HPG’nin SİHA’ya karşı teknik temin etmesi savaşın gidişatını değiştirir mi?

HPG’nin SİHA’ya karşı teknik temin etmesi savaşın gidişatını değiştirir mi?
  1. Bölüm: SİHA’lara karşı kesin çözüm var mı? PKK Silahları nereden temin etti?

HPG Ana Karargah komutanı Murat Karayılan’ın Newroz’dan birkaç gün önce “bir müjde vereceğiz” açıklamasının “SİHA’ları düşürecek tekniğe sahip olmak olduğu” açıklandı. Aslında pek çok çevre aslında açıklanacak başka şeyler olduğunu fakat son anda direksiyonun başka yöne kırıldığına inanıyor. Sonuç olarak elimizde “PKK’nin askeri güçlerinin SİHA düşürecek tekniğe sahip olduğu bilgisi var. Bizde yorumumuz buna göre yapmak zorundayız.

Gerçekte SİHA’ya karşı mücadelede kesin bir teknik var mı? PKK silahları kimden elde etti?  PKK’nin böylesi bir tekniğe sahip olması savaşın kaderini değiştirir mi? Sorularına cevap vererek Karayılan’ın müjdesinin gerçek bir müjde mi olup olmadığını anlaya biliriz.

HPG açıklamasında neler vardır?

HPG BiM açıklamasında özetle şunlar söylendi: Güçlerimiz SİHA’ları etkisizleştirme imkanını yakalamıştır. 13 Şubat 2023’ten bu yana güçlerimiz tarafından envai çeşit toplam 15 adet SİHA düşürülmüştür”. Açıklamada ayrıca düşürülen 15 SİHA’nın türleri ve tarihleri de yer aldı.

Yani yapılan açıklamaya bakılırsa HPG geçtiğimiz yıl Şubat ayında yani 13 aydır bu tekniğe sahip. Ve ortalama her ay bir SİHA düşürülmüş. Elbette elimizde Türk devletinin bu 13 ay içinde kaç kez SİHA saldırısı yaptığı ve bu saldırılarda kaç HPG gerillasının hayatını kaybettiği bilgisi yok.  Fakat genel olarak süreci gözden geçirirsek bir ay içinde birden fazla SİHA saldırısı yapıldığını görebiliriz.  Hatta geçtiğimiz 13 ay içinde PKK’nin hem Rojava hem de Gare- Süleymaniye hattında bizim bildiğimiz pek çok üst düzey yetkilisi de olmak üzere pek çok kayıp verdi.   Yani genel hatları ile bakıldığında görülen o ki HPG güçleri geçtiğimiz 13 ay içinde TSK saldırılarının çok küçük bir bölümüne cevap verebilmiş. Zaten genel hatları ile SİHA’ya karşı etkinliği yüzde yüz ispatlanmış bir teknik yok.

Yani SİHA müjdesi gerçek anlamda savaşın dengesi ve kaderini değiştirecek bir silah gibi görünmüyor. Başlıklar halinde inceleyecek olursak karşımıza çıkan manzarayı daha iyi analiz etmiş olabiliriz.

Yeni çağın silahı, SİHA’lar ve Türkiye’nin atağı

Kayıtlara geçen ve ilk SİHA saldırısı olarak sınıflandırılabilecek saldırı, 1849’da Avusturya İmparatorluğu tarafından Venedik’e gerçekleştirildi.

Avusturyalılar tarafından sıcak hava balonlarına bağlanan bombaların kentte patlaması hedefleniyordu.

Bombaların bir kısmı hedefini tuttursa da rüzgârın değişmesi sonucu bir kısmı da Avusturya askerlerinin üzerine düştü.1899’da da bu teknik yasadışı ilan edildi.  Daha sonra ABD bu tekniği tekrar güncellemeye başladı.

Sonraki yıllarda önce Sovyetler Birliği’ne karşı torpido atabilen insansız helikopterler geliştiren ABD ordusu, Vietnam Savaşı’yla birlikte insansız savaş uçaklarını test etmeye başladı.

Gelişen teknolojiyle birlikte SİHA’lar yaygınlaşmaya başladı. Özellikle 2000’li yıllarda, savaş uçakları gibi uçak pistlerine ihtiyaç duymayan, daha uzun süreler havada kalabilen ve eski modellere göre daha ağır bombalar taşıyabilen SİHA’lar geliştirildi.

Bugün onlarca ülkenin envanterinde SİHA bulunuyor. Fakat Türkiye İHA-SİHA tekniğinde özellikle Ortadoğu da çok etkili bir yere sahip. Türkiye’nin özellikle İHA-SİHA tekniği özellikle Akdeniz’de Yunanistan’a karşı önemli tehdit. Ayrıca Türkiye Ukrayna’ya da epey bir SİHA sattı. Ayrıca İran’ın karaya karaya füzede ileri bir durumda olmakla beraber SİHA konusunda Türkiye’yi aşan bir durumda değil. Yani Türkiye’nin füzeleri çevre ülkelerde çok ciddi bir kaygı ve tehdit oluşturuyor.

SİHA’lara karşı gelişmiş bir harp sistemi var mı?

