Rojava üzerindeki birlik görüşmelerinden rahatsız olan pek çok çevre var. Böyle bir birliğini gelişmesi Ortadoğu da var olan dengeleri etkileyecek. Sadece etkilemekle kalmayacak Kürtlerin son on yıldır Rojava üzerinde verdikleri can kayıpları ve bedellerin siyasal bir anlamı olacak. Fakat birlik meselesi pek kimsenin yanaştığı bir durum değil. Kürtler içinde de Rojava birlik meselesine bırakın sıcak bakmamak düşmanca bakan bir çevre var. Bu çevreyi besleyen, büyüten ve kışkırtan güç ise PKK ve PKK’li basın yayın kadroları.
Rojava’da birlik sağlanırsa “Kürtler kaybeder” “ Rojava’daki görüşmelerin amacı PKK’yi bitirmektir” “ Eğer ENKS ve PYND anlaşırsa bu Rojava Devrimine ihanettir” düşüncesi Kürtlerin kafasına yerleştirilmek isteniyor. Bunun için de adım adım izlenen bir strateji var.
KDP Rojava ile Güney arasında her 500 metrede bir karakol mu kurmuş?
Bu stratejinin ilk ayağında ise ENKS’yi Kürtlere öcü göstermek yatıyor. Doğal olarak ENKS, PDK ilişkileri abartılı bir biçimde masaya yatırılıyor ve oradan da Türkiye ile bir bağlantı kuruluyor. ENKS= KDP= Türkiye formülü oturtulmak isteniyor. Basın bu formülü ete kemiğe kavuşturmak için hemen asparagas haber yapmaya başladı. İlk haber ise KDP Rojava sınırında 40’tan fazla karakol kurdu haberi oldu.
Havar News’te ve diğer PKK medyasında geçen habere göre PDK Rojava ve Güney Kürdistan arasındaki Semalka sınır kapısının çevresine 40 karakol kurdu. Bu karakolları kurma sebebi ise Türkiye Rojava’ya saldırırsa KDP’de beraber saldıracakmış dendi. Bunun üzerinden de epey bir komplo teorisi yapıldı. Oysaki yerel kaynakların hiç biri bu bilgiyi doğrulamadı.
Rojava Güney arasındaki sınır iki parçalıdır. Birincisi Sihala Köprüsünden Kuzey, Güney ve Rojava’ın birleştiği noktaya kadar olan parçadır ki buradan Habur suyu geçer ve uzunluğu 5,5 km’dir. Burada yıllardır var olan karakollar dışında da her hangi bir karakol yapılmamış. Rojava ve Güney sınırının Şengale doğru uzanan ikincis bölümünde ise artık su sınır değildir. 16 Ekim ihanetinden sonra bu bölgedeki sınırın büyük bölümü Haşdi Şabi tarafından kontrol edildi. Kürdistan Bölgesel yönetiminin bu alandaki sınır ise Sihela’dan Mahmudiye’ye kadar uzanan 24 Km’lik bir aladır. Yani yani toplam sınır yaklaşık 30 km’dir. PKK’nin haberine göre KDP bu 30 Km’ye 50 ‘ye yakın karakol kurmuş yani her 500 metrede bir karakol kurmuş.
PKK medyasının haberi sadece yalan değil ayrıca mantıksız fakat haber mantıklı gösterilmek için Kürdistan bölgesel Yönetimi ile Haşdi Şabi arasındaki sınırda var olan ve son 3 yıldır var olan karakolların görüntülerini de paylaşılmış. PKK medyası Kürdistan Bölgesel Yönetiminin Haşdi Şabi’ye karşı sınırını güçlendirmesinden neden rahatsız oluyor demek ki.
