2. bölüm: Alişer Efendi Türk sömürgeciliğine karşı yeni fırsat aramak için Dersim’de

bölüm: Alişer Efendi Türk sömürgeciliğine karşı yeni fırsat aramak için Dersim’de Koçgiri , Zerife Hanım,

Alişêr efendi ve Zarife Hanım Dersimde aydınlanma çalışmalarını sürdürmeye devam ederler. Nuri Dersimi Zarife Hanımı şöyle tanıtıyor: “o aslan ki, kendi döneminde okuma-yazma bilen hem siyasi hem de askeri bir Kürd kızıydı. Çok sefer Alişêr, bir şey yapmadan önce onun düşüncesini sorar, fikir alırdı. Ona sormadan karar vermezdi. Zarife savaşçı biriydi ve çevresini etkileyerek birçok Kürt kadınının da kendisi ile beraber savaşa katılmasına da sağladı.

Alişêr efendi Şiirler ve destanlar yazardı, aynı zaman da halk ozanıydı çok iyi saz çalar, kendi şiirlerini besteler ve türkü söylerdi.

Gönül gel gezelim munzur dağını
Ne hoş memlekettir eli Dersimin
Seyran edin Sultan Dağını
Ne hoş çiçekleri gülü Dersimin

Nice padişahlar gelmiş cihana
Bunu anlamak için düşmüş gümana
Her birini bir çeşit atmış bir yana
Kesilmemiş kolu kılı Dersimin.

Arslanlar yurdudur tilkiler girmez
Gerçekler sırrıdır akıllar ermez
Evliyalar gülüdür zalimler durmaz
Onlara bağlıdır yolu Dersimin.

Nuri Dersimi, Alişer’in eserlerinin dağ başlarında ve savaş alanlarında, top, tüfek sesleri arasında söylendiğini aktarır.

Günümüzde bile Koçgiri, Dersim ve Kürdler üzerine söylenen birçok türkü Alişêr efendiye aittir. Yöre halkının ulusal ve manevi dünyasının piri idi, Alişêr. Kemalist devlet güçlendikçe Dersimin özerk yapısından olan rahatsızlığı da artıyordu. Onlara göre artık sıra Dersime de gelmişti. Artık Kemalistler Dersimi fethetmek için gün sayıyorlardı. Dersimi ıslah etme bahanesi ile 1937 senesi ilkbaharında Dersimde bir hareketlenme başlar. General Abdullah Alpdoğan (Koçgiri katili sakallı Nurettin Paşa’nın damadı) ve Jandarma Albay Nazmi Sevgen bu hareketlenmenin perde arkasında Alişêr Efendi’nin olduğunu var saymaktadırlar. Alişêr Efendi’yi ortadan kaldırmak için büyük bir uğraş içine girerler, Alişêr Efendi’de bütün bunların farkındadır. Seyit Rıza Efendi, Alişêr efendinin Sovyetlere geçmesini ister. Dersim direnişi için stratejik bir role sahip Alişêr’in yurt dışına (Sovyetler) çıkmasını istemesindeki amaç; Dersim’de yaşanılan soykırımı dünyaya duyurmak, dışardaki Kürd’lerin dikkatini Dersime çekmek ve mümkünse Dersim’e yardım gücünü örgütlemektir. Alişêr yurtdışı çıkışını önemli bir görev görüp seyit Rıza’yı kırmamak için kabul eder. Nuri Dersmi’de aynı amaçla Halep’e gönderilir.

 Alişêr Efendi Seyit Rıza’nın yaşadığı yere yakın olan Tujik dağının Palaxine mağarasına yerleşmişti.  Bu mağarayı ev haline getirerek yoldaşı-eşi Zarife Hanım, yeğeni Sabri ve Sabri’nin eşi ile yani 4 kişilik bir aile olarak mağarada yaşıyorlardı. General Abdullah Alpdoğan ve Jandarma Alb. Nazmi Sevgen, Alişêr Efendi’yi ortadan kaldırmak için haince planladıkları tuzakları devreye sokmaya başlıyorlar.

Kürd’ün lanetli gerçeği olan içi ihanet işbaşındaydı. Seyit Rıza’nın kardeşinin oğlu olan Rayber’i (Qop) görevlendiriyor. Rayber de bu iş için kuşkulanılmayacak birini Alişêr’in kirvesi de olan Zeynel Top’u seçiyor. Alişêr ve Zerife’nin kellelerini getirirlerse kendilerine bir teneke altın verileceğini ve ayrıca birçok vaat ile toprak alacaklarını ve bunları paylaşacaklarını söyleyerek anlaşıyorlar. Zeynel Top, Ali Ağanın oğludur. Seyit Rıza’nın koruması altında büyür. “Reyber  Seyit Rıza’nın oğlu İbrahim’in 1933’te Sin Köyü baskını sırasında öldürülmesinin şüphelisiydi.

