YNK Eşbaşkanı Lahor Cengi Kürt toplumunun artık yakından tanıdığı bir isim. Fakat bu ünü yaptığı iyi işlerden değil kötü işlerden geliyor.
Kürt halkı Lahor Cengi ismini ilk olarak Kerkük ihnetinde duydu. Lahor Şeyh Cengi abisi Aras Şeyh Cengi ile beraber Kerkük’ü Irak ordusu ve Haşdi Şabi’ye teslim eden kişiler olarak Kürt tarihine geçtiler. Maalesef ki tarihte her zaman iyi insanlar meşhur olmuyor birde hainler de meşhur oluyor. Lahor’da işte böyle meşhur olmuş birisi. Kürtlerin hepsi Lahor Cengi’nin Kerkük ihanetinin baş aktörü olarak meşhur olduğunu biliyor. Aslında Lahor Cengi’nin kendisi de bu ihanet ile meşhur olduğunu biliyor. Bunun için Lahor Cengi üzerindeki hain sıfatını kaldırmak için şimdilerde kahramanlık tiyatrosu düzenliyor.
Lahor Cengi özellikle son dönemde Kürdistan’da yaşanan bazı sıkıntılarından medet umarak kendini Kürt halkı için çabalayan bir olarak gösterse de bunun sadece sosyal medyada sergilenen bir tiyatro olduğu çok net görülüyor. Lahor Cengi sosyal medyadan sürekli Irak’ta ki diplomatik misyonu olan kurumlarla görüştüğü fotoğrafları ve paylaşımlar yaparak kendini önemli ve etkili bir göstermeye çalışıyor. Buna inanan insanlar var mı yok mu bilinmez ama ortada inancak her hangi bir şey yok. Çünkü ortada resmi bir görüşme yok. Lahor Cengi son dönemde ABD Dış işleri bakanlığı görevlileri, İngiltere başkonsulosu ile görüşmeler yapmış gibi görünüyor.
Oysa ki bir görüşmelerin siyasi ve diplomatik anlamı yok. Çünkü hiç biri resmi bir sıfatla yapılmış görüşmeler değil. Görüştüğü kurumların hiç bir kendi kurumsal adreslerinden bu görüşmeleri vermiyor. Görüşmelerin hiç biri resmi bir ortamda yapılmıyor. Bir bahçe’de bir masanın etrafında, bayraksız, flamasız görüşmeler yapılıyor. Lahor Cengi’de düğünde gelin ve damatla fotoğraf çektirmek isteyip zorla yanına ilişen çocuklar gibi kendini araya koymuş gibi görünüyor.
Peki Lahor Cengi bu görüşmeleri nasıl ayarlıyor. Elbette ki hem ticari hemde siyasi ortaklık yaptıkları Irak Cumhurbaşkanı Berhem Salih sayesinde. Berhem Salih diplomatik misyonlara rica ediyor, onlarda her hangi bir kurum veya kuruluş gibi Lahor Cengiyi kabul ediyor. Hatta onu bir Parti başkanı olarak bile görmüyorlar. Görüştüğü bir sivil toplum kuruluşu ile bile fotoğraf yayınlayan, her yoruma cevap yazan İngiltere başkonsolusu Stephen Hickley bu görüşmeyi diplomatik bir görüşme olarak bile kayda geçmedi. Ama aynı Hickey’in sayfasında Kürdistan Bölgesel Yönetimin resmi hükümeti, başkanı ve peşmergelerinin fotoğrafları var.
Yani ortada bir görüşme yok, bir diplomasi yok. Kaldıki siyaset dünyası da öyle her önüne gelene dipomat muamelesi yapmaz. Siyaset Lahor Cengi’nin Başmağ sınırkapısından para çalması gibi ayak oyunları ile yapılmaz.
Üstelik Lahor Cengi bu görüşmeleri “Kürdistan halkının ekonomik sorunlarını” çözmek için yaptığını söylüyor. Oysa ki bu görüşmeler zaten yapılıyor. Kürdistan Hükümeti ile Bağdat ekonomik sorunlar konusunda bir ön anlaşmaya varmıştır. (burda hata varsa söyleye bilirsin) Bu sorun Lahor Cengi’nin gidip konsolos ile görüşmesi ile çözülecek bir sorun değildir. Acaba Lahor Cengi bu görüşmeler olduğunu bilmiyor mu diyeceğiz ama bu görüşmelere katılan kişi de kendi amca oğlu Kubat Talabani. Demek ki Lahor Cengi’nin bu siyasi anlamı olmayan görüşmeleri anlamsızdır. Lahor Cengi’nin de zaten böyle görüşmeler yapacak çapı da yoktur.
Tüm bu verileri yan yana getirince ne görülüyor. Lahor Cengi’nin yapmaya çalıştığı şey bir tiyatrodur. Gerçekten Lahor Cengi’nin hiç bir batılı ülke nezdinde bir ağırlığı yoktur. Çünkü onlarda Lahor Cengi’nin aslında sadece Süleymaniye çevresinde kendisine bağlı bir gurup özel kuvvet mensupu, bir avuç istiharatçı, ve yiyici kesim dışında etrafında hiç kimse olmadığını biliyor. Bu nedenle hiç kimse onu sorunların çözüm merkezi ve Kürdistan adına muhattap olarak görmüyor. Çünkü onlarda Lahor Cengi’nin ihanetini biliyor. Eğer bir haine ihtiyaç duyarlarsa arayacakları kişinin Lahor Cengi olduğunu biliyorlar.
Lahor Cengi’nin kahramanlık hikayesi meşhur olmak için zemzem kuyusuna işeyen adamınkine benziyor. Hikayeye göre Arabistan’da bir çoban, hizmetleriyle, başarılarlı ile ünlü olanlar gibi ,tanınmış biri olmak istemiş. Fakat bu becerisi yokmuş. Nihayet aklına parlak bir fikir gelmiş. Hac mevsiminde Kabe’nin en kalabalık olduğu zamanda zemzem kuyusuna işemiş. Böylelikle çok ünlü olmuş. Artık herkes onu ‘bevval-i çeh-i zemzem” diye parmakla gösteriyormuş.
Evet insanlar artık lahor Cengi’yi tanıyor fakat Kerkük ihanetinin baş aktörü olarak parmakla gösteriyor. Kürtler Lahor Cengi’nin sorunlar için her hangi bir adım atmayacağını biliyor. Lahor Cengi’nin de sorunları çözmek isteyen diplomasi kahramanlığının da bir tiyatro olduğunu da biliyor.