SİHA’lara karşı savunma tekniği ve ucuz bir teknik geliştirmek pek çok ülkenin ve gücün ana hedefi. Mesela Yunanistan Türk SİHA’larına karşı arayış içindi. Yine Türkiye SİHA’larına karşı tutum alan ülkelerden biri de Rusya. Türkiye’nin Ukrayna’ya SİHA satması Rusya tarafından büyük tepki ile karşılandı, bu satıştan duyduğu rahatsızlığı da sık sık dile getirdi.  Ve Türk SİHA’larını etkisizleştirdiklerini belirtiyorlardı. Hatta Rusya o denli ileri gitti ki 15 Ağustos 2023 yılında Rusya Moskova’daki bir sergide ele geçirdiği Türk SİHA’larını sergiledi.

Rusya Ukrayna’da savaşında Türk Bayraktar TB2’sini tümden olmasa da belli ölçüde etkisizleştirmeyi başardığı doğru. Fakat bu yüzde yüz bir yöntem değil. Rusya elektronik harbe ve savaşta organize olmayı geliştirdikten sonra belli ölçüde etkisini kırdı. Fakat hala SİHA teknolojisi savaşların önemli bir aktörü olmaya devam ediyor.

Şu ana değin SİHA’ları etkisizleştirecek kesinleşmiş bir yöntem yok. Sathın bütünü koruyan hava savunma sistemleri en bilenen gelişmiş yöntem. Bunun en gelişmişi ise Demir Kubbe olarak bilenen İsrail sistemi. Bir diğer yöntem ise başka hava araçları ile etkisiz hale getirmek. Örneğin ABD daha önce bir Türk SİHA’sını Suriye’de F-16 ile Türk savaş uçaklarını düşürmüştü. Yine bir diğer yöntem de SİHA’ların koordine merkezlerini hedeflemek.  Tüm ülkeler şimdi bir yandan SİHA teknolojisine sahip olmaya çalışıyor, öte yandan da SİHA ’yı etkisizleştirecek elektro harp sistemi geliştirmeye çalışıyor.

Hala Husiler Kızıldeniz’de İngiliz ve ABD gemilerini SİHA ile vuruyor. ABD kendini daimî ve kesintisiz biçimde koruyamıyor. Evet Rusya Ukrayna’nın elindeki pek çok SİHA ’yı imha etti, ama tümden bitirmedi. Tüm bu parçaları birleştirince karşımıza şu gerçek çıkıyor SİHA’lara karşı sürekli ve kesintisiz bir mücadele yöntemi yok. Alçak uçan ve ince yapımlı SİHA’lar birçok büyük hava savunma sistemini bile delebiliyor. Fakat sonuç olarak SİHA’lar hızlı ilerleyen ve kendini koruma radarlarına da sahip değil.

SİHA’ları PKK’ye kim verdi?

En önemli soru ise PKK’ye bu silahları kim verdi. Başta PKK’li bazı çevreler PKK’nin kendisi üretmiş gibi yorum yapsa da HPG sözcüsü da daha sonra “bize bazı dostlarımız verdi” dedi.
PKK’ye bu silahı verenin Rusya olduğu da gelen bilgiler arasında. Rusya’nın Ukrayna’ya silah satan ve Rus çıkarları ile beraber hareket etmeyen Türkiye’ye karşı bir misilleme olarak silahları PKK’ye verdiğini düşünmek yanlış olmayacaktır. Kaldı ki PKK’nin bu silahları elde ettiğini ve kendine verildiğini söylemesi de ancak kendisine silahları verenlerin izni ile olabilir.

PKK’ye yakın bazı kaynaklar Rusya’nın Süleymaniye hava limana gelen sivil uçaklarla bu silahları PKK’ye teslim ettiğini belirtiyorlar. Rusya ayrıca SİHA’ları erken görmeye yarayan bir çeşit geniş açılı ve gece görüşü de olan hava gözlem cihazı yani gelişmiş dürbün-teleskop benzeri bir cihazda vermiş.

İki Rus mühendisin silahların nasıl kullanıldığı konusunda PKK birimini eğittiği belirtiliyor. Fakat verilen cihaz sadece iki takımdan oluşuyor.

Bu bilgileri PKK kaynakları belirtiyor. Fakat elimizdeki gerçekle de örtüşüyor.

Yani elde edilen sistem sadece bir iki birimin elinde var. PKK bazı stratejik tepelere pusu kurarak SİHA’ların geçişini bekliyor ve SİHA belli menzile girince vuruluyor. PKK’nin şu ana değin düşürdüğünü iddia ettiği 15 SİHA ’dan 5’ini Gare’de diğer 5’ini ise Kandil’de düşürülmüş. Geri kalanlarda benzer savaşın durgun olduğu, TSK ile yakın cepheler olmayan yerlerde düşürülmüş. Yani aslında SİHA düşürme tekniği gerçekten sınırlı sayıda ve sadece görece olarak alan kontrolü olan yerlerde kullanıla biliyor.  Yaygın bir kullanım yok.

Tüm bu konularda beraber yorumladığımız zaman HPG’nin öyle kesin bir anti-teknoloji sahibi olmadığı, bazı güçlerin kendilerine kullanmak için verdiği birkaç teknik olduğunu görüyoruz.
Peki PKK neden SİHA  meselesini bu denli geniş ele aldı, amacı neydi, PKK bunu savaş sahasında kullana bilir mi? Gibi soruların cevaplarını ise ikinci bölümümüzde yayınlayacağız.

Diğer Haberler