KCK açıklama yaptı, Irak devletine yalvardı yine Kürtlere savaş ilan etti

  KCK açıklama yaptı, Irak devletine yalvardı yine Kürtlere savaş ilan etti, KCK Dışlişkiler komitesi, Süleymaniye, Irak, Haşdi Şabi, Mela Mustafa Barzani, KDP; Barzani hareketi, Kandil, Casusan tepesi, Zap vadisi, Destana Zap'e Zap Cumhuriyeti,

KCK’nin tetikçi örgütü Dış ilişkiler komitesi 26 Şubat tarihinde zehir zemberek bir bildiri yayınladı. KCK bildiride Irak devletine dört elle sarılırken, KDP’ye karşı ilan ettiği savaşı da derinleştireceğini tekrar etmiş oldu.

KCK Dış ilişkiler Komitesinin bildirisi sadece bir komite bildirisi değil KCK’nin 2013 yılında Şii ekseninde yaptığı ittifak siyasetinin kısa bir özeti gibiydi. Bildiri 1970’lerden bu yana Kürt tarihini KDP’nin geri çektiğini iddia etmişti. Hatta onunla da yetinmeyip KDP’nin IŞİD ile ortak olduğunu, Türkiye’yi kurtarmaya çalıştığını da söylemiş bildiri. Sonunda da her zaman olduğu gibi dört parça Kürdistan ve özellikle de Güney Kürdistan’daki siyasi partilere bir çağrı yapmış.

Sırtını her zaman bir sömürgeciye dayayarak diğer Kürtlere dayayan PKK bu kez de Irak’a yaslanmış, KDP’nin Irak’ı iç çatışmaya sürdüğünü iddia ederek “Bu nedenle Irak devlet yetkililerini KDP’nin oynadığı oyunlar karşısında duyarlı olmaya çağırıyoruz” demiş.

PKK’nin saldırıları Irak Federal Mahkemesi kararları ile paraleldir

KCK’nin bu bildirisi ve özellikle de son dönemde KDP adı altında Kürdistan bölgesine yaptığı saldırılar ve dezenformatif haberler KCK’nin bağımsız siyasetinin ürünü değildir.  Bu işin arkasında İran ve Irak devleti var. Kürt karşıtı Şii cephe Kürtlerin Ortadoğu’daki tek meşru ve yasal kazanımını ortadan kaldırmak için Irak devletinin meşruiyetini kullanarak üç ayaklı bir “Kürdistanı imha saldırısı” operasyonu başlatmış durumda. Bu Kürt düşmanı operasyonun birinci ayağı Irak Federal Mahkemesi ikinci ayağı Şii yanlısı Haşdi Şabi güçleri, üçüncüsü Kürtlerin içindeki teslimiyetçi çizgi dördüncüsü de PKK’dir.

Adına ister PKK ister KCK deyin bu Apo’cu hareket İran devletinin elinde bir sopa gibi Erbil merkezli Kürt yönetimine saldırıyor. Son dönemde Amediye-Şeladize hattına yerleşen Irak Sınır Muhafızları üzerinden koparılan fırtına özünde Irak Federal Mahkemesinin 21 Şubat tarihinde Kürdistan’ın statüsüne karşı aldığı kararların bir devamıdır.  Yani diye biliriz ki Bağdat’ta Federal Mahkeme, Tahran’da Şii mollalar, Behdinan-Süleymaniye hattında da PKK ihaneti el ele vermiş, kol kola girmiş Hewler’e saldırıyor. Denklem bu kadar basittir.

İhanet tarihi ele alacaksa PKK’nin 40 yıllık tarihinden başlaya biliriz

Eğer KCK Dış ilişkiler komitesinin açıklamasına geri dönecek olursak açık söyleyelim, Kürtlerin tarihin bu kadar ters yüz eden, Kürtlere bu kadar alçakça saldıran bu bildiriyi yazan da yazanında ancak yüzlerine tükürmek gerekir.

Efendim neymiş KDP 1975’de “aş battal” ilan etmiş de bu ihanetmiş. KDP geri çekilmesi tarihinin en doğru kararlarından biriydi. Geri çekilmiş, halkı katliamın hedefi olmaktan kurtarmış ve biraz güç biriktirip geri dönmüştür. Ne yapsaydı PKK gibi özerk yönetim ilan ediyoruz diye 12 Kürdistan şehrinde hendek kazdırıp Kürtlerin üniversite okuyan gençlerini toplayıp bu hendeklere mi gömseydi. Yani öyle tarihte bir ihanet aranıyorsa çok uzağa gitmeye gerek yok dönüp sadece “hendek” tiyatrosuna bakmanız yeter.

Güney Kürdistan topraklarına sömürgeci bayrağı astıran PKK’dir

Komite hızını alamamış ve KDP  “IŞİD’i komşu kabul etti, Ezidileri bıraktı” demiş. Tabi bu Komite’nin işkembeden uydurduğu bir bilgi. Gerçek şudur IŞİD’e karşı mücadelede 1500 peşmerge şehit oldu. Bunların içinde KDP’li bir çok eski generalde vardı. Tek bir parça toprağını IŞİD’e bırakmadı. Şengal’de yaşananları telafi etmek için tüm varını yoğunu seferber etti. Onlarca peşmerge Şengal’e yol açmak için Zumar hattında şehit oldu. Başkan Barzani direk Şengal şehir merkezini kurtarmak için harekete geçti. Fakat siz PKK’liler “Ezidileri biz kurtardık” diyerek 2014 yılından beri kene gibi Şengallilerin Ezidilerin kanını emiyorsunuz. Ezidilerin sırtından haşdi Şabi maaşı alıp, ırak devletinden silah cephe dileniyorsunuz.  Başkan Barzani’nin yönettiği operasyon ile Şengal’de  IŞİD bayrağını söküldü. Siz kalkıp o bayrağın yerine IŞİD’in Şii versiyonu Haşdi Şabi’nin bayraklarını ve sembolü Ali’nin resimlerin astınız. Siz Şengal’de ırak devletinin ve İran’ın bekçisiniz.

