1970’lerde ki PKK tarihi büyük bir efsane gibi anlatılır. Eğer PKK’nin bu dönemki ilişki ve gerçekleri bilinirse PKK gerçeği büyük oranda aydınlanacaktır. Özellikle konumuz olan PKK’nin ilk şiddet ve silah deneyimleri açısından da durum aynıdır.
Baştan belirtmemiz gereken husus şudur. PKK için şiddet meselesi bir yan mücadele yöntemi değildir. PKK’nin kendisi bir şiddet hareketidir. PKK’nin kök hücresi; şiddete ve zora dayalı güç olmaktır.
PKK’nin bu şiddet kullanma biçiminde marazi bir yön vardır. Bunun Öcalan’ın aydınlatılmamış kişiliği, ilişkileri ve amaçları ile ilgisi vardır. Çünkü PKK’nin daha ilk silah kullanma deneyimleri bile bir ulusal dava için verilmemiştir, PKK 1980’lere kadar asker polis öldürmemiştir, bürokrat öldürmemiştir. Hatta ilk yıllar Ankara’daki bir iki olay dışında faşist güçlere de saldırmamıştır. PKK sadece iki guruptan insan öldürmüştür.
Birincisi; kendi kadroları
İkincisi; başka hareketlerin kadro ve sempatizanları, Kürt aşiret üyeleri
Yani öldürenlerin hepsi Kürt.
Dikmen toplantısı aslında Ankara’nın boşaltılma toplantısıdır
PKK bu cinayetlerin bazılarını başkalarına gözdağı vermek için her yerde anlatır, çok acımasız yöntemler kullanır. Fakat bazı cinayetleri ve şiddet olaylarını ise hiç üslenmez, hatta öldürdüğü kişi kahraman ilan eder. Başkaları öldürmüş gibi gösterir. Yani PKK’nin kör bir şiddeti vardır, kimi nasıl şiddet kullanacağı belli değildir. Bu yöntemin ilk kurbanı, Abdullah Öcalan’ın PKK’deki ilk yol arkadaşı Haki Karer’dir.
PKK 1976 yılında Dikmen’de yaptığı toplantı ile Kürdistan’a dönme ve silahlı mücadele verme kararı almıştır. Aslında Ankara boşaltılacak her kes Kürdistan’a gelecektir. Zaten 1975’lerde bir kez daha Kürdistan’a guruplar gönderilmiş ve aslında tüm Kürdistan’da etkili olana başka partilerin olduğu, halkın da bu partiler etrafında biriktiği görülmüştü. Bu partiler şehirlerde, köylerde güç mücadelesi yürütüyor, birbirine karşı sert yöntemler kullanıyor fakat bunun dozunu aşmıyordu. Çünkü halk ve yerel kadroların böyle bir durumu kabul etmeyeceği biliniyordu.
Fakat devlet kararlıydı Kürdü Kürde kırdıracaktı.
PKK tüm partiler içindeki en güçsüz ve kitle tabanı en az olan partiydi. PKK sürekli olarak o dönem kadrolarını KUK bize karşı Amed’te toplantı yapmış bizi Kürdistan’a almayacak, bize saldıracak diye bir söylem ortaya atıyor iç çatışma içi zemin hazırlıyordu. Aslında PKK Kürt öldürmeyi, Kürtlerin iç savaşını meşrulaştırıyordu.
Öcalan ve MİT’çi arkadaşları Kürdistan gezisinde
Tüm PKK kadroları 1976 Kürdistan’a gelmişti. Çalışma koşulları yoktu, ekonomik sorunlar vardı. Normalde daha önce Kürdistan’a gelmesi gereken Abdullah Öcalan ise bir türlü Ankara’dan çıkmıyordu. PKK’nin üç meşhur MİT elemanı, Kesire Yıldırım, Pilot ( Necati Kaya) ve Abdurrahman Polat Abdullah Öcalan ise Ankara’da yaşıyordu. Pilot iyi para kazanıyor, Ankara’dakilere iyi bakıyordu. Artık Pilot’un ajan olduğu tartışması alenen yapılıyordu. Ayrıca Kesire’nin Abdullah Öcalan ile ilişkisi de tartışma konusuydu.
Herkesin artık Kürdistan’a gelmesi gerektiğini düşündüğü Öcalan ise süreci uzatmak için Kürdistan turu adı altında Ağrı’dan başlayarak her yeri geziyor. Tabi ki yanında Pilot var.
Öcalan Antep’te, Karer öfkeli
En son durak Antep. Zaman; Mayıs ayının ilk haftası. Yani Haki Karer öldürülmeden bir hafta önce. Antep’te ise Haki Karer ve bir gurup arkadaşı var. Haki Karer, Bozan Aslan, Mehmet Uzun, Ali Yaylacık, Ahmet Ballı isimli bu kişiler hamallık yaparak yaşıyor, biraz kadro ve insan örgütlemeye çalışıyordu. PKK Antep’te epey bir gurup örgütlemişti. Çoğu işçi gençlerdi.
