Lahor Cengiden Kahraman Yaratmak 2. Bölüm: YNK’ye ve Kürdistan’a atanan kayyum Lahor Cengi

PKK Kerkük Irak ordusu tarafından işgal edildiği 16 Ekim 2017 gününden başlayarak kendi medya organlarında Kerkük’ün bırakılmasında Bölge yönetimi hükümetini ve PDK’yi hedef gösterdi. Lahor Cengi, Pawel Talabani ihanetini perdeledi. Büyük bir basın gücü olan PKK’nin bu illüzyon oyunu özellikle Kuzey Kürdistan’da tuttu.
Fakat PKK tek başına olayı götüremezdi. Cemil Bayık ve İran kendi piyonları Lahor Cengi’yi daha iyi kullanmak için ellerinden geleni yaptılar. Piyondan şah yaptılar.

Dev aynasında ki Lahor

Lahor Cengi Bu nedenle PKK ilk iş olarak Lahor Cengi’ye siyasi bir karakter kazandırmak, Kürt siyaset elitinin bir parçası haline getirme çabası içinde oldu. Bunun için öncelikle Kerkük’te ki rolü örtbas edildi. PKK Kerkük olayının gerçeklerini saptırdı. YNK’nin kendisi bile Irak devleti ile çekilme anlaşmasının metnini yayınladı. Mele Bahtiyar gibi isimler Kerkük’te Lahor Cengi Pawel Talabani şebekesinin ihaneti nedeni ile YNK içindeki tüm görevlerinden istifa etti.  Oysaki PKK YNK’den daha YNK’li davranarak YNK’yi aklamak için tüm gücünü ortaya koydu.

 Lahor bir siyasi aktör havası verilmesi için daha çok çaba harcandı. Rojava üzerinden Lahor bir ulusal birlik simgesi gibi sunulmak istendi. Lahor Kobani’yi kurtulmasına yardım eden kişi, Rojava destekçisi gibi gösterildi. Lahor Cengi Güney Kürdistan halkı içinde her gündem olduğunda Rojava’da Mazlum Abdi ile bir foto yayınlayarak günahlarını örttü.

Lahor Cengi İran, PKK ve Irak hükümetinden aldığı destek ile artık daha pervasız bir tutum takındı. Kerkük ihanetinin eninde sonunda gelip yakasını tutacağını bildiği için arkada hesap soracak kimse bırakmamak için tüm YNK’yi ele geçirme çabası içinde oldu.

YNK’de tasfiye hareketi

Lahor Talabani ekibi İran’ın da desteği ile YNK’yi yeniden yapılandırdı. Hem partiye anlaşılmaz bir örgüt şeması çizerek birçok insanı etkisiz kalacağı kurumlara yerleştirdiler. Bunlardan biri de çok büyük gibi görünün ama aslında hiçbir etkisi olmayan Yüksek Siyasi Meclis ve bunun başkanlığıydı. Kosret Resul bu başkanlığa seçilerek onure edilmiş gibi gösterilse de aslında YNK’den diskalifiye edildi demek daha doğru olur. Zaten Kosret Resul daha önce Kürdistan Bağımsızlık referandumuna destek verdiği için direk Kasım Süleymani tarafından da tehdit edilmişti. Süleymani “ Kosret Referandumu desteklerse yakında taziyesine giderim” diyerek ölümle tehdit ettiği belirtiliyor. Irak’ta bu tehdidi destekleyerek Kosret Resul hakkında tutuklanma kararı çıkarmıştı.

Mele Bahtiyar Kerkük’ün bir ihanetle Lahor Cengi tarafından teslim edilmesinden sonra zaten tüm görevlerinden istifa etti. YNK içindeki durumdan rahatsız olan, Hakim Kadır, Diler Seyid Mecid ve Şeyh Cafer Mustafa gibi partinin önemli isimleri de susturuldu. YNK şu anda hiçbir konuda hiçbir düşüncesi olmayan, günü birlik yönetilen, parti olma misyonunu yitirmiş bir kuruma döndü.
Daha net bir ifade ile Lahor Cengi büyüdükçe YNK küçüldü.

Kürdistan Bölgesel Yönetiminin üstündeki Demokles’in kılıcı

Antik yunan efsanelerinde Demokles’in kral olmanın çok rahat olduğunu savunduğu anlatılır. Buna çok öfkelenen  Sirakuza kralı Dionysos, tahtını bir günlüğünü Demokles’e bırakır. Ve üstüne bir atkuyruğu kılına bağlı kılıç asar. Demokles’e durumun hiç de kolay olmadığını anlatır. Kılıç her an üstüne düşe bilir. Lahor Cengi de şu an tam olarak o kılıç gibi Kürdistan Bölgesel yönetimi ve yeni hükümetin başında sallanıyor.  Ne zaman kopacağı belli değil. Amacı ise belli Kürdistan Bölgesel Yönetiminin statüsünü değiştirmek.  Kürdistan Bölgesel Yönetiminin kimyasını değiştirmek.

