Öğretmen boykotu değil, siyasi şantajdı sona erdi, sadece öğrenciler zarar gördü

Öğretmen boykotu değil, siyasi şantajdı sona erdi, sadece öğrenciler zarar gördü Tara Hüseyin, Tevgere Azadi, Şasuvar Abduvahid, YNK; Bafil Talabani, Kürdistan pertrolü, fransız tahkim mahkemesi kararı, Irak bütçesi, iran

Kürdistan Bölgesi’nin Halepçe ve Süleymaniye şehirlerinde 2023-2024 yılı ders yılının başından itibaren bir gurup öğretmen dersleri boykot ettiğini duyurmuştu. Zamanla eriyen boykot son olarak Halepçe’de küçük bir gurubun öncülüğünde yürütülüyordu. O gurupta dün yani 20 Şubat günü yaptıkları açıklama ile boykotu sona erdirdiklerini duyurdu.

Bazı medya organları yaşananları “öğretmen boykotu” olarak lanse etmeye çalıştı ve nedeninin maaşların verilmemesi olduğu konusunda el birliği ile çalışsa da Süleymaniye merkezli yapılan adı “öğretmen eylemeleri” olan hareketler aslında öğretmenlerin eylemi değildi. Olayın arkasında Şii eğilimli Bağdat merkezi yönetimi ve onunla paralel olarak bazı Kürt partilerinin iş birliği vardı. Eğer olaylar hakkında kısa bir özet geçersek.

Şii Irak yönetimi Kürdistan hükümetine teslimiyeti dayattı

24 Mart 2023 tarihinde Paris’teki Uluslararası Tahkim Divanı’nın Kürdistan Bölgesi petrolüne ilişkin karar alarak Kürdistan petrolünün ihracatını durdurdu. Bağdat hükümeti 2001 tarihinden sonra zaten Kürdistan Bölgesinin bütçesini göndermiyordu ve Kürdistan Bölgesi kendi sattığı petrol ile çalışanların maaşları tüm bütçeyi sağlıyordu. Bu karar Kürdistan Bölgesi’nin ekonomik anlamda zor bir duruma soktu. Çünkü Irak’taki Şii İran yanlısı yönetim 2001 yılından sonra Kürdistan’ı ekonomik anlamda kuşatmaya ve zayıflatmaya çalışıyordu. Tahkim mahkemesinin kararından sonra Şii yönetim harekete geçti.

 2023 yılı Haziran ayında Irak Meclisi’nde, Irak Kürdistan Bölgesi’ndeki petrol gelirlerinin Bağdat tarafından denetlenmesini ve vilayetlerin bütçe yetkisinin Irak Başbakanı’na devredilmesini içeren bütçe yasa tasarısının onayladı.

Meclis’te yasa tasarısı üzerinde 3 gün süren tartışmalarda KDP Kürdistan aleyhine olan tasarıya karşı mücadele etti. Fakat YNK’nin Şiilerle beraber hareket etmesi sonrası Kürtler için tehlikeli olan 14. madde, 11 Haziran’daki oylamada kabul edildi. Ayrıca Kürtlerin bütçedeki payı da düşürüldü. Kürdistan hükümeti o tarihten bu yana yani 11 aydır Irak’tan gerekli bütçeyi alamıyor ve maaş ödemelerinde sıkıntı yaşanıyor. Maaşlar geç ödeniyor. Hükümet birçok projeyi durdurmak zorunda kaldı.

İran ajandasına paralel Süleymaniye merkezli siyasi hareket organize edildi

Kürdistan hükümeti petrol dahil olmak üzere tüm gelirleri Irak’a devrettiği halde şu ana değin bütçe payını alamıyor. Şii Irak yönetimi bu biçimde Ekonomik olarak Kürdistan’ı teslim almayı dayatıyor. Irak Kürdistan’ın statüsünü yok etmeye çalışıyor. Kürtlerin elini en çok zayıflatan konu ise bazı Kürt partilerinin bu teslimiyet dayatmasında Irak’ın yanında yer alması. Bu gurupların başında da Bafil Talabani liderliğindeki YNK, Şahsuvar Abdulvahit’in Nwe Nu’su ve PKK’nin uzantıları geliyor.

İran tarafından bir araya getirilen bu yapılar Süleymaniye merkezli bir halk hareketi ile Şii rejimin ajandasına ortak oldular. Kürdistan toplumuna karşı bir psikolojik savaş biçimi olarak da öğretmen boykotu adı verilen bir süreç başlattılar. Eğitim yılı başlamasına rağmen Öğretmenler okula gitmedi. Bu süreç içinde YNK’nin etkili olduğu alanlarda bazı öğretmen ve okulları açmak isteyen müdürler tehdit edildi. Eğitim süreci baltalandı.