Bir yönetim toplantısı yapılır. Haki Karer ve adı yukarda geçen arkadaşları Abdullah Öcalan’a yazılı bir belge verip, ortak karaları olduğunu söylerler: Belgede şunlar yazar: 1- Abdullah arkadaş bir an önce Ankara’dan çıkıp Kürdistan’a gelmelidir.
2- Pilot gibi bir ajanla gezmek kabul edilemez, derhal pilot partiden kovulmalıdır.
3-Fatma ve Abdullah Arkadaşın Ankara’da aynı evde kalması kabul edilemez. Fatma’nın ailesi MİT ile ilişkilidir. Kendisi de MİT ola bilir. Ayrıca Fatma ile ilişkilerin bu denli tartışmasının önüne geçilmelidir.
İlk cinayet, ilk kahraman ve ilk intikam
Öcalan notu alır. Not, Öcalan’a üstü kapalı Kürdistan’dan kaçmak ve ajanların arkadaşı olmakla suçlar. Haki Karer örgüt yapısı içinde büyük etkisi olan biridir. Öcalan kimliğinin açığa çıkmasından endişe duyar. Sesini çıkarmaz, en kısa süreçte geri döneceğini söyler. Gider bu olaydan on gün sonra Haki Karer bir randevuya giderken vurulur.
Haki Karer’in vurulma biçimi ve kişiler PKK tarihinde hep şaibeli şekilde anlatılır. “Bir randevuya gitmiştir. Sterka Sor adlı bir gurup vurdu” denir. PKK’nin iddiasına göre Haki Karer’in yanındaki Öcalan’a notu veren kişilerden bazıları da olayın içindedir. Karer’e komplo yapanlarla işbirliği halindedirler. Oysaki daha sonra Cemil Bayık’in kendisi bir tarih anlatımında “Haki Karer’i vuranlar bir iki gençti, onları polis bir kadın öldürmeye gönderdi” diyecekti.
Hatta tüm PKK resmi anlatımında Hakki Karer’i vuranlar üzerine bir kimlik attılar denerek sanki olay yerine öldüğü söylenir. Oysaki gerçek öyle değildir. Karer tek bir mermi almıştır. Hastanede serumu çekilir ve öldürülür.
Aslında Haki Karer’in öldürülmesi bir iz silme, şahit bırakmamadır. Karer Öcalan’a verdiği notun kurbanı olmuştur.
Karer’le beraber Öcalan’a o notu veren arkadaşları da Haki Karer’in PKK tarafından vurulduğunu düşünür, tüm Antep PKK yapısı böyle düşünür: Karer’i Öcalan vurdurmuştur, PKK MİT kontrolündedir.
Tüm Antep’teki Apocular örgütten ayrılır. Hatta bazıları tümden Kürdistan’ı terk eder. Gözler Öcalan’dadır. Tabi ki o zaman iletişim vb. olanaklar sınırlığı olduğu için diğer bölgeler olayı tam bilmemektedir. Yalnız, Öcalan’a o notu veren kişiler yaşamaktadır. Öcalan olay hakkında ajanlar var, devlet bizi bitirmek istiyor, diğer işbirlikçi hareketler bizi bitirmek istiyor diyerek bir senaryo hazırlanır. Öcalan’a o notu veren diğer dört kişinin ajan olduğu ve Haki Karer cinayeti ile ilgili olduğu yayılır ve sonuçta geri kalan dört kişi bir iki ay içinde diğer bölgelerden gelen PKK’liler tarafından vurulur.
PKK’den büyük kopuşlar başlar, kadrolar ve kitle PKK’nin ajan olduğuna inanır. Kamer Özkan gibi Öcalan’la ilk beş kişilik gurupta yer alan biri bile PKK’den ayrılır.
Devletin Kürdü Kürde vurdurma projesi start almıştır.
Kısacası PKK ve Öcalan ilk kurşunu ilk yol arkadaşı olan Karer’e sıkmıştır. Sonra da diğer ilk mermilerini Haki Karer cinayetini aydınlatmak isteyen kişilere sıkmıştır.
Bu ilk merminin atılışı PKK’nin genetik kodunu oluşturur. İlk mermi Kürtleredir. Daha sonra bunun arkası kesilmez Ferit Uzun’dan, Semir’e, Lamia Baksiden Gulan Garzan’a, Hikmet Fidan’dan Peşmergelere değin kendi çıkarı gerettiği zaman hiç çekinmeden Kürt öldürür PKK. Evet PKK Türk devletinden çok Kürt öldürmüştür.
- Bölüm: Kürdü Kürdü kırdırma nasıl gelişti, kimler hedeflendi.