Türk devletinin uluslararası yasalar ve anlaşmalarla dayanak Güney Kürdistan topraklarında PKK’ye dayalı olarak başlattığı operasyon devam ediyor. Bu operasyonlar ile Kuzey ve Güney arasındaki sınır boydan boya savaş alanı oldu. Behdinan-Bradost halkı Berwarisi, Nerwehisi, Nehilesi, Rekani’si, Muzurisi, Herkisi, Bradostu ve Hristiyanları ile adım adım bir savaşa mahkûm edildi. Fakat tüm bu durumlardan daha tehlikeli olan bir şey var: PKK ve TSK adı ile yürütülen savaşı Kürtlerin bir iç savaşına, iç nefretine dönüştürmek için bir askeri ve sosyal proje devreye sokulmuş durumda. Yani Kürt tarihindeki Birakujî denen ve bir kara delik gibi Kürtleri zayıf düşüren ve sosyal yaralar açan süreç tekrarlanmak isteniyor.
“Kürdün Kürdü savaşını haram kıldım” diyenlere “Peşmerge’ye mermi sıkmak Birakujî değildir” diyenler karşı karşıya
PKK son üç yıldır “KDP ile savaş bir birakujî değildir” diyerek KDP’ye ve KDP şahsında aslında Behdinan-Bradost ve tüm Güney Kürdistan’ın kaderine mermi sıkmanın zeminini hazırlıyor. Buna karşı Güney Kürdistan Özgürlük Mücadelesinin önce motor gücü KDP ve ona bağlı hiçbir kurum Başkan Barzani’nin “Kürdün Kürde savaşını haram kıldım” sözünün arkasında duruyor. Yani PKK birakujiyi normalleştiriyor Barzani hareketi ise Kürt savaşını engellemek için yıllardır PKK’nin bu çakal siyasetinin provokasyonlarına gelmemeye çalışıyor.
Barzani hareketinin PKK’ye karşı tutumu
KDP şu ana değin PKK’ye karşı ne bir savaş pozisyonu almıştır ne de başka bir PKK’yi bloke etme, çevirme siyasi uygulamıştır. Kaldı ki bunları yapma hakkı vardır. Barzani hareketi isterse PKK’nin Duhok ve Hewler’deki açık örtülü ofisleri, adamları vb. her şeyi birkaç günde kesebilir. Çatışma alanlarına tepeler koyup PKK’yi adım atamaz duruma getire bilirdi. Fakat yapmadı, Barzani hareketinden, KDP’den Peşmergelerinden PKK’ye dönük ne askeri ne de siyasi bir saldırı yoktur.
Bırakın silahlı savaşı KDP medyada bile PKK’ye karşı savaş bırakın savaşı cevap vermiyor. Kaynaklar, sadece son bir yıl içinde PKK’den ayrılıp Peşmerge güçlerine gelen 60’a yakın genç olduğunu söylüyor. Bunların içinde hamile olandan, hasta olduğu için tedavi edilmeyene değin onlarca hikaye var KDP tek bir gün bunları konuşturmaya bile tenezzül etmedi. PKK’nin yalan haberlerine karşı çıkartıp konuşturacak, tarihi yüzlerine vuracak birçok imkanı vardı, ama KDP bunu da yapmadı. Yani KDP’den PKK’ye hiçbir saldırı yok.
Dökülecek her damla kandan PKK sorumlu olacak
KDP’nin PKK karşısında duruşu, Başkan Barzani’nin ortaya koyduğu brakujîyi ret ilkesine uygundur. PKK’de kendisine sunulan iç savaş çıkarma görevine sadık. Bu da şu anlama geliyor KDP, PKK’ye saldırması ve saldırmayacak PKK ise dökülen her damla kandan sorumlu olacak. Özetleyelim:
- Akan her damla Peşmerge kanından PKK sorumludur: Peşmerge güçleri tüm Güney Kürdistan’ın meşru gücüdür. Haftanin’den başlayarak tüm Berwari Bala, Barzan, Bradost, Xaxurke ve Hinere hattında üslenme hakkına sahip tarihi, yasal tek meşru güçtür. Peşmerge’nin bu hakkı PKK tarafından gasp edildi. PKK gasp ettiği alanları TSK’ya bıraktı. PKK şimdi ise, Peşmerge güçlerinin 30 yıldır kendi bulunduğu alanlarda savaşın sivil ilerlemesini engellemek için barajlama amaçlı hareketini kamuoyuna yanlış tanıtıp saldırısını bunun üstüne geliştirmek istiyor. Peşmerge eğer isterse her gün yollarda gezen motosikletli gerillayı, yarı sivil kıyafetlisini sinek gibi avlar ama yapmıyor.
Ve Peşmerge güçleri şunu söylüyor “Başkan Barzani’nin haram dediği haramdır, asla ilk saldıran biz olmayacağız, bizim pozisyonumuz meşru müdafaa pozisyonudur, ama bize saldıran da cevabını alacak” diyorlar. O zaman geriye şu kalıyor dökülen her damla kanın sorumlusu “KDP ile savaş birakujî değildir” diyen Bese Hozat, Karasu, Kalkan, Bayık ve Murat Karayılan’dır.
- Şehirlerde akan her damla kandan PKK sorumludur: PKK’nin Germiyan’da KDP sorumlusunun arabasına bomba koyması aslında bir ilk değildir. PKK’nin Gazi Salih Elixan’ı katletmesi Berwari ileri gelenlerine bir tehditti. Aynı biçimde Muhammed Mirza’yı katletmesi de Sindilere ve Zaxo halkına tehditti.
