Nurettin Demirtaş sen asıl Şengal’i Mahmur’u bırak, Amed’e, Efrin’e bak

Nurettin Demirtaş sen asıl Şengal’i Mahmur’u bırak ve Amed’e, Van’a Efrin’e bak

PKK kadrolarından Nurettin Demirtaş her makalesinde inciler döktürüyor. Her nedense topu ha bire Kürdistan Bölgesine, KDP’ye ve Peşmerge güçlerine çevirmek için de özel çaba sarf ediyor. Bazıları Nurettin Demirtaş’ın eskisi gibi imtiyazlara sahip bir kadro olmadığını, PKK’de umduğunu etkinliği yakalayamadığını bunun içinde puanını fazla düşürmemek için PKK’nin hoşuna gidecek biçimde topu sürekli Kürdistan Bölgesi’ne, Barzani ve KDP’ye getirdiğini söylüyor. Doğru mudur, bilmiyoruz ama yazılarında fazla bir tespit olmadığı sadece abisi gibi popüler laflar ederek, türbinleri coşturmaya çalıştığı da ayan beyan ortada. Yalnız o kadar da başarılı olmadığı da görülüyor.

Nurettin Demirtaş’ın son makalesinde de bu minvalde bir şeyler yazılmıştı. PKK’nin Avrupa’da yayın yapan Özgür Politika gazetesinde yayınlanan “Şengal’i, Mexmur’u bırak, Musul ve Kerkûk ile ilgilen” başlıklı makalede siyasi akıl, tarih bilincinden yoksunluk; haddini bilmezlik ve boş bir kibir ve ukalalık görülüyor.

Nurettin Demirtaş kendine göre Kürdistan yönetimine “Şengal ve Maxmur’la ilgileneceğinize Musul ve Kerkük ile ilgilenin, asıl oraları almaya çalışsın” diyor. Kürtler Musul ve Kerkük’ü kaybetti, Kerkük’te ki çarşı ihalesi Türklere verilmiş vb. yorumlar yapmış Nurettin Demirtaş. Ayrıca Irak hükümeti ve KDP başarısızdır demiş.  Sanırım Demirtaş bırakın Irak’ı birazda “İran, Haşdi Şabi ve biz yönetelim” demek istemiş. İran’ın hiç lafını etmediğine göre stratejik ortaklarını açık etmek istememiş.  Ama yinede Mahmur ve Şengal’i bize bırakın demiş.
Oysa ki asıl Mahmur ve Şengal’i bırakıp Diyarbakır’a, Hakkari’ye, Malatya ve Adıyaman’a bakması gereken Nurettin Demirtaş ve üyesi olduğu partisi PKK’dir. Çünkü Nureddin Demirtaş Musul Kürtlerde diye üzüldüğünü söylüyor ama öncelikle Kuzey Kürdistan’da yaşanan yıkıma üzülmeli. Mesela Cizre ve Sur’u ve diğer 11 şehrin yıkımına yol açacak biçimde hendek savaşlarını başlattıklarını açıklamalı.

Nurettin Demirtaş 40 yıllık mücadelelerinin sonunda Kuzey Kürdistan’ın verdiği tüm bedellere rağmen neden somut bir kazanıma ulaşmadığını açıklamalı. Mesela 1970’lerde Malatya, Maraş ve Adıyaman Kürt mücadelesinin motor gücü iken ve PKK’ye binlerce kadro vermiş iken bugün neden Kürtlüğün can çekiştiği yerler haline geldi? Neden buralar da Kürtlük yok oldu? Nurettin Demirtaş bununla uğraşmalı. Bunun cevabını vermeli.

Veya Nurettin Demirtaş PKK’nin kalesi gördüğü Diyarbakır’da ki toplumsal dejenerasyon ile ilgilene bilir. Mesela son 6 yılda neden uyuşturucu kullanımının 2 kar artmasının nedenleri ile uğraşa bilir. Neden? Çünkü Nurettin Demirtaş kendisi Diyarbakırlı ve PKK adına Türkiye’de yöneticilik yaparken sokaklara eylemlere döktüğü çocuklar artık uyuşturucu batağına saplanmış. Tüm Türkiye’de uyuşturucu kullanım oranı yüzde 3 iken Diyarbakır’da ise yüzde 10’dur. Demirtaş bir Diyarbakırlı olarak kendi şehri ile ilgilense boyundan büyük işlere karışmazsa daha iyi olur.

Bir Kürt olarak bazı şeyleri söylemek içimizi acıtıyor. Çünkü giden her parça toprak, her köy bizim yurdumuzdan gidiyor. Ama Demirtaş ve bağlı olduğu gurup önce siyasetleri sonucu Efrin’in, SerêKanîye’nin durumuna bakmalıdır.  Tek bir özeleştiri yapmadan, sürekli zeytinyağı gibi üstte kalıp “üzümün çöpü var, armuttun sapı” diye küçümsemekten vaz geçmeli. Kendisi hiçbir şey elde edemeyen başkasının kazanımlarına burnunu kıvırıp çamur atmaktan vazgeçmelidir.

Çünkü Musul Kerkük sorunu KDP ile çözülecek bir sorun değildir. Yüzyıllık bir uluslararası sistemin sorunudur. Bu sorunu çözmek öyle Nurettin Demirtaş’ın mağarada etrafına topladığı üç beş gence abi nasihatı verir gibi çözeceği sorun değildir.

Kaldı ki Nurettin Demirtaş birkaç ay önce Kerkük’e Peşmerge’nin dönmesinden derin kaygı duymuştu. (ilgili yazıya ulaşmak için https://darkamazi.com/archives/1017585) Tüm engellemelere rağmen Kürtler bugün Kerkük seçimlerinde hala temsilci çıkara biliyor, Kürt olduğunu biliyor, Kürdistan’ın neresi olduğunu biliyor. Her şeyden önce ne istediğini biliyor. Ama Kuzey Kürdistan büyük bir asimilasyon ve oto asimilasyon ile karşı karşıya. Nurettin Demirtaş’ın önce bununla uğraşması gerekir.

Nurettin Demirtaş’ı çok da vurmayalım çünkü kendisi PKK’nin iz düşümüdür. Çünkü arsızlık, vurdumduymazlık, kibir ve ahkam kesme, yüzü kızarmadan yalan söyleme, kendini Kafdağı’nda görüp millete cahil muamelesi yapma PKK’nin karakteristik özelliğidir. Nurettin Demirtaş bu işin çömezidir. Bunun için de böyle kalitesiz kalitesiz ahkam kesiyor.

Bunların bu gerçeğini önce Başur ve Rojava halkına anlatmak gerekiyor ki kalkıp bunların yakasına yapışıp “siz 40 yıldır Kuzey Kürdistan’da ne yaptınız, neyi kurtardınız ki bizim yakamıza yapışmışsınız, yakamızdan düşmüyorsunuz” diye sorsunlar.

Diğer Haberler