Yeni yazı dizisi: KÜRDİSTAN’DA HENDEK SENDROMU

KÜRDİSTAN’DA HENDEK SENDROMU

1. Hendek direnişi mi hendek trajedisi mi?

Duran Kalkan (Abbas) hendek savaşlarının dördüncü yıl dönümü münasebeti ile bir makale yayımlandı. Özgür Politika gazetesinde “Salahattin Erdem” rumuzu ile yayınlanan yazıda, “öz yönetim direnişi” olarak tanımlanan hendek savaşlarını kendi örgütsel bakışını, yineledi.

Niye hendek savaşı? PKK Türk devleti ile ilk kez karşılaşmıyor, daha 1. konferansında (1981) silahlı mücadele kararını alır ve türk devletinin katliamcı zihniyetine karşı tespitler yapar. Bunun için hem Kurdistan’da ki isyanları hem de dünyadaki devrimci gerilla mücadelelerinin tarihi, çok yoğun incelenir. Bu araştırmalar “Kurdistan’da zorun rolü” kitabında toplanır. Bu kitapta “uzun süreli halk savaşı stratejisi” kabul edilir. Üç stratejik aşamadan (savunma, denge, saldırı) oluşan bu strateji, gerilla savaşını mücadele tarzı olarak esas alır. Maoist mücadele tarzının temel gerekçesi ise; “ Kurdistan üzerindeki emperyalist, sömürgeci ve gerici egemenliği yıkmak ve Kurdistan ulusal kurtuluş devrimini zafere götürmek” olarak belirlenir. Devamla; “Türk devletinin yapısı ve karakteristik özellikleri silahlı halk ayaklanmasını katliama uğratacağı için, gerilla savaşını benimser” Yani PKK Türk devletinin katliamcı zihniyetini daha o zaman tespit etmiştir. O zaman PKK’ye sormak gerekiyor, “stratejinizi oturttuğunuz “düşmanın katliamcı gerçeği” tespitinde ne tür değişimler olmuştu ki 31 yıl sonra Kürt halkını Hendek savaşlarına mahkum ettiniz?”

Soruyoruz…

1- Düşman,1984 teki gerçeğinden (pozitif ) daha mı farklıdır?

2- Kürtlerin etnik- ulusal kimliğini tanımada gelişme sağlanmış mıdır?

3- Gerilla savaşı, Belirlediğiniz stratejik aşamaları (savunma- denge)başarıyla tamamlayıp “stratejik saldırı” aşamasına gelmiş ve kırsal alanları düşmandan kurtarmış mıdır?

4- Şehirler gerillanın kuşatması altında mıdır?

5- Gerilla ve halk, şehirlerde kuşatılmış düşmanı “silahlı halk ayaklanmasıyla” son nihai vuruşunu yapabilecek aşamada mıdır?

6- Siyasal açıdan “bağımsız birleşik demokratik Kurdistan” yani ulusal devlet kurma amacını halen savunuyor musunuz?

PKK’nin varlığı Türk devletinin saldırılarını meşrulaştırıyor

Kurdistan halkı bu soruları kendi açsından cevaplamıştır. Halk, PKK’nin yaptığı propagandaların boş olduğunu ve Kurdistan somutunda yaşanılan siyasal, askeri ve sosyal gerçekliğin, ulusal felaketle sonuçlanacağı endişesini taşıyor. PKK’nin 42 yıllık savaşı; Türk devletinin Kürt halkına karşı vahşi düşmanlığını çılgınlık düzeyine çıkartmış ve Kürt soykırımını yapma aşamasına taşımıştır.

Artık Türk devleti nerde bir Kürt varsa onu katletmeyi öncelikli görev olarak biliyor. Bu savaşı kendi sınırları dışına taşırarak, Kurdistan’ın diğer parçalarını da işgal etmeye başlamıştır. PKK, Türk devletinin bölgesel emperyal amaçları için gerekçe oluşturuyor ve fiilen öncülük yapıyor. Güney ve Rojava Kurdistan’ını işgal etmesi için davetiye çıkartıyor. Adeta Türk devleti nereyi işgal etmeyi planlıyorsa, PKK’de orada varlık gösterip danışıklı bir durum arz ediyor.

AKP-MHP faşist ittifakına karşı “direniş” parolasıyla hareket eden PKK, işgalin yayılmasında yüklenen misyonu yerine getiriyor. Her ulusalcı yurtsever kürdün kafasın da! PKK’nin Türklerin Misak-İ Milli planının bir parçası olduğunu düşünüyor. Çünkü Abdullah Öcalan 10-Mayıs-2000 görüşme notun da şöyle diyordu “misak-ı milli sınırlarında ki bir çözüm aslında bizim tezimizdir, Demokratik birleşme bizim tezimizdir. Demokratik çözüm Misak-ı Milli’nin gereğidir” dedim.

PKK ve Türk işgal ordusunun Güney Kurdistan’da ki hareket ve konumlanma tarzı bu görüşme notunun, pratik adımlarıdır. “1984 ten beri yürütülen savaşla bırakalım bir köyü kurtarmış olsun, T.C. ye işgal ettirilmedik bir karış toprak bırakılmamıştır. Kürtlerin eşkıyalık geleneğini sürdürmek için bile olsa sırtını dayayacağı dağ parçası kalmamıştır.

Gerillanın arazi ve alan hâkimiyeti kalmamıştır. Düşmanın teknik gücü bırak gerillanın eylem yapmasını, kendini koruması artık en büyük başarı sayılmakta. Savaşta hangi taktik başarı üzerinden “devrimci halk savaşı stratejisine” geçilmiştir? Kurdistan’ın tüm kırsal alanlarını kaybeden bir gerilla gücü savaşı Kürt yerleşim yerlerine taşırarak neyi amaçlıyor. PKK tarihine “kozık” savaşı olarak geçen ve yıllarca mahkum ettiği Hilvan- Siverek pratiğine neden dönüş yapıldı.

Hendeklerle kadim Kürt kentleri bir bir yıkıldı

Duran Kalkan (Abbas) makalesinde devamla “Yani direnen güçler askeri açıdan çok ciddi taktik darlık içinde olmalarına ve en son yapacaklarını en başta uygulamaya girişmelerine rağmen yine de savaşta başarılıydılar ve kadim Kürt şehirlerini yıkmayı hedefleyen topyekûn faşist-soykırımcı saldırıya karşı çok ciddi bir kent savunması yaptılar.” diyor.

Kalkan’ın kent savunması yaptık demesinde ki amaç, Kürt halkının kadim kentlerini başlarına yıktırmanın ötesinde ne getirdi. Cizre’de, Nusaybin’de, sur ’da ve gever ’de mahalleler yerle yeksan edildi. O kuşatılmış evlerde ölümü bekleyen direnişçileri “taktik darlık” la suçlaması da kendisinin Kürt gençlerine olan düşmanlığını gösteriyor. Hiçbir savaş strateji ve taktiğine uygun olmayan ve mağlubiyeti mutlak olan bu hendek savaşı kararını verenler Kürt halkının yegâne düşmanlarıdırlar. Kürt halkını büyük bir psikolojik sendroma uğrattılar.

Diğer Haberler