Waşu Kani yani Amude ve Serekaniye arasındaki Mitani devletinin baş kentidir. Bu önemli tarihin izlerini taşıyan Amude iki büyük katliam yaşadı. Birincisi; 13 Kasım 1960 tarihinde Rojava’nın Amude kentinde 500 kadar ilkokul çocuğunun film izlediği sırada sinemada yangın çıkarıldı. 283 Kürt çocuğu yanarak can vermişti.
İkinci Amude katliamı ise maalesef ki Kürtlerin eli ile yapıldı. Kürt tarihinin az bilinen ama en acı olaylarından biridir Amude Katliamı. 27-28 Haziran tarihlerinde Rojava’nın Amude şehrinde PKK’ye bağlı PYD milislerinin doçkalar ile halka saldırdığı, cenazelerin üstünden araba ile geçtiği, yaralıları taşıyan ambulanslara mermi sıktığı ve doktorları yaralıları tedavi etmemesi için tehdit ettiği bu olay Rojava’da bugün “demokratik-özgür sistem” olarak sunulan sistemin gerçek yüzünü ortaya koyabilecek bir olaydır.
Amude katliamı, Esad’ın PKK’ye verdiği “muhalif Kürtleri katletme” görevi çerçevesinde yapıldı
Amude olayı 2012 yılından sonra Arap baharı denen süreçte PKK’nin İran’ın garantörlüğünde Esad rejimi ile anlaşarak Kürtlerin eline geçen “kendini yönetme” koşullarını nasıl yok ettiğinin hikayesidir. Evet PKK’nin “Rojava devrimi” dediği şey sadece Rojava’ya değil dört parça Kürdistan’da Kürtlerin koşullardan faydalanmasını engelleyen bir süreçtir.
2011 yılında Esad rejimi büyük bir kriz ile karşı karşıya iken Kürtlerin Esad ile pazarlık yapması ve adı Kürdistan olan toprak parçasını yönetme şansı vardı. Bunun için Rojava Kürtleri birçok güçle görüşmeler yapıyordu ve arayışları vardı. Fakat PKK elindeki örgütlü silahlı güç ile Kürtlere hakları verilen bir sistem yerine kendi örgüt imtiyazları için bir anlaşma yaptı. Amude katliamı bu anlaşmanın PKK’ye yüklediği görevin bir parçasıydı.
Amude halkı Esat rejimine karşı büyük bir sivil eylem süreci başlattı. Günlük olarak eylem yapılıyor ve Kürtlerin haklarını tanıması isteniyordu. Esad rejimi başta bu sürece kendi güçleri ile müdahale etmeye çalıştı ve güç getiremeyince bu kez “Amude Serhiladınını” ezme görevini PKK’ye verdi. Esasen sadece Amude değil tüm Rojava’da bağımsızlıkçı çizgiyi ezme görevi PKK’ye verildi.
KCK Eşbaşkanı o dönem Murat Karayılan’dı fakat Cemil Bayık de gelecekti aday olarak belirlenmişti. Bu nedenle iki Esad rejiminin “Kürt muhalifleri susturma görevini” beraber kabul etti. Bu görevi sahada gerçekleştirme görevi ise dönem Rojava’da çalışan Bahoz Erdal, Mazlum Abdi ve Aldar Xalil’e verildi.
Hewler’de Kürt Ulusal Kongresi çalışması; Amude’de Kürt katletme çalışması
2013 yılında tüm Kürtlere umut olan Kürdistan Ulusal Kongresi çalışması başlatılmıştı. Dört parça Kürdistan ve Rusya-Ermenistan ve Avrupa’dan Kürtler Hewler’de ulusal kongre çalışması başlatmıştı. Herkes Başkan Barzani’nin misafiriydi. PKK’nin Rojava’daki kadroları Aldar Xalil, İlham Ahmed (Ronahi Efrin) ve onlarca isim daha Hewler’de kendilerine tahsis edilen bir arabalar ve oteller ile en iyi koşullarda diplomasi yapmalarına izin veriliyordu.
Hewler dört parçayı birleştirmeye çalışırken Amude’de ise zehirli bir plan uygulanıyordu.
