Bugün Xoybûn Örgütünün 95’inci kuruluş yıl dönümü. Kürt milliyetçi düşüncesinin kilometre taşlarından olan Xoybun sosyal, siyasal, ekonomik ve halklar arasında ki ilişkiler açısından dikkatle incelenmesi gereken bir yapıdır. Xoybun aslında sadece bir örgüt değil bir düşünce ve eylem biçimidir.
Birinci Dünya Savaşı sonrası kurulan ilk siyasal örgüt Azadi’dir
Birinci Dünya savaşı ile dağılan Osmanlı imparatorluğu bölgede yeni çağdaş, millî-siyasal hareketlerin örgütlenmesine muazzam zemin sundu. Özellikle Mondros mütarekesinden sonra oluşan iktidarsızlık dönemini, İstanbul’daki Kürdler arasında siyasal, örgütsel ve kültürel alanda bir canlanma yarattı.
Wilson prensipleri ve kimi diplomatik anlaşmalar Kürd aydın, entelektüel çevrede milliyetçi akımın gelişmesinin önünü açtı. Siyasal, diplomatik ortamın yarattığı fırsatları gören bu Kürt aydınları, tarihin bu belirsiz zaman aralığında ciddi bir siyasal mücadele yürüttüler. Bu siyasal, örgütsel birikim sonraki Kürt isyanları üzerinde belirleyici bir etkide bulundu. Ancak Mustafa kemal öncülüğündeki Kuvayi-milliye gücü İstanbul hükümetine egemen olması ve itilaf devletlerinin Mustafa Kemal’in bu ilerleyişine kayıtsız kalması, İstanbul’daki siyasal iklimi bir anda değiştirdi. Kürt milliyetçi akımının siyasal önder ve kadroları için mekan değiştirmeyi zorunlu kıldı. Bunun üzerine Kürt aydın ve siyasal kadroları İstanbul dışına çıktılar.
Kemalist hareket Kürt düşmanı yüzünü iyice göstermeye başladıktan sonra Kürt aydın çevreleri yeni arayışlara başladı. Bu durumdan hareketle 1923’te Erzurum da Azadi örgütü kuruldu. Cibranlı Halit Bey, Yusuf Ziya ve Haci Musa’nın önderliğinde Erzurum’da kurulan Azadi örgütü aynı zamanda Kürdistan’da kurulan ilk siyasal oluşum olma unvanına da sahip. Kısa bir zaman içerisinde Kürdistan’da ciddi bir örgütlülük düzeyi yakalayarak geniş bir kitleye ulaştı.
1924’teki 1. Kongresinde Kürdistan’ın genelini kapsayacak bir milli-ulusal devrim planlaması kararlaştırıldı. Devrimin ilk kıvılcımını İhsan Nuri Paşa Eylül 1924’te Hakkari’nin Elki (Beytüşşebap) ilçesinde çaktı. Ancak planlandığı gibi gitmeyen ordu içerisindeki bu kalkışma Şex Sait isyanının işaret fişeği oldu.
Şex Said isyanı sonrası yaşanan süreç
Türk ordusundaki Azadi cemiyeti üyesi subayların bu isyanı Türk devletinin Azadi Cemiyeti’nin önderlerini yakalandı. Halit Cibran, Yusuf Ziya ve H. Musa yakalandılar. Bu tutuklanmalar Azadi Örgütünün planladığı ayaklanma için çok büyük bir talihsizlikti. Şex Sait Önderliğinde başlatılan milli-ulusal devrim çok kısa sürede Çewlık, Amed, Farqin, Sason ve Serhat alanlarına yayıldı. Ancak bu ayaklanma bilinen nedenlerden yenilgiye uğradı. Şex Sait Efendi ve 46 arkadaşının idamından sonra da TC’nin sürgün ve tenkil hareketi devam etti.