KCK’nin bildirisinin her satırının içinde bir ihanet ve Kürt nefreti vardır. Her satırına cevap verile bilir. Ama çok uzatmaya gerek yok denir ki “aynası iştir kişinin lafa bakılmaz”. KDP’nin de aynası işidir, birçok bedel vermiş ama kendisi ile beraber yürüyen insanları mağdur etmemek için elinden geleni yapmış, hepsi bir yana Kürtlere iki yüz yıl boyunca mahrum bırakıldıkları resmi bir statü vermiş. Kürtleri yok sayan Lozan anlaşmasını delmiş. Kürdistan bayrağını devlet bayraklarının yanına asmış. Siz bile KDP’nin canla kanla elde ettiği bu bölgesel ve dünya çapındaki Kürt mücadelesinin ekmeğini yiyorsunuz.

Peki PKK’nin işi ne, PKK ne yapmış? Gittiği her yere işgalci bayağı asmış. Evet Güney Kürdistan topraklarında nereye ayak bastınızsa arkanızdan hop hemen bir işgalci gücün bayrağı geldi. Yıllarca Kandil Kandil dediniz Kandil’in tepesine İran bayrağını siz astırdınız. Kandil dağının zirvesine İran karakolu kurdurdunuz.

Şengal Şengal dediniz, biz kurtardık peşmerge giremez deyip peşmergeye saldırdınız,  gidip Irak ordusunu, Haşdi Şabisini çetesini getip Şengal’e yerleştirip Irak bayrağı astınız.

Medya Savunma alanı dedeniz, gerilla alanı dediniz, Zap Cumhuriyeti dediniz, destana Zape diye şarkı yaptınız kalkıp Türk ordusunu getirdiniz sonra da Zap’ın en sarp tepelerine Türk bayrağı astırdınız.

PKK, Güney Kürdistan’ın bağımsızlık mücadelesinin sırtına saplanmış bir hançerdir

Güney Kürdistan toprakların üç işgalci güce peşkeş çeken, işgalci bayrağı astıran PKK’dir.  Bunun için diyoruz aynası iştin kişinin lafa bakılmaz.  Çok güzel sözler söylüyorsunuz ama işgalcilerin öncü gücü gibi oradan oraya işgalci bayrağı taşıyorsunuz. Kuzey Kürdistan’da 40 yıl içinde 40 bin insanın ölümüne yol açıp, binlerce köyü boşalmasını sağlayıp tek bir karış toprak kurtarmayan Kuzeyin tüm dağ ve vadilerini Türk devletine bırakan PKK, Kuzey Kürdistan’a yaptığı kötülüğün bir benzerini şimdi de Güney Kürtlerine yapmak istiyor.  PKK Güney Kürdistan’ın statü kazanma, özgürleşme mücadelesine karşı 1990’dan beri bir cahş gibi sömürgecilerin yanında savaşıyor. PKK Güney Kürdistan’ın sırtına saplanmış bir hançerdir.

PKK, Güney Kürdistanı işgalcilere peşkeş çektirmek istiyor. Bunun için önünde tek bir engel var Barzani hareketi. Şimdi PKK’nin koca koca adamları Cemil Bayık’ı, Karasu’su sömürgecilerin yüz yıldır bitiremediği Barzani hareketine karşı savaşarak kendilerine oturacak sandalye bulmaya çalışıyor.

Kusura bakmayın sizin gibi birçok kimse denedi “Barzanileri” yok etmeyi.  Önce Osmanlılar denedi, sonra İngilizler denedi; Irak’ın Kralı Hicazlı Faysal’ı,  Abdulkerim Kasım’ı ve Saddam Hüseyin’i denedi. Hiçbiri tutmadı. Ne Şeyh Abdulselam’ı ne General Mustafa Barzani ne Başkan Barzani ne de onun çocukları hiçbiri “benim annem Türk” diye kimseye yalvarmadı. Diplomasi yaptı, gerekirse geri çekildi, ilişki ve çelişki diyalektiği içinde hareket etti.  O güçlerin hepsi tarihin çöp sepetinde Barzaniler hala ayakta. Sizde o Kürt düşmanlarının akıbetini yaşayacaksınız. Çünkü Barzaniler ve Barzanilik Kürtlerin 100 yıllık Ulusal Kurtuluş Mücadelesinin ta kendisidir. Barzaniliği bitirmeye çalışmak Kürtlerin ulusal Kurtuluş mücadelesini bitirmeye çalışmaktır. Sizin misyonununuz budur.
KCK’nin dış ilişkiler komitesi Süleymaniye’deki villasından, yöneticileri İran’ın kolu kanadı altında yaşamaktan vazgeçmek istemiyor. Bunun için sömürgecilerden daha fazla saldırıyor. KCK’nin PKK’nin bu ihanetçi tutumu karşısında Kürtler tavır almalı ihanetçilerin maskesi düşmelidir. Bu toprakların öz ve be öz evlatları hainlerden hesap soracaktır.

Diğer Haberler