Rojava yönetimi Kürtler içi ne istiyor?

Rojava yönetimi Kürtler içi ne istiyor?

Esad rejiminin yıkılmasının üstünden 3 ay geçti.  Şu ana değin HSD, MSD veya Özerk yönetim denen yapılar Kürtler için ne istendiğine dair resmi bir açıklama veya belge hazırlamış değiller.  4 parça Kürdistan’dan Kürt evlatlarının bedenini siper ettiği, savunduğu ve kan döktüğü Rojava için yapılan tartışmalarda hiçbir şekilde Kürdistan adı geçmiyor. HSD Kürtler için ne istiyor? Kürt ana dili için ne istiyor? Rojava’daki petroller için ne istiyor? Kimse bunları bilmiyor.

18 Şubat günü HSD-MSD ve Rojava Özerk yönetimi bir araya gelerek bir  toplantı yaptı. Toplantının sonunda 8 maddede uzlaştıklarını açıkladılar.

Bu maddelerin özetlersek:

1-HSD güçleri   Suriye ordusuna katılacak

2- Suriye’nin birliği korunacak

3- Kuzey Doğu Suriye’de tüm devlet kurumları aktifleşecek

4- Yabancı savaşçılar çekilecek

5-Suriye yönetimi ile ilişkiler güçlendirilecek

6- Ahmet Şara’nın Cumhurbaşkanlığı tanınacak

7-Tüm mülteciler evine dönecek

8- Yukardaki 7 kararın uygulanması için ortak mekanizma oluşturulacak

Bu 8 madde Rojava Kürdistan’ın kaderini belirleyecek olan  ve Rojava yönetiminin Şam’da pazarlık konusu yaptığı maddelerdir. Fakat işin ilginci bu maddelerin hiçbirinde Kürt ve Rojava sözü geçmiyor. Hatta bu önemli toplantının kararlarını bile bir Kürt değil bir Arap olan Ebu Ömer el-İdlibi açıkladı.

Daha Suriye’de taşlar yerine oturmadan Kürtlerin kimliği ve kendini yönetmesi için bir şey istenmezse, Demokratik Suriye, halkların birliği vb vb diye ağzınızda gevelerseniz daha sonra bir şey isteyemezsiniz. Ticaret bile böyledir. Bir araba bile satınca önce yüksek fiyatı söyler sonra indirim yaparsınız. Siz önce Kürtler için yarı bağımsızlık isteyecekseniz ki daha sonra federalizm gibi özerk yapıya ulaşacaksınız. Hiç kimse masaya en azını isteyerek oturmuyor.

Bazı kesimler diyor ki “HSD, Kürt ve Kürdistan adını bölgede hassasiyet olmasın diye kullanmıyor”.

Bu söylem de doğru değil çünkü daha birkaç gün önce Aldar Xalil Öcalan’ın Türkiye’ye gittiği 15 Şubat tarihinde çıkıp meydanlar “Be Serok Jiyan nabe, Bê  serok Suriye Demokrasi nabe diye slogan atıyordu.

“Öcalansız hayat olmaz” diye slogan atanlar, “Rojava Kürdistanı olmadan yaşam olmaz” demiyorlar.  Öcalan adından taviz vermeyenler, Kürdistan adından taviz veriyorlar.  Zaten Rojava’nın Kürt ve Kürdistanli kimliğinden bu denli kaçmasının altında da Öcalan’ın ideolojisi ve politikalarının etkisi vardır.

2 Şubat günü Rojava Özerk Yönetimi, Ahmed Şara’nın da ülkenin yeni lideri ilan edildiği Zafer Konferansını kabul etmediğini söylemişti. 15 gün sonra ise aynı yönetim Ahmet Şara’yı kutluyor. Ne oldu ne değişti?

Değişen şey şudur Abdullah Öcalan’ın mektupları Rojava yönetimine ulaştı ve Öcalan Rojava’nın Kürt kimliğini geride tutmalarını istedi. Öcalan Rojava’nın Şam’a dahil olmasını istedi.

Öyle görünüyor ki Rojava’daki PKK’ye endeksli yapılar bunu kabul ettiler.  Esad rejiminin yıkıldığı ilk günlerde etekleri tutuşan Rojava yönetimi Kürtlere birlik çağrısı yapmış ve Öcalan resimlerini kaldırmıştı. Şimdi ENKS “Suriye Muhaliflerinden ayrıldığı halde ENKS ile birlik tartışmalarını ertelemişler ve Şam’a tek başlarına gidiyorlar. Ayrıca Öcalan resimleri yine Rojava sokaklarında boy gösteriyorlar.

Rojava yönetimi Öcalan’ın direktifleri hareket ederse yanlış yapmış olacaktır. Öcalan Kuzey Kürtlerini Türkiye’yi demokratikleştirme adı altında tüketti. Şimdi Suriye’yi demokratikleştirme adı altında Rojava Kürtlerinin Kürdi kimliği bitirmek istiyor.

Rojava, kaderini Kandil veya Öcalan’ın ellerine ve gizli ajandalarına bırakmamalıdır.

Rojava, Kandil ve Öcalan’ın pazarlık malzemesi olmamalıdır.

Rojava Suriye’nin demokratikleşmesinin değil Kürtlerin haklarının garantisine odaklanmalıdır.

Diğer Haberler