Ayaklanmaya katılan yüzlerce savaşçı Kürdistan dağlarına sığındılar. Diğer aydın ve siyasi şahsiyetler Kürdistan’ın diğer parçalarına göç etti. Kürdistan’ın güney ve güneybatı parçasına yerleşen yurtsever aydın şahsiyetler Şex Sait isyanının sürdürülmesi ve olumsuz gidişatı durdurulması için yeni bir örgütsel çalışmanın içerisine girdiler. Bu konuda büyük Kürt yurtseveri Memduh Selim Bey tüm Kürt aydın, yurtsever şahsiyetleri ile ilişkilenir. Bu çalışma Kürt siyasal çevrelerinde olumlu karşılanır ve toplanma süreci başlar. Ancak etkisizde olsa halen İstanbul merkezli kimi Kürt örgütleri varlığını sürdürüyordu. Bunları da tek bir ulusal çatı altında toplama yeni oluşum için hayati önem taşıyordu. Bu örgütler Kürdistan teali cemiyeti, Kürt İçtimaiye Teşkilatı, Kürt Millet Fırkası ve Kürt İstiklal Komitesi idi. Bu dört örgüt birleşme kararı alır.
Kürt miliyetçiliğinin ilk modern örgütü: Xoybun
5 ekim 1927 de büyük bir gizlilik içerisinde Kürt liderler Celadet Bedırxan, Kamiran Bedırxan, Memduh Selim, Ali Rıza (Ş.Said efendinin oğlu) Dr. Şükrü Sekban, Şex Mehdi, Emin Ağa(Raman),Mustafa Şahin, Fehmi Beg, Haco Ağa ve birkaç önemli Kürt şahsiyeti daha Lübnan’ın Bhamdun şehrinde Vaham Papazyan’ın evinde Xoybûn örgütü kurulur. Xoybûn Cemiyeti modern Kürt milliyetçiliğinin ilk örgütsel yapısını teşkil eder.
Din,lehçe,toplumsal sınıf ve fikirsel ayrılıkları sorun yapmaksızın tüm Kürtleri Bağımsız Kürdistan fikriyatı ile bir çatı altında toplar. Amacı; “Türkiye boyunduruğu altında bulunan Kürdistan ve Kürtlerin kurtuluşu, doğal ve ulusal sınırları içinde bağımsız bir Kürdistan devletini kurmaktı” Bu ulvi amaç Kürtleri birleştiren yegane nedendir.
Kürt milli-ulusal kimliği öne çıkarmak ve örgütün birliğini korumak için tüm üyelere “kardeşlik yemini” ettirildi bu yemin şöyleydi: “Şu anda imza attığım tarihten itibaren, iki yıllık bir zaman süresince, eğer Kürt ulusunun varlığını ve güvenliğini tehdit eden bir tehlike ortaya çıkmasa ve şayet hayatımın ve şerefimin ya da kendi şerefini koruyan, ailesi ve kürtlüğü korumaya zorunlu şahıslara( ki ben onlara karşı vazife ile yükümlüyüm) karşı bir başka Kürt tarafından hücum olmazsa, her hangi bir kürde silah kaldırmamayı, kan davalarının ve anlaşmazlıkların çözümünü bu iki seneyi takip eden döneme ertelemeyi, iki Kürt arasında kişisel nedenlerden dolayı kardeş kanı dökülmesine tüm gücümle engel olmaya, dinimin ve şerefimin ve kutsallıklarımın üstüne yemin ederim. Vallah billah bu andı bozan herhangi birisi Kürt ulusunun düşmanı ve hainidir, herhangi bir hainin hak ettiği ceza ölümdür.”
Xoybûn’ın amaç ve hedefleri
Xoybûn’un 1. Kongresinde alınan ve örgütün amaç ve hedeflerini belirleyen birkaç maddeye şöyledir.
- Kürdistan sınırının dışına en son Türk askeri atılıncaya kadar mücadeleye devam edilmesi
- Genel bir ayaklanma başlamadan önce;
- Bütün Kürt birliklerini yönetecek bir genel komutanlık oluşturulmasına
- Bu güçlerin organize edilmesi ve modern teçhizatla donatılmasına
- Türkler tarafında işgal edilen dağlardan birisinde askeri üs oluşturulmasına…
Bu tarihi kararlar Xoybûn örgütünün geçmiş ayaklanmalardan dersler çıkardığını ve yeni bir anlayış ile mücadeleye yaklaştığını gösteriyor.
