4 Ekim günü Süleymaniye’nin Bahtiyari semtinde PKK kadrosu olan Zilan kod adlı Nagehan Akarsel öldürüldü. Olayın üstünden iki yıl geçti. YNK ise olayı hasır altı etmiş durumda.
Süleymaniye adeta PKK kadrolarının mezarlığına dönüştü. 2019 yılından bu yana onlarca PKK kadrosu Süleymaniye’de TSK tarafından hedef alındı. Darka Mazi daha önce 16 üst düzey yöneticinin Süleymaniye’de vurulduğuna dair bir rapor hazırlamıştı. Daha sonrasında ise bu olaylar günlük sıradan bir olay durumuna geldi. Özellikle de şehirlerde onlarca PKK yöneticisi öldürüldü. YNK PKK kadrolarına dönük saldırıları bir propaganda ve bir mağduruyet aracı gibi kullandı. Öldürülen PKK kadroları ile kendini Türkiye karşıtı mevzilenmiş gibi göstererek vatansever kürt rolüne büründü. Oysa ki buz dağının görünen yüzü pek öyle değildi.
YNK özellikle Süleymaniye hava alanını açılması ve diğer konularda Türkiye’nin yumuşama göstermesini bekliyor ve bunun içinde her türlü tavizi vermeye hazır. Bunun içinde YNK medya açıklamaları dışında hiçbir şekilde harekete geçmedi.
Özellikle de şehirlerde vurulan insanların katilleri yakalama imkânı olmasına rağmen bu konuda da pasif davrandı. Çünkü yakalanan katiller Türkiye’yi daha fazla kızdıracaktı. Bu nedenle de PKK kadrolarını vuran kişiler ellerini kollarını sallayarak Süleymaniye’den çıktılar.
Bu olaylarda katili yakalanan tek kişi Nagehan Akarsel oldu. Katil 10 Ekim günü Hewler ve Koye asayişinin ortak operasyonu ile yakalandı. Hatta katilin fotoğrafları VOA Amerika’da yayınlandı ve katille yapılan kısa bir röportaj yayınlandı. Katilin Nagehan Akarsel’in hemşerisi yani Konyalı bir Kürt olduğu söylendi. Fakat iki gün içinde hem YNK medyası hem de VOA Amerika katile ait foto ve haberleri sildi. O tarihten sonra YNK büyük bir sessizliğe büründü.
İlginç olan ise Kürdistan Bölgesi hükümetini suçlamak için en küçük fırsatı kaçırmayan PKK yönetimi ve basını Nagehan Akarsel’in katili hiç yakalanmamış gibi sustu ve katilin nerede olduğunu hiç sormadı.
DarkaMazi, olayın ikinci yılında katilin hem YNK hem de PKK’nin sessizliği kaybettirilmiş olmasını araştırdı ve Süleymaniye’de YNK’ye yakın çevrelerden bilgi aldı. Buna göre Nagehan Akarsel’in katili Türkiye’nin YNK’ye verdiği ültümaton sonrası ortadan kaybolmuş.
Türkiye’nin Bağdat büyükelçisinin talebi ile YNK Akarsel’in katilini kaybetti
YNK’ye yakın kaynaklar Akarsel’in katili yakalandığı haberinden sonra Türkiye’nin Bağdat üzerinden konuya müdahele ettiğini belirtiyor. Buna göre Türkiye’nin Bağdat büyükelçisi Ali Rıza Güney, Irak Cumhurbaşkanı (ayıca YNK’li ve YNK lideri Bafil Talabani’nin eniştesi) Abdüllatif Reşit’ile görüşerek Nagehan Akarsel’in katili meselesinin gündemden düşürülmesini talep etti. YNK’li kaynaklar Türk konsolosun “eğer bu mesele büyütülürse YNK’ye olan tutumumuz daha da sertleşir” uyarısında bulundu. Reşit konuyu Şehnaz İbrahim ve Bafil Talabani’ye ilettikten sonra YNK haberleri kaldırdı.
YNK kaynakları katilin ise nerede olduğu konusunda bir bilgileri olmadığını belirtiyor. Bazı kaynaklar katilin Bağdat’a teslim edildiğini belirtiyorlar. Hatta Bafil Talabani’nin “Katili elimizde her an patlayacak bomba gibi tutacağımıza Bağdat’a verelim, kurtulalım” dediğini belirtiyor. Fakat yine de katilin nerede olduğu konusunda net bir bilgi yok. Hatta Süleymaniye’deki hiçbir mahkemede adı dahi geçmiyor.
Cinayette PKK kurumlarının rolü vardı
PKK ise YNK’nin talebi ile konuya ilişkin sessizliğe büründü. Sanki katil hiç yakalanmamış gibi katilin akıbetini hiç sormadı. Ayrıca Akarsel’in Türkiyeli katili dışında PKK kurumlarında yer alıp da cinayete destek verdiği belirtilen isimler var. Bunlardan PKK’nin Kürdistan Bölgesi’ndeki gençlik örgütü Komeleya Ciwanên Welatparêzên Kurdistanê adlı Karmend Kemal Nurettin’de YNK tarafından göz altına alınmıştı. Fakat kendisinden de haber alınamadı.
Hewler mahkemesi 11 ay içinde katilleri ceza vermişti
Şu ana değin çok az PKK ile ilişkili kişi Duhok ve Hewler’de öldürüldü. Bunlardan yaşanan birkaç olayda da katiller ve bağlantıları tutuklanarak ceza aldı. Örneğin PKK’nin Kuzey Kürdistan’da gençlik yönetimi olan Deniz Cevat Bülbül adlı kişi geçtiğimiz yıl 23 Eylül’de Hewler’de öldürüldü. PKK’nin Avrupa yapılanmasının bir parçası olan KNK adlı yapının Hewler’deki bürosunda kalan bu kişi öldürüldükten sonra katiller yakalandı. Ve bu yıl 10 Ağustos’ta yakalanan iki katile müebbet hapis cezası verildi.
Hewler Türkiye’nin yaptığı tüm baskılara rağmen Bülbül’ün katillerini saklamadı ve açık açık yargılayarak cezalandırmıştı.