Amude olayları 17 Haziran tarihinde PYD güçlerinin 3 Kürt gencini şiddet yaparak kaçırması ve Qamişlo’da zindana atması ile başladı. Üç genç Esad rejimine karşı yapılan serhildanlarda öncülük yapıyordu. Daha sonra birkaç kişi daha kaçırıldı ve Kürt gençleri 19 Haziran açlık grevine başlayarak arkadaşlarının bırakılmasını istedi.
PKK’nin provokasyonu ise tam bu koşullarda başladı.
2.Amude katliamı PKK’nin ulusal birlik çalışmalarını sabote etme amaçlı k kanlı bir provokasyondur
PKK, 2013 yılındaki ulusal birlik çalışmalarını Rojavadaki varlığına karşı tehdit olarak gördü. Çünkü o İran ve Suriye ile Rojava’yı onlar adına kontrol etmek için anlaşmıştı. Eğer ulusal kongre olsa ulusal bir güç olacak ve Rojava’daki muhalifler ile ortak hareket etmek zorunda kalacaktı. Ayrıca PKK Rojava’daki kitlesi PDK-S kitlesinin yarısı kadardı. Her açıdan ulusal birliği tehlike olarak görüyor ve ret ediyordu. Bunun için de Rojava’da provakatif eylemler yaparak ulusal birlik sürecini sabote edecek adımlar attı. 27-28 Haziran tarihlerindeki Amude’de gerçekleşen katliamın asıl nedeni budur.
PKK önce açlık grevi yapanlarla uzlaşma yolu arıyormuş gibi yaptı, tutuklu kişileri bırakma sözü verdi, açlık grevi sona erdi ama sadece bir kişi bıraktı. Halk Amude’deki PYD bürosu önünde protesto eylemi yaptı ve aynı gece PYD güçleri 400 kişi ile göstericileri kuşattı.
PKK, Amude’yi 400 kişi ile kuşatarak 6 kişi katletti, 80 kişi kaçırıldı onlarca ağır yaralı vardı
PKK’nin kanlı Amude provokasyonunun ardında Bahoz Erdal, Aldar Xalil ve Mazlum Abdi vardı. Onlar PKK’nin kadrosu olan Hamza Kor diye bilinen bir kadrolarını görevlendirdi ve bu kişi 400 kişi ile doçka ağır silahları ve BKC taşıyan araçlarla Amude’de halka ateş açtı. Açılan ateş sonucu biri 15 biri 16 yaşında olan çocuklar başlarından vurularak şehit edildi. Bazı yaralıların durum ağır olduğu için Qamişlo’ya götürülmek istendi PYD güçleri ambulansların yolunu kesip taradı ve izin vermedi. Doktorlar yaralıları tedavi etmemeleri konusunda tehdit edildi.
80 kişi yüzü kapalı silahlı güçlerin evlerine yaptığı baskınla kaçırıldı bunların bazılarına işkence ile uyuşturucu ticareti yaptıkları yönünde belge imzalatıldı.
Bazı evler yakıldı, yurtsever kişilerin dükkânları talan edildi.
PKK’nin Amude katliamında ölü sayısı daha fazla olabilirdi ama halk kendi içinde dayanışarak tedbir aldı, halk yaralıları evlerinde gizledi.
Evet Amude katliamında 6 kişi şehit düşmüştü ama halka nefret düzeyine bakılınca Maraş katliamını hatırlatıyordu. Maraş’ta faşistler ev ev gezip Alevi Kürt arıyordu, Amude’de ise yüzü kapalı PKK’liler ev ev gezip Kürdistani Kürt arıyordu. Bunun için Amude olayı sıradan bir Kürt anlaşmazlığı değildir. Amude olayı 21 yüz yıldaki Kürt tarihinin en hain ve kalleş olaylarından biridir. Amude olayı Rojava’nın Kuzey Suriye diye Kürtlere yutturulmasının ilk adımıdır.
Amude olayını Kürt kamuoyuna iyi tanıtmak ve PKK’nin Rojava’da hala devam eden Esadçı-İrancı-Şii eksenli siyasetin gerçek yüzünü ortaya koyacaktır.