Madımak Oteli’nde 33 Kürt ve Alevi’nin katledilmesinin üzerinden 28 yıl geçti

Madımak Oteli'nde 33 Kürt ve Alevi'nin katledilmesinin üzerinden 28 yıl geçti

2 Temmuz 1993 Madımak Otelde 33 Kürt ve Alevi’nin hayatına mal olan katliamın üzerinden tam 28 yıl geçti.

Pir Sultan Abdal Şenlikleri’ne katılmak için Sivas’a giden aydın, sanatçı, genç ve hatta çocuk tam 33 kişi Madımak Oteli’nde “Yaşasın Şeriat” sloganları altında yakıldı.

Aydınlar, sanatçılar ve şairlerden oluşan bir grup, dört günlük şenlik programına katılmak için o günlerde Sivas’a gitti.

1 Temmuz’da şenliğin açılışında konuşanlardan biri de yazar Aziz Nesin’di. Behçet Aysan, Metin Altıok, Uğur Kaynar, Hasret Gültekin, Nesimi Çimen, Asım Bezirci de kente gidenler arasındaydı.

33 kişinin en yaşlısı 66 yaşındaki Asım Bezirci, en genci ise folklor gösterisi için Sivas’a giden 12 yaşındaki Koray Kaya’ydı.

Hollanda vatandaşı Carina Cuanna Thedora Thuys katliamın tek yabancı kurbanıydı. Katliamdan iki gün önce kentte bir bildiri dağıtılmıştı. Bildiride Aziz Nesin’in o sırada başyazarı olduğu Aydınlık gazetesinde yayımlanan Salman Rüşdi’nin “Şeytan Ayetleri” kitabından bahsedilmiş, Nesin hedef gösterilmişti.

Bildiride dönemin Sivas Valisi Ahmet Karabilgin’in şenliklere ev sahipliği yapması eleştirilmiş, Nesin için “Şehirde adeta Müslümanlarla alay edercesine gezebilmektedir” ifadesi kullanılmıştı.

Olaylar nasıl başladı?

2 Temmuz günü Cuma namazının ardından etkinliklerin yapıldığı kültür merkezinin önüne bir yürüyüş başladı.

“Sivas laiklere mezar olacak” atılan sloganlardan biriydi. Saldırgan grubun bir kısmı yeni dikilen “Halk Ozanları” heykelini yıkıp, yerde sürüklerken; bir kısmı Valilik önünde Ahmet Karabilgin’i protesto etti.

Valinin katliam sonrası İçişleri Bakanlığı’na gönderdiği rapora göre, saldırganların sayısı her saat artıyordu. Yine aynı rapora göre, akşam saat 18:00’de Madımak Oteli’nin önünde o ana kadar hiçbir aşamada dağıtılmamış 15 bin kişi vardı. Otel önündeki araçlar ve sürüklenen heykel ateşe verildi, otelin camları kırıldı.

Madımak Oteli’nin önünden çekim yapan İhlas Haber Ajansı’nın görüntülerinde otelin etrafını kuşatanların sloganları yanında sözleri de duyuluyordu. Biri otelin birinci katına çıkan saldırgana “Lan yakın” diye seslenirken, bir diğeri ilk alevin görünmesiyle “Cehennem ateşi işte” diye sesleniyordu.

Kente davet edilen takviye kuvvetler ise zamanında gelmedi veya gelenler yetersizdi. 35 kişi otelde hayatını kaybetti.

İktidar ne tepki gösterdi?

Turgut Özal’ın ölümünden sonra Cumhurbaşkanı seçilen Süleyman Demirel’in yerine DYP Genel Başkanı seçilen ve Başbakan olan Tansu Çiller görevi devralalı henüz bir hafta olmuştu.

Çiller’in Madımak Oteli’nde yaşananların ardından söylediği sözler tartışma yaratacaktı: “Çok şükür, otel dışındaki halkımız bir zarar görmemiştir.”

Dönemin Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel ise olayın münferit olduğunu ve “Alevi-Sünni çatışmasına dönüşmemiş olmasını” vurguluyordu:

“Olay münferittir. Ağır tahrik var. Bu tahrik sonucu halk galeyana gelmiş… Güvenlik kuvvetleri ellerinden geleni yapmışlardır… Karşılıklı gruplar arasında çatışma yoktur. Bir otelin yakılmasından dolayı can kaybı vardır.”

Aziz Nesin’in kaleminden o gün yaşananlar

Madımak Katliamı sırasında otelde bulunan Aziz Nesin o gün yaşadıklarını daha sonra kaleme alıyor: “Merdivenlerde savunma örgütlenmesi. Bir saldırı püskürtüldü. Şeriat. Aziz’e mezar olacak. Odada kadınlar, başlarını elleri arasına almışlar. Askerlerin kalkanları, jandarma kalkanları. Artıyor. Kalkana filan benzemiyor. Ben bu devletin nasıl devlet olduğunu bilmeme karşın, hâlâ içimde şöyle ya da böyle bir devletin bulunduğu umudu ve inancı var. Bu yüzden nasıl olsa kurtulacağımıza inanıyorum. Müthiş bir çığlık, kadın çığlığı… Sonra korkunç bir sessizlik. Evet ölüm sessizliği… Kısa sürüyor.”

Madımak’ta yakılarak öldürülenler…

Muhlis Akarsu, Muhibe Akarsu, Gülender Akça, Metin Altıok, Mehmet Atay, Sehergül Ateş, Behçet Sefa Aysan, Erdal Ayrancı, Asım Bezirci, Belkıs Çakır, Serpil Canik, Muammer Çiçek, Nesimi Çimen, Carina Cuanna Thuijs, Serkan Doğan, Hasret Gültekin, Murat Gündüz, Gülsüm Karababa, Uğur Kaynar, Emin Buğdaycı, Asaf Koçak Koray Kaya (12), Menekşe Kaya (15), Handan Metin, Sait Metin, Huriye Özkan, Yeşim Özkan, Ahmet Özyurt, Nurcan Şahin, Özlem Şahin, Asuman Sivri, Yasemin Sivri, Edibe Sulari, İnci Türk, Cengizhan Demir.

Dava hakkında

O Dönem gözaltına alınan 195 kişi’den 124’ü hakkında “laik anayasal düzeni değiştirip din devleti kurmaya kalkışma” suçundan dava açıldı. Tüm insanlık suçlarında olduğu gibi bu dava da yıllarca devam eder. Bazı sanıklar hakkında idam kararı verilir, bazılarına müebbet hapis cezası. Ancak 20 yıl boyunca devam eden davanın sonucu ise adalet açısından tam bir hüsrandır. Dava zamanaşımından düşer ve idam alanlar idamın kalkmasıyla müebbet alanlar ise zamanaşımıyla bu davadan kurtulur. Ve 93 yılında devletin resmi dili, katliamı gerçekleştirenlere dair tek kötü söz söylemezken 2013’te aynı dil zamanaşımına “hayırlı olsun” yorumunda bulunur.

Erdoğan Madımak Katliamı hükümlüsünü affetti!

Sivas’taki Madımak Oteli’nin 1993 yılında yakılması ve aralarında yazar ve sanatçıların bulunduğu 33 kişinin hayatını kaybettiği Madımak Katliamı sonrası ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılan Ahmet Turan Kılıç’ın kalan cezası, sağlık sorunları nedeniyle Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından kaldırıldı.

Diğer Haberler