Nisan ayında Kürdistan Bölgesel yönetimi Corono tedbirleri ile uğraşırken Süleymaniye valiliği kendini Kürdistan Bölgesel Yönetiminden koparmak gibi bir karar aldı. Bu biçimde Kürdistan Bölgesel Yönetiminin elini zayıflattılar.
Haziran ayı içinde de Kürdistan Bölgesi hükümeti bir tehdit çemberine alınmış durumda. Bu tehdidin ilkini Türkiye dış işleri bakanı Mevlüt Çavuşoğlu yaptı. Rojava’daki partilerin ortaklaşmasından rahatsız olan Çavuşoğlu 18 Haziran gecesi  “ kim ki PYD ile ortaktır onu PKK sayarız, aynı muameleyi yaparız” diyerek KDP’yi ve Kürdistan Yönetimini tehdit etti.
21 Haziran günü Cemil Bayık “Türkiye’ye bilgi verildiği” gerekçesi ile Kürdistan Bölgesel Yönetimi sınırları içinde infazlar yapacaklarını kendi yayın organları Sterk TV’den duyurdu. Bu da hükümetin istikrarına dönük bir tehditti.

Arkasından Lahor Cengi’nin tehdidi geldi. 22 Haziran günü Kürdistan Bölgesel Hükümeti ekonomik kriz nedeni ile bir kereliğine maaşlarda %21 kesinti yapacağını açıkladı. 23 Haziran günü sabaha karşı YNK politbürosu da “bu kararın bir zorunluluk olduğunu, kararı desteklediklerini açıkladı”. Fakat YNK’nin Eş Başkanı Lahor Cengi büyük bir baskı ile Politbüronun açıklamasını resmi siteden ve kendi haber kanalarından sildirdi. Birkaç saat sonra da kendi kişisel Twitter hesabından şunları yazdı: “YNK Encümenler Sekreterliği toplanacak. Eğer Kürdistan Bölgesel Yönetimi, Bağdat ile anlaşma sağlamazsa YNK maaş ödeme sorumluluğunu üstlenmeyecektir. Ayrıca parlamento ve hükümet katılımın durdurulması ile erken seçimler de alacağımız kararlar arasında olacak.” Çok normal gibi görünün bu twittin arka planı incelendiğinde en az Kerkük kadar büyük ihanete hazırlık yapıldığını düşünmemek elde değil.

Çünkü Lahor Cengi bu twitti attıktan birkaç saat sonra Kubat Talabani başkanlığındaki Kürdistan heyeti Bağdat’da bütçe, maaşlar vb konularda görüşmeye girecekti. Lahor Cengi her zaman olduğu gibi yönünü Bağdat’a döndü ve attığı Twit ile ben yanınızdayım mesajı verdi. Zaten Kürdistan Bölgesi ve Bağdat’ta görüşmeden sonuç alamadı.

Yani aslında Kerkük ihaneti bitmedi Kerkük ihaneti devam ediyor. Lahor Cengi büyük bir iktidar sarhoşluğu ve pohpohlanma sarhoşluğu ile tüm Kürtlerin geleceğine saldırıyor.

YNK’liler ne yapacak

PKK ve Öcalan 1993’lerden beri YNK’den bir gurup koparma veya YNK’ye dayanarak Güney Kürdistan’da kendisine bir yer edinme  çabası içinde. Celal Talabani PKK ile iyi ilişkileri olmasına rağmen bu durumu görerek siyaset yürütmüştür. PKK Celal Talabani’nin ölümünden kendisine bir fırsat buldu. YNK’yi kendi çıkarları doğrultusunda kullanıyor. YNK’ye KDP’ye karşı onları güçlendirme sözü vererek her türlü tavizi alıyor. PKK YNK’ye dayanarak kendini Güneyde politik bir güç yapıyor. YNK’de PKK’ye dayanarak kendini ayakta tutmaya çalışıyor. Fakat her ne olursa olsun ikisi de aslında İran ile yaptıkları anlaşmaya bağlı olarak yaşıyorlar.

Bu hali ile YNK bitmiştir. YNK sadece ismi olan, iskeleti olan ama içeriği boşaltılmış bir aparattır. Artık mesele gerçek YNK’lilerin kalkıp kendi mirasına sahip çıkmasına kalmıştır.

 Lahor Cengi’de ne Kürdistan’ın özgürlük ülküsünü, ne Mam Celal’in mirasını taşıyacak biri değildir. YNK’yi yönetecek bir kişilik de değildir. Tıpkı Türk sömürgeciliğinin Kuzey Kürdistan’a kayyum ataması gibi Lahor Cengi’de İran sömürgeci devleti tarafından YNK’ye  kayyum olarak atanmıştır.

Lahor cengi elindeki güç ve biraz destekle kendini kaybetmiş, mafyavari yöntemler ile siyaset yapmaya çalışan biridir. Lahor Cengi’den hangi devlet hangi güç kahraman yaratmak isterse istesin o bir kahraman değildir. Kürdistan halkı da Lahor Cengi’nin Süleymaniye’nin Ser Çınar semtinde ki otellerde viski ve eğlence dünyasından ulusal ve Kürdistani bir lider bir kahraman olarak çıkamayacağını bilir.

Diğer Haberler