Hemen ardından Hawar News hızla yeni bir haber giriyor: Rojava’da MiT patentli ajanlaştırma . Sonra birkaç zavallı sivilin ismini verip ajan olduklarını, bunların Güneydeki istihbarat örgütüne çalıştıklarını söylüyor. Zamanlama mükemmel tam da ENKS ve PYND arasında görüşmeler hızlandığı ve James Jefferey Rojava’yı ziyaret edip anlaşmaları için telkinde bulunduktan hemen sonra yayınlanıyor haber. Yine de halkın duygusuna hitap etmek için başlıkta MİT diyerek algı yaratıyorlar. Yazının içeriğinde de buna özellikle vurgu yapılıyor. Yani yine yalan haber ile halka öfke aşılamak isteniyor.
Beko Avan takımı iş başında
Tabi birde bu algının siyasal ideolojik alt yapısını dolduran bir ekip var. Ben bunlara Beko Avan takımı diyorum. Mem ve Zin arasındaki dikenin bir benzeri de işte bu ekiptir. Bunlar Kürtler arasındaki dikenlerdir. Başlarını da büyük Beko Ferda Çetin çekiyor. İki temel argümanları var birincisi yukarda belirttiğimiz ENKS ve Türkiye bağlantısı meselesi. Hatta bu meseleyi o kadar ileri götürdüler ki son dönemde aslında Türkiye’nin Rojava’yı KDP yardımı ile işgal ettiğini bile iddia eder düzeye geldiler.
Bunlar ENKS ve PYND arasındaki birliğini gerçek ve kalıcı birlik olamayacağını KDP, Goran, YNK ve PKK arasında asıl birliğin olması gerektiği söylüyor. Yani aslında PKK’nin her zaman uyguladığı temel taktik çok büyük ulvi, yüksek amaçlar gösterip aslında hiçbir şey istememek. Aslında açık söylemek gerekirse Rojavadaki siyasal güçler arasında birlik istememek. Her şeyin temel nedeni böyle birliğini temel nedeni gerçekten de PKK’nin böyle bir birliği kendisi için zararlı görmesi.
Rojava PKK’nin bir taburu mu?
PKK istiyor ki Rojava Kürdistan’ının kendine bağlı bir askeri birlik gibi yönetsin, daha iyimser yaklaşalım Mahmur Kampı gibi yönetsin. Sembolik seçimler yapılsın insanlar seçilmiş gibi görünsün ama aslında Kandil’den başka kadrolar gelip atansın. Seçilenler eğer PKK kadrosu değilse sadece vitrin mankeni gibi dursun. Yani seçim olsun ama seçimden aylar önce Kandil’de zaten seçime girecek isimler belirlenmiş olsun. Sivi insanlar eş başkan seçilsin ama Sabri Ok ve Aldar Xalil o eş başkanları çağırıp tekmil alsın, şunu söyle bunu söyle diye direktif versin istiyor.
PKK koskaca Rojava’nın maliyesini bile oraya teslim etmiyor. Ta Kandil’den kalkıp bir 30 yıllık kadrosunu maliye sorumlusu olarak atıyor. Hiç diğer siyasal, ittifak ilişkilerini bile saymıyoruz. Sadece idari anlamda bile bu denli partici bir yaklaşım var. Yani PKK istiyor ki Rojava Kürdistan’ı sadece onun olsun. Mazlum Abdi bir manga komutanı rütbesiz bir asker gibi her gün Kandile bilgi notu yazıp talimat alsın isteniyor. PKK istiyor ki Rojava Kürdistan’ının babasının çiftiliği gibi yürütsün. Herkes emir eri olsun. Bu kadar yalan dolan haberin tek amacı budur.
Aslında PKK’nin bu denli ENKS ve PYND arasındaki birlik görüşmelerine saldırmasında bir yandan da birlik isteyen Rojavalı kadroları hedeflemek vardır. ENKS MİT ise o zaman PKK’li Rojava kadroları ve siyasetçilerine de siz düşmanla işbirliği yapıyorsunuz deniyor. Töhmet altında tutuluyor.
Yoksa ne Rojava ile Güney arasında 40 karakol vardır, ne Güneyin Rojavayı işgal planı vardır, ne bu birlik görüşmeleri MİT ile ilişkilidir tek gerçek vardır kendine kadro diyen Beko Avanlar topluluğu gibi Kürt halkının arasında bir diken gibi yeşermek istemektedir.