Şimdi elde ki bilgilere göre PKK şehirlerde suikast, bombalama, sabotaj ve bazı hedeflere dronlar ile saldırma planı yapmış. Bunun için bazı güneyli gençleri eğitmiş, bazı PKK’den ayrılmış gibi gelen isimler var bir de Kuzey Kürdistan, Rojava ve Ezidiler içinden kendisine yakın bazı isimleri eğitmiş. Bunlar bazı elektrik santralleri, su boruları, restoran vb. yerlerde sabotajlar yapacaklar.
PKK’nin bir de suikast listesi var KDP kadroları, güvenlik yöneticileri, PKK’den ayrılan bazı isimler ve Şengal gibi yerlerde PKK’ye ailelerinin katılmasını engelleyen isimler PKK’nin hedef listesinde. Bu açıdan bundan sonra Kürdistan’da huzuru bozacak eylemlerde gözler önce PKK’ye çevrilecek. Her damla kandan PKK sorumlu tutulacak.
- Gerilla kanından da PKK sorumludur: Mayıs ayından bu yana güney Kürdistan’da yapılan operasyonda PKK her gün kayıplar veriyor. Her ne kadar kendi açıklamasa da Gare, Zap ve Xaxur’da ortalama en az bir gerilla hayatını kaybediyor. Ne için? PKK kendi siyasal amacını Ortadoğu’da Lozan’la belirlenen sınırların değiştirilmemesi ve Türkiye’de ise devletin demokratikleştirilmesi olarak formüle eder. Bu sömürgecilerin yüz yıldır Kürtleri getirmek istediği noktadır. Peki gençler bunun için mi ölüyor.
Yanlış olan şey sadece PKK’nin amacı değildir savaş stratejisi de yanlıştır. Sadece propaganda merkezli TV’ye video çekmek için gerillaların canları reklam malzemesi gibi kullanılıyor. Tünellerde imha edilecekleri biline bilene tünellere betonlanıyorlar. Dışarda tekniğin hedef olacakları bilindiği halde bu yanlış savaşa kurban ediliyorlar. Ayrıca örgütten ayrılmaya çalışan gerillada fark edilince infaz ediliyor. Bu çürümüş amaç ve yanlış askeri staretejiye, Kürdü Kürde kırdırma siyasetini canlı tutmak için ölüme yollanan her gerilladan da PKK sorumludur.
- Savaş alanındaki her ölen sivillerden de PKK sorumludur: PKK savaşta darbe aldıkça kademeli biçimde sivillerin olduğu yerlere giriyor. Şu ana değin bu çatışmalardan dolayı onlarca köy boşaldı. Çocuklarda ve kadınlarda savaş travması yaşanıyor. PKK köylerin etrafına mevzi kazıp, yarı sivil giyinip köylerin içinde telefon ve cihaz kullanarak köylerin hedef olmasına neden oluyor.
Ayrıca alanda PKK ile ticari ilişkiler geliştirip erzak alıp götüren, arabası ile gerillaları Şengal’e oraya buraya götürüp para kazanan, evinde yer verdiği için para kazanan insanlar var. Bu kişiler PKK sempatizanı değiller sadece ticarete yapıyorlar. Açık söylemek gerekir ki şu ana değin TSK vuruşlarında hayatını kaybeden insanları yüzde 90’dan fazlası bu kişilerdir. Vurulan sivillerin yanında ya PKK vardır ya PKK noktasına gitmiştir. Bunlardan da PKK sorumludur. Evlerinin bahçesinde saklandığı için hayatını kaybeden sivillerden de PKK sorumludur.
- Yok olan çevre ve ekolojiden de PKK sorumludur: PKK ve TSK’nın Behdinan savaşında sadece insanlar ölmüyor ekolojik sistemin olmazsa olmazı olan ağaçlar, otlar, kuşlar, yaban ve evcil hayvanlar da ölüyor. Binlerce ağaç yok oldu, binlerce dönük ot yandı, bağ bahçeler küle döndü. Bunlar sadece orada yaşanan köylülere ekonomik zarar vermiyor. Genel olarak doğa içindeki ekolojik sisteme de zarar veriyor. Kürdistan’ın her canlısını ve ekosistemini hedef yapan PKK bundan da sorumludur.
Güney’in sömürgeciler karşısındaki dezavantajlı hale getirmek PKK’nin misyonudur
Kürt kamuoyu PKK’nin bu savaş çıkarma ve Kürt kanı dökme ısrarının PKK’nin tarihi karakteri ve son on yılın bölgesel oyununda üslendiği rol ile bağlantılı olduğunu bilmek zorundadır. Barzani hareketinin savaşı engellemek için verdiği tüm çabalar PKK’nin çıkarlarına çarparak geri dönmüştür.
Şu anda yer yüzünde Kürtlerin resmi statüye sahip olduğu, dilini okuyup, marşını söylediği tek resmi toprak parçası Güney Kürdistan’da iç savaş başlatıp bir yanda Türkiye’ni öte yandan Şiilerin, Haşdi Şabi’nin tazyiki altında bırakmak PKK’nin son misyonudur. Kürtler PKK’nin üslendiği bu uğursuz rol nedeni ile 21. Yüzyılın ilk çeyreğinde yine sömürgeciler karşısında dezavantajlıdır. Kürtlere zarar veren bu siyasetin sorumlusu ise PKK’dir.