KCK ne yapmak istiyor? 7 Gerillaya ne oldu?

KCK ne yapmak istiyor? 7 Gerillaya ne oldu?

KCK Eşbaşkanlığı bir bildiri yayınlayarak halkın KDP’ye karşı tavır koymasını istedi. Aslında HPG adına da birkaç gün önce iki bildiri yayınlanmış ve KDP’ye dönük ithamlarda bulunmuştu. Hemen ardından KCK’ye bağlı tüm organlar benzer açıklamalar yaparak KDP’yi kınadı.

İsim ayrımları çok önemli değil. Esas şudur PKK cephesinde koordineli bir biçimde bir KDP adı altında Güney Kürdistan düşmanlığı vardır. Tüm açıklamalar birbirine bağlı adımlar olarak yapılmış. PKK bunu bir amaç doğrultusunda yapıyor. Bu amaca ulaşmak içinde bir olayı birkaç pratik adımda örgütlemiş.

  1. Adım: Zendura kayıpları

PKK’nin Zendura alanında KDP’den dolayı çekmek zorunda olduklarını söyledikleri gerillaların hayatlarını kaybetmelerinin peşmerge alanı bir ilgisi yok. Zendura daha Nisan ayında TSK kuşatmasına girmiş bir alan. PKK’nin insan ve kadro siyaseti “ölen şehittir, kalan sağlar bizimdir” biçimindeki vicdansız bir yaklaşım olduğundan dolayı bu gençler dönük PKK’nin yaptığı açıklamaların pek değeri yoktur. Bu gençler pusuya falan düşmemişler. Bu gençler savaş tünelindeyken hayatlarını kaybetmişler. Yani PKK’nin yanlış mevzilenmesi ve TSK saldırıları sonucu hayatlarını kaybetmişler. Fakat olay hiç alakası olmayan KDP’ye bilinçli biçimde yıkılmış.

  1. Adım: Qadiya Ezidi kampına saldırı

31 Ağustos gecesi Zaxo’ya yakın Qadiya Ezidi kampında bir patlama meydana geldi. Patlama Batı-Dicle asayiş güçleri bir yüzbaşının evinin arkasında gerçekleşti. Bir aylık ve 9 yaşındaki iki çocuk hayatını kaybetti. Asayiş görevlisinin PKK tarafından tehdit edildiği ortaya çıktı. Olay Murat Karayılan’ın Said Hasan’ın intikamını alacakları sözlerinden hemen sonra gerçekleşti. Olayı PKK’nin yaptığı konusunda herkes hem fikir.  PKK olayın daha ilk dakikasında Türkiye vurduğunu iddia etti ve KDP Türkiye’yi koruyor dendi.  Oysaki olay yerinde herkesin gözü önünde patlayıcı düzeneği bulunmuştu.

  1. Adım: Xalifan senaryosu

PKK 4 Eylül gibi bir bildiri yayınlayarak 7 arkadaşlarının KDP tarafından pusuya düşürüldüğü iddia edildi. Fakat açıklama çok muğlaktı. Sadece vuruldular deniyor, konum ve tarih belirtilmiyordu. Açıklama sadece halka harekete geçen çağrısı yapmak için bir kurguya benziyordu.

İşin ilginci bir gün önce Türkiye milli savunma bakanlığı da Gare’de 7 gerillayı vurduklarını söylüyor hatta görevlerini belirtiyordu. Yani PKK’nin sözünü ettiği gerillalar Türk devleti tarafından vurulmuştu.

Gerçekte neler oldu

PKK’nin bir hafta içinde arka arkaya yaptığı hiçbir olayda sorumluluk KDP’ye ait değildi. Sözü edilen üç olayda da katil Türkiye devleti ve PKK’nin kendisidir. PKK Zendura’daki gençleri ölüme mevzilendirmişti, sorumlu TSK ve PKK’idi. Qadiya’daki iki çocuğu da PKK bombası öldürmüştü. Xalifan’da yaşandığı iddia edilen kayıplar ise Türk devletinin hava saldırısında yaşanmış.

