Suriye’de gelişen süreç ile beraber dört parça Kürdistan’da Kürtler gözünü Rojava’ya dikmiş durumda. Kürtler arası birlik sağlanması ve Şam’da ortak müzakere heyeti ile gidilmesi tüm Kürtlerin beklentisi. Hatta pek çok çevre hatta Rojavalı yapı bile geçmişe bir set çekip, eski sorunları tartışmak yerine gelecek odaklı arayışlar konusunda duyarlılık gösteriyor. Bu konuda PKK’nin Rojava’daki yapıları da sık sık çağrılar yapıyordu. Fakat tam olarak nasıl bir birlik istendiği konusunda net bir konuşma yapmıyordular. Çünkü PKK kararını vermemişti.
Fakat son iki gündür PKK medyasının gösterdiği tutum şunu gösteriyor. PKK, Rojava konusunda kararını vermiştir. Rojava’da Kürtler arası birlik istemiyor. Bunu da PKK’nin ana medyası diyebileceğimiz Fırat Haber Ajansında çıkan bir haberden anlamak mümkündür.
Fırat Haber Ajansı: “Hewlêr’de MİT, Parastin ve ENKS’den ortak toplantı”
PKK medyası “Hewlêr’de MİT, Parastin ve ENKS’den ortak toplantı” manşeti ile bir haber yaptı. 5 satırdan ibaret olan haberde bu üç gücün bir araya geldiği, ENKS’nin birliğe karşı olduğu ifadeleri yer aldı ve hatta “toplantının üç saat sürdüğü öğrenildi” dendi. Haber tümden masa başında yapılmış, bir haber. Ve aslında bu kısa ve küçük haber PKK’nin yeni büyük bir fesat hareketinin işaret fişeği olarak görüle biliriz.
Elbette ki Hewler’de öyle bir toplantı yok. Fakat PKK’nin hem Brüksel’de hem Ankara’da hem de Kerkük’te siyasi çevrelerle gerçekleştirdiği toplantılar var. Tüm bu toplantıların ortak konusu da “Rojava”. PKK, son durumdan sonra Rojava’da elinde kalan YPG ve PYD’yi kime daha pahalı satabilirim arayışı içindedir. Uçan kuşa, düşen ota yorum yapan PKK’li yöneticilerin 40 yıllık dostları Suriye Baas Partisi ve Esad Rejiminin düşmesi sonrası çıkıp iki kelam etmemiştir. Çünkü evdeki hesapları çarşıya uymamıştır. PKK bir yıl öncesine kadar Ortadoğu’da İran’ın kazandığını, kendisinin de İran’ın bölge desteklediği yapılardan biri olduğu için doğal olarak kazandığını düşünüyor ve bunun küstahlığı ve şımarıklığı ile nerde kendisi dışında bir Kürt yapısı varsa ona saldırıyorlardı.
PKK, İran ve Irak’ın KDP’ye küçültüp ona yer vereceği, Şam’da istediği gibi öttürebileceğini düşünüyordu. Çıkıp dünyaya akıl veriyorlardı.
PKK, kendi yenilgisini Rojava pazarlığı ile gidermek istiyor
Fakat işler öyle gitmedi. İran tüm kalelerini tek tek kaybetti. YNK ve PKK’de İran’ın kaybedişi ve Şii Hilal’in çöküşü ile beraber kaybetti. PKK’nin bu son on günde Ortadoğu’da yaşanan büyük çöküş ve yeni çıkışlarda suskun kalmasının nedeni kendini bu yenilgili halden nasıl çıkaracağının planını yapmaktır. PKK, Ortadoğu’da Rojava’ya verilebilecek pozisyonu görüyor ve Rojava’nın elde kalan birkaç imkanı ve desteği kendi yenilgisini gizlemek için kullanmanın hesabını yapıyor.
PKK aslında üç parça gibiydi. Mazlum Abdi ile ABD güçlerine göz kırpıyor, Öcalan Türklerin kolları kanatları arasındaydı, Bayık’ta İran’ın denetiminde. Fakat yine de Suriye’de Esad’ın ve İran’ın kazandığına çok emindi PKK. Esad’ın sarayında bile Suriye bayrağı indirilmişken PKK son bir umutla Qamişlo’daki bayrağı çok geç indirdi. FAkat Şimdi İrancı PKK yenildi. Süleymaniye merkezli PKK, daralan ve küçülen İran’dan kendini kurtarmak için ya Öcalan’ın ya da Mazlum Abdi’nin kanatları altına girmiş gibi yapacak. Fakat
Şam’daki Lozan’da Kürtleri kim temsil edecek?
PKK’nin Süleymaniye’de yayın yapan haber sitesi RojNews geçtiğimiz gün bir yazı yayınlayarak “Şam’daki yeni Lozan’da Kürtleri kim temsil edecek? Başlığı atmışlar. Daha Şam’da bir görüşme yokken, Şam’da Lozan çıkacağını söylemeleri ilginçtir. Belki Şam’dan bir Sevr çıkar. Ama biliyorsunuz PKK Kürt devletinin kurulması kararını alan Sevr anlaşmasını sevmiyor. Öcalan defalarsa Lozan’ı övüp övüp göklere koydu ve hatta “Toplumsal Lozan” öneriyorum” dedi. PKK’nin niyeti Şam’da kurulacak Lozan masasında yer almaktır. Fakat PKK medyası da KDP, Hasan Hayri’nin yerini tutacak demiş makalesinde. Hasan Hayri donanımsız ve genç bir insandı, yanlıştan dönmeye çalıştı, idam edildi. Açık söyleyelim Hasan Hayri 70 yaşına gelip “İran’ın yıkılmasını biz önlüyoruz” diyen Cemil Bayık’tan ve “Annem Türk, ben Kürt sayılmam” diyen Öcalan’dan daha onurludur.
PKK Lozan masasını bekliyor ki, Rojava’yı açık arttırmada kime satacağına karar versin.
Hewler’de toplantı yok ama Kerkük’te var
Haşdi Şabi askeri komutanı Falih Feyyaz şu satırlar yazılarken Kerkük’te, Haşdi Şabi’nin radikal Şii yapısı Kays Hazali yine Kerkük’te. Iraklı Şii yapılar Suriye yenilgisini görüşüyor. Ve aldığımız bilgilere göre PKK ve YNK ile de toplantı yapılmış. PKK’ye ABD’nin Rojava yönetimi ile neleri konuştuğu ve onlardan ne istediği sorulmuş. Rojava için günlük bir bilgi akışı istenmiş. Ayrıca İran’ın zaman kazanmak için işlerin yokuşa sürülmesini istediği iletilmiş.
Yani Hewler’de toplantı yok. Kerkük’te var.
Ayrıca bir de İmralı’da yapılan toplantı var. Yani gizli kapaklı toplantılar PKK’de.
Birlik isteyenler duyarlı olacaklar
Rojava için herkes birlik istiyor. Fakat yakın geçmişi unutmayacağız. PKK’nin 2012’den bu yana Hewler ve Duhok mutabakatlarını nasıl çürüttüğünü, Rojava’yı kendisi için suistimal ettiğini gördük. Şimdi de aynı süreç işliyor. PKK, birlik söylemini evirip çevriyor; zaman kazanmaya ve bağlantılar kurmaya çalışıyor. Bunun dışında PKK’nin birlik istemi yoktur.