 Rayber Qop, Zeynel’in çok Türk askeri öldürdüğünü öğrenir ve bunu ona karşı kullanarak korkutur, ayrıca çeşitli vaatlerde bulunarak ikna etmeye çalışır. Zeynel’e “durumun ordu güçlerince biliniyor, bir şeyler yapmazsan seni af etmezler. Devlet Alişêr’in peşinde. O’nu ortadan kaldırırsak hem bol para, mal mülk alırız, hem de Dersimin durumu da düzelir diyerek ikna etmiştir. Reyber’in amacı Zeynel’in eliyle bu çifti ortadan kaldırmaktır. Böylelikle Abbasan aşiretiyle Seyit Rıza’nın da arası açılacaktır.

Dersim her taraftan kuşatılır. 9 Temmuz 1937 Cuma günü Zeynel Xıdê yê Murti, Efendiye Wankê, Misto torne surê, Celoy use, Palaxine mağarasına doğru yola koyulurlar. Mağaraya yaklaştıklarını gören Zarife kuşkulanır ve eşine “bu geliş hayra alamet değil hevalim tedbirli olalım” diye uyarır. Ama Alişêr Efendi; “baksana hevalê önlerinde kirvemiz Zeynel var. İkrarımızdan nasıl fenalık beklersin” der ve hep birlikte konuklarını karşılamaya mağaranın önüne çıkarlar. Gelenler ateş etmeye başlar. İlk mermilerin hedefi Alişêr’dir. Misto Surê’nin Kurşunu Alişêr’i şehid eder. Bu saldırı anında Zarife Hanım da Vank’lı Efendi’yi vurur. Misto’yla Zarife kapışırlar. Yerde birbirlerini vurmak için uğraşırlar. Zeynel mağaraya doğru yönelir, içeri girer. Alişêr’in yeğenini ve yerde Misto ile boğuşan Zarife’yi vurur. Hain guruptan biri ölmüş, iki kişi de yaralanmıştır. Saldırganlar Zarife, Alişêr ve yeğeni Sabri’nin kafalarını keserler. Alişêr efendiye ait olan değerli eşyaları, doküman-belgeleri, kitap ve şiir defterlerini de almayı ihmal etmezler Rayber Mezikê’de Zeynel’i bekler. Tilagê’de buluşur ve oradan da direkt düşmanın Karargâhına giderler. 17 tümen jandarma istihbarat Albayı Nazmi Sevgen, kendilerini karşılar. Bu iki hain Alişêr Efendi, Zarife Hanım ve Sabri’nin başlarını ve Alişêr Efendi’ye ait değerli eşyaları, döküman-belgeleri, kitap ve defterleri de Alb. Nazmi Sevgen aracılığıyla Abdullah Alpdoğan’a teslim ederler.  Kendilerine vaat edilen altın ve paraları alırlar. “Gerisini, bu kesik başın resmini çekip ilk kez yayımlayan Nazmi Sevgen’den dinleyelim: “Alişêr’in kesik başının resmini ben aldım. Fakat kesik başın resmini alırken ürperdim, tüylerim diken-diken oldu. Günlerce o baş gündüz hayâlimde, gece rüyamda yaşadı.”

Düşman Dersim soykırımını tamamladıktan sonra rehber’i ve oğullarını da öldürerek verdikleri paralara da el koyarlar.

   Kürt tarihinin nadide kişiliklerinden biri olan Alişer ve Zerife’nin bu hayinliğe kurban gidişi Ozan Telli tarafından bir şiirde şöyle anlatılır

Devrim ateşinin rüzgâr soluklu körüğü,

Bir toprak köz gibidir yüreği,

Eli yazandır Dili ozandır,

 Kavgamıza sevgimize Türkü dizendir,

Dilo yeman yeman yeman

 Tujik dağındaki mağaraya vardılar,

 Ses verip-ses alıp İçeriye dost gibi girdiler,

 Kendilerine ekmek ve cephane hazırlayan Alişer’i arkadan vurdular…”

KAYNAK:
-Dr. Nuri Dersimi: Kürdistan Tarihinde Dersim

-Qedri Cemil Paşa: doza Kurdistan
-Dr. Naci Kutlay. İttihat ve Terakki Kürtler,  Stockholm-1990

-Hüseyin Akar. Dersimden Portreler-Kalan Yayınları.
-Nazmi Sevgen. Zazalar ve kızıbaşlar. Kalan yynları 2003. 2. Baskı
-Koçgiri Halk Hareketi. Kolektif çalışma. Komal Y. 5.basım-2006

-Dr. Ismail Deşikçi: Dersim jenosidi-1937
-Faik Bulut-Belgelerle Dersim Raporları. Yön Y.
-Ahmet Kahraman. Kürt isyanları. Evrensel Basım Yayn
-Tarihçi Ayşe Hür Taraf gazetesi yazı dizisi.
-Görüşülen Tanıklar: Kahraman Polat ve Ali Yerlikaya

-Mehmet yürek “Alişer Efendi” Bîr dergisi

Diğer Haberler