı. Oy vermek için dört sandık merkezine gittim ve yarım saatimi aldı. Devam etseydi bugün oylama tamamlanmayabilirdi, bu yüzden dün el ile oy kullanma şeklini seçtiler Bu şekilde kimsenin itiraz edemeyeceği çok daha usulüne uygun ve şeffaftı bir seçim oldu” dedi.
Başkan Barzani Kongrenin adil, demokratik ve şeffaf bir şekilde gerçekleşmesinde emeği geçen Kongrenin Hazırlık Komitesi’ne teşekkür ederek, “Komisyon üyeleri ile Irak Adalet Kurulunun şahitliğinde oy verme sürecinin şeffaf ve demokratik bir şekilde gerçekleşmesi bizim için büyük bir onurdur” ifadelerini kullandı.
“Hiç kimse bu partiden daha büyük değildir”
Başkan Barzani konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Arkadaşlar, şimdi cesaret zamanıdır, el ele verme, partinize, halkınıza ve ülkenize çelik bir inançla hizmet etme zamanıdır. Hepimiz kazandık, hepiniz kazandınız, tüm adaylar kazandı. Madem partiniz kazandı, kongre kazandı, bu hepimizin zaferidir. Hepiniz kardeşsiniz. Hepiniz bizim oğullarımız ve kızlarımızsınız.”
“Hiç kimse bu partiden daha büyük değildir, hangi rütbe ve mevkide olursa olsun herkes partisine ve ülkesine hizmet edebilir” diyen Başkan Barzani, “Ne bura da ne başka bir yerde hiç kimsenin rahatsız olmamasını rica ediyorum. Parti sizin partiniz ve sizler bu partinin oğullarısınız, kızlarısınız” dedi.
“KDP’yi bitirmek için ortak operasyon odası kuranlar vardı”
Bazı partilerin KDP’nin dağıtılması amacıyla ortak operasyon odası kurduğunu dile getiren Başkan Barzani “Bazı partiler ortak operasyon odası oluşturmuşlardı, hala var mı yok mu bilmiyorum ama KDP’nin dağılacağını ve kartal gibi canından(partinin) parça parça koparacaklarını umuyorlardı. Sonra ne oldu. Kendilerine ne diyeceğimi bilemiyorum, başsağlığı dilemekten başka” şeklinde değerlendirdi.
“Ezidi kardeşlerimize yer verilmesi için bana özel yetki verin”
Başkan Barzani seçilen Merkez Komite listesinde Ezdi isimlerin yer almamasını büyük bir eksilik olarak değerlendirerek “Arkadaşlar, büyük bir boşluk olduğunu görüyorum ve sizden bu boşluğu doldurma yetkisini bana vermenizi rica ediyorum. Görüyorum ki listede Ezidi kardeşlerimiz yer almıyor. Bu doldurulması gereken büyük bir boşluk. Kurallara uymasa da bana bu boşluğu düzeltme yetkisi verin. Kabul ettiğinizi ve bana bu yetkiyi verdiğinizi söyleyebilir miyim?” sorusuna Kongre delegeleri her bir ağızdan “evet” diyerek bu talebi onayladı.
“Neçirvan ve Mesrur’a Barzanilerin mirasını bırakıyorum”
“Barzani’nin bana ve Kak İdris’e bıraktığı vasiyetten bahsetmeyi önemli buluyorum” diyen Başkan Barzani “Ağabeyim İdris ve ben, Barzani’nin vasiyetini tüm kalbimizle ve canımızla yerine getirdik. O gün ben Neçirvan’ı önerdim, o da Mesrur’u önerdi, bu onların da İdris ve benim gibi olacaklarını gösteren açık bir mesajdı. Kendilerini destekleyeceğimi belirtiyor, başarılar diliyorum. Barzani’nin İdris’e ve bana bıraktığı mirasın aynısını onlara da temenni ediyorum. Hem ailemize hem de partimize ve milletimize faydalı olmalarını dilerim. Onlara başarılar diliyorum” ifadelerini kullandı.
Başkalarından daha bilgili ve iyi olmadıklarına işaret eden Başkan Barzani “Ailemizin tarihine ve Şeyh Abdulselam, Şeyh Ahmed ve Mela Mustafa’nın mücadelesine saygı duymaktır” dedi.
“İnancınız Barzani’nin yoludur”
Başkan Barzani Şeyh Abdulselam’ın bir anısına değinerek sözlerini şöyle sürdürdü:
“Kongreye katılanların ve üyelerinin çoğunun bilmediği bir gerçek var.1905 ve 1906’da Şeyh Abdulselam, yakın zamanda vefat eden Kraliçe Elizabeth’in dedesi olan Kral V. George döneminde Wigram adında bir İngiliz oryantalistle tanıştı. Wigram “Şeyh, ne yapman gerekiyor? Neden Londra’ya geliyorsun?” diye sordum diyor. Şeyh ise “İngiliz kralıyla gelip Kürdistan’ın bağımsızlığını konuşmak istiyorum” şeklinde cevap verdi. Güneşin Britanya İmparatorluğu’nun doğusundan doğup Britanya İmparatorluğu’nun batısından battığı söylendiğinde, bu tüm dünyanın İngiliz egemenliği altında olduğu anlamına geliyordu. Burası o okul ve şu anda burada oturan bizler o okulun öğrencileriyiz. Barzani’nin yolunda olmak sadece kırmızı camedan (puşi) takmakla Barzani olunmuyor. Bu bir inanç meselesi, sizin inancınız Barzani’nin yoludur.”
“Kırmızı cemedan direnişin sembolüdür”
Başkan Barzani Barzaniler için bir sembol haline gelen kırmızı cemedanın hikayesine değinerek “Barzan, İngiliz uçaklarının saldırısına uğrayıp Irak ordusuna yenilince bir süre direnişten sonra Türkiye’ye gitmek zorunda kaldılar. Bölgede yayınlanan fermandan biri, kırmızı cemadani giyen herkesin öldürüleceğiydi. Bir keresinde Barzan köyünün aşağısındaki bir polis birimi kırmızı bir cemadani takan bir çoban çocuğuyla karşılaştı ve onu boğarak öldürdüler. Bile’deki askerlerin noktasına saldıran halk, onları dövdü ve birçoğunu yaraladı. Irak askerleri sonra Barzan’dan 12 kişiyi seçip halka gözdağı vermek amacıyla idam ettiler. Ondan sonra kırmızı cemedan Kürdistan’ın her yerinde direnişin ve teslim olmamanın sembolü oldu. Eğer o dönem bir Barzani kırmızı cemedan takmasa ‘polisin işbirlikçi’ (caş) denirdi. Sizden rica ediyorum kardeşlerim, Barzan’ın büyük ve kutsal yolunu davranışlarımıza ve ailemizin şu anki nesline göre yargılamayın” dedi.
KDP’nin asıl zorlu görevinin bundan sonra başladığını belirten Başkan Barzani Bağda ile yapılan müzakerelerin ciddiyetle yürütülmesini ve diğer siyasi taraflar ile varılan anlaşmaların hayata geçirilmesi gibi zor bir döneme girildiğini işaret etti.
Başkan Barzani konuşmasının sonunda terör ile mücadelede büyük fedakarlık gösteren güvenlik güçlerine, kahraman Peşmergelere ve kongreye ev sahipliği yapan Duhok halkına teşekkür etti.