Peşmerge yetkilileri şu ana değin yaşanan her olayda bilgilendirme yaptılar. Zaman içinde yapılan tüm bilgilendirmelerin doğru olduğu ortaya çıktı. PKK ise Gazi Salih Alixan olayında olduğu gibi her zaman ret etmiş ve sonuçta kendisinin yaptığı da ortaya çıkmıştı. Şimdi kendi basiretsizliği ve TSK saldırıları sonucu olan kayıplarını KDP’ye yıkması büyük bir düşmanlığı örgütlediğini gösteriyor.

PKK neden böyle yapıyor?

Kuzey Kürdistan’da askeri ve siyasi olarak biten PKK son iki yıldır kendine çıkış yolu olarak Güney Kürdistan’ı savaş meydanı yapmayı görüyor. PKK geçen sonbahardan beridir 10 Peşmergeyi şehit etti iki katını da yaraladı. Buna rağmen kendisine cevap verilmedi. PKK bahar ayından bu yana saldırı hazırlığı yapıyor. Büyük ihtimal Eylül ayının ortası ile beraber PKK Güney’de bazı suikastler yapmayı planlıyor. Ayrıca Amediye-Şeladize hattında da Peşmerge noktalarına saldırıcak. Bunun için de toplumda kendi yapacağı saldırıları  meşru göstermeye çalışıyor.

Bir diğer önemli neden ise bölgedeki siyasal değişimlere göre kendine yer açmak istemesi. Kürdistan Bölgesinin bölge dışında ABD ve Avrupa’taki diplomatik başarıları, ekonomik işbirlikleri PKK’yi daha da saldırganlaştırdı. Dar,basit, bencil çıkarlarla hareket eden PKK  esasen şu anda Rojava’da ABD ve Fransa garantörlüğünde yapılan Kürt-Kürt görüşmelerini baltalamaya çalışıyor. PKK özellikle son bir yıldır başlayan görüşmeleri sabote etmek için büyük çapa harcadı. Artık daha fazla uzatma zemini kalmayınca görüşme zeminini yok etmek için daha radikal bir plan yaptı.

PKK’den Rojava’da Kürt görüşmelerini bozma girişimi

PKK’nin “tüm dünya bize borçlu, herkes bize taviz verecek” düşüncesinden hareketle ABD ve diğer ülkelere dayattığı hususların kabul görmemesi nedeni ile Rojava’da ibrenin yönünü hızla değiştirerek Suriye rejimi ile anlaşmaya gitmeyi düşündüğünü söyleye biliriz. Bunun için de İran ile ortak bir konsept var.
Özellikle son KDP karşıtı gösteriler ve bir avuç taraftarını sokaklara dökmesi, Ronahi TV’nin düşmanca tutumu da PKK’nin Suriye devleti ile anlaşmak istemesinden kaynaklı. PKK Suriye devleti ile tek başına masaya oturmak ve ABD garantörlüğündeki masayı tümden devirmek istiyor.

PKK’nin sömürgecilerle Kürt varlığına karşı anlaşması

Tabi ki bu anlaşmanın arkasında ise İran var. Hatta Türkiye var. Diye biliriz ki Sömürgecilerin anti-Kürt ittifakı yeni dönemde Kürtlerin statütüsüzlüğü üzerine kurulu ve PKK’de bu ittifakta Kürtlerin bağımsızlıkçı bir çizgiye sahip olmasını engellemek görevini üslenmiş görünüyor. Esasen diye biliriz ki PKK Sömürgeci ülke sınırlarının bekçiliği görevini yaparak bu güçlerden destek bulma arayışı içinde.

Kürtler PKK’ye tavır koymalı

PKK’nin sömürgecilerin yanında duran, saldırgan, Kürtler arasına kötülük tohumları eken bu davranışlarına karşı Kürtler tavır göstermelidir. Öyle görünüyor ki PKK Güney Hükümetinin savaş istemeyen tutumunu bir zaaf olarak görmekte ve elindeki birkaç genci savaşa sürerek kendi yönetici elitinin çıkarlarına göre hareket edecektir. Kürt aydınları buna tavır koyarak PKK’nin geçmişten beri oynadığı uğursuz bu adımlara karşı sert tavır almalıdır.

Diğer Haberler