Örgütsel yapı açısından Xoybûn “merkezi büro, kollar ve heyetlerden oluşur. Bu örgütsel hiyerarşiye göre; Merkezi büro kongre tarafından atanır. Cemiyetin tüm organlarının tüm kararları çoğunluk tarafından onaylanmalıdır. Merkez büro çalışmalar hakkında rapor vermesi ve yıllık bir kongrenin düzenlenmesini ön görür” bu hiyerarşik sistem Xoybûn’un kişi veya ailenin güdümünde olmadığı modern bir örgütsel yapı olduğunu gösteriyor.
Propaganda ve diplomaside atılım kararı
Xoybûn Örgütü propaganda ve diplomasiyi çok önem verir. Buna göre; tüm üyeler Kürtlerin bağımsızlığı lehine propaganda yapmakla yükümlüdür. Propaganda sözlü ve yazılı yapılabilir. Sanatsal ve kültürel argümanlar kullanılmalı ve kazanımlar halka aktarılmalıdır. Propaganda için diğer dillerde de materyaller oluşturulmalıdır…
Xoybûn ve Ağrı dağı Kürt Hükümeti
Şex Sait devriminden sonra Kürdistan’da çok yoğun bir sürgün politikası uygulanır. Kürt aşiret liderleri Türkiye’nin batı şehirlerine sürgün edilirler. Devletin bu uygulaması Kürt illeri gelenlerinde ciddi bir rahatsızlık yaratır. Bunun üzerine sürgüne gitmeye karşı çıkan Bıroyê Heskê Têli ve aile çevresi 1926 da Ağrı dağında yeni bir isyan başlatırlar. Türk devletinin ciddiye almadığı bu kalkışma yeni bir ulusal mücadelenin başlangıcıdır aynı zamanda.
Şêx Sait isyanın da dağlara sığınan Kürt savaşçılar bu isyanın etrafında hızla toplanmaya başlar. Şêx Sait isyanın ateşi daha sönmemişken Ağrı dağında yeni bir isyan ateşi yakılır. Sürgünden kaçıp gelen Kürt illeri gelenleri Bıro Heskê Têli’nin önderliğinde toplanarak isyanın kitle tabanı oluştururlar. Bu isyan, Xoybûn yöneticileri tarafından yakından takip edilip, desteklenir. 1927’de Xoybûn Örgütü İhsan Nuri Paşa’yı bu ayaklanmanın askeri komutanı olarak görevlendirir. İhsan Nuri paşanın ağrı dağına gelmesiyle İsyan ulusal bir nitelik kazanır. Xoybûn tüm gücünü bu isyana seferber eder. Xoybûn siyasal ve askeri amaçlarını örgütlü, disiplinli ve planlı bir şekilde yürütür.
Türk devleti daha Şêx sait isyanının şokunu atlatamamışken, Ağrı dağının siyasal patlamasıyla karşı karşıya geldi. Ancak bu sıradan bir isyan değildi, Örgütlü ve planlı bir ulusal kurtuluş savaşıydı. İçerisinde Kürtlerin tüm milli değerlerini barındırıyordu. Nizami ordusu, adalet sistemi ve idari yapısı ile Ağrı dağında bir Kürt Hükümeti kurulmuştu. Milli marşı, ulusal bayrağı, medyası ve üniformalı savaşçıları ile Ağrı dağında 4 yıl süren bir milli iktidar dönemi yaşandı.
Ağrı isyanın uzun sürmesi Türk devletini her açıdan çok güç duruma soktu. Devlet askeri ve ekonomik olarak çökme noktasına geldi. Ancak Türk devletinin diplomasideki zaferi bu isyanın sonucunu belirledi. Türk devletinin İran ve Ruslarla anlaşması üzerine Ağrı ayaklanması bastırıldı.
Xoybûn Cemiyeti, Ağrı Kürt Hükümeti’nin yıkılmasıyla sarsıldı. Ancak örgütsel varlığını koruyup Kürt aydınlanma çalışmalarını ağırlık verdi. Bu temelde kültürel, edebi ve diplomatik çalışmalar yürütüldü. Xoybûn Kürt siyasal, aydınlanma tarihine büyük bir miras bırakarak 1946-47 yılında örgütsel varlığını sonlandırdı.
Kısaca özetlediğimiz Xoybûn deneyimi, örgüt yapısı ve pratiği bu hala ders çıkarılması gereken yönler ile doludur. Büyük kahramanlıklar yapılmış ve büyük bir bilinç yaratmıştır.