Öğretmenler -ki sadece öğretmenlerde değil tüm maaş alan çevreler- maaşlarını isteme hakkına sahiptir ve istenmelidir. Fakat maaşların ödenmemesinin nedeni Kürdistan bölgesi hükümeti değil Irak hükümetiydi.  Eğer bir maaş eylemi yapılacaksa Irak hükümetine karşı yapılmalıydı. Hatta en doğrusu tüm Kürdistan halkının Irak hükümetini boykot edip beraber Bağdat’a yürüyüp sadece maaş değil Kürdistan’ın petrol, bütçe gibi haklarını savunması gerekirdi.  Ama Süleymaniye eylemleri tam tersini yaptı. Amaç maaş değil Bağdat’ın Kürdistan karşısında elini daha da güçlendirmek ve Erbil’i zayıflatmaktı.

Öğretmen eylemleri değil Bağdat’ın elini güçlendirme hareketi
Süleymaniye’de ki eylemler öğretmen eylemeleri de değildi. Eylemlere öğretmenlerden çok bu çevrelerin üyeleri katıldı. Örneğin PKK’nin Kürdistan’da faaliyet yürüten partisi Tewgera Azadi eylemlerin temel gücüydü. Hatta Tewgere Azadi’nin eş başkanı Tara Hüseyin’in üyelerini öğretmen eylemeni çağırdığı ses kayıtları yayınlandı. Ne kendisi ne de üyeleri öğretmen olmayan Tara Hüseyin’in çağrısı olayın bir öğretmen olayı olmadığını gösteriyordu. Amaç Kürdistan’daki memur maaşlarını Bağdat’ın ödemesini sağlamak böylelikle Kürdistan Hükümetini normal bir valilik statüsünü düşürmek, ekonomik olarak tümden güçten düşürmek ve sonuç olarak Kürdistan statüsünün yok edilmesi amacında yeni aşama kaydetmekti. Zaten eylemci gurubun sözde sözcüleri birkaç kez Bağdat’ı ziyaret etti ve direk Şii yönetim ile görüştü. Fakat hiçbir zaman Erbil’e gelip görüşmeyi talep etmedi.

Zaten Kürdistan bütçesini kesen Şii yapılarda tek tek öğretmen eylemlerini desteklediğini duyurdu. Örneğin Ulusal Şii Koordinasyonu lideri Amar Hekim öğretmen eylemelerini desteklediğini açıkladı.

Eğitimin ilk yarısı boyunca Süleymaniye ve Halepçe’de eğitimler durdu. Öğrenciler yarım dönem eğitim göremedi. Veliler tepki duymasına rağmen YNK baskısı nedeni ile ses çıkaramadı.  2024 yılı ocak ayında ikinci eğitim yılı başlaması ile beraber halk tepkisi arttı. Öğrencilerin neredeyse bir eğitim yılını eğitimsiz geçirdi. YNK gelen tepkiler nedeni ile kendi resmî kurumlarını boykottan çekti. Fakat bu kez PKK’nin yönlendirdiği kurumlar ve Şasuvar Abdulvahid’in yapısı boykota devam etti.

Şii Irak yönetiminin organize ettiği bu öğretmen eylemleri sonuç almadı. Kürdistan Bölgesi Hükümeti çok soğuk kanlı bir tutum gösterdi. Eylemcileri ve öğretmenleri direk hedef almadı ve arkasındaki güçleri deşifre etti.  Şiiler öğretmeleri kullandıktan sonra yüz üstü bıraktı. Halk tepki gösterdi. Son olarak boykot 20 Şubat günü tümden durduruldu. Son olarak boykot 20 Şubat günü tümden durduruldu. 6 ay boyunca öğretmenlerin maaş, kıdem ve atama adı altında yaptıkları eylemin tek mağduru öğrenciler ve veliler oldu. Öğrenciler Süleymaniye ve çevresinde bir sömestri boyunca eğitim görmedi. Şimdi ise sadece bir yıl geri kalmamaları için çabalanıyor.

 Hak mücadelesi ile göz kara işbirlikçilik birbirinden ayrılmalı

Bu kısa özette de görüleceği gibi yaşanan olaylar bir öğretmen boykotu değil bir Şii provokasyonu ve özel savaşıydı. Eğer sıralamak gerekirse maaşların ödenmemesinin nedeni Kürdistan Hükümeti değil Bağdat’ın Kürdistan karşıtı politikasıydı. Kürdistan’ın yer altı ve yer üstü zenginlerini yeniden sömürmek için plan uygulanıyordu. Eğer maaş alamayanların eylem yapacaksa bu eylem Kürdistan’a ve öğrencilere karşı değil Bağdat’a karşı yapılmalıydı.

Üstelik maaş almayan tek kesim öğretmenler değildi. Öğretmenlerin birikmiş maaşların tekrar ödene bilirdi ama öğrencilerin bir eğitim yılının heba edilmesi düzeltilemeyecek bir durumdu. Öğretmen boykotu diye servis edilen eylemler öğrencilere zarar verdi. Fakat bize şu gerçeği de gösterdi, Kürdistan bölgesi içinde halkın kazanımı, değerleri ve geleceği ile ilgili hiçbir kaygısı olmayan gözü kara bir çete yapılanması var.  Bu yapılanma kendini paralel hükümet gibi örgütleyerek İran yanlısı Şii hükümetin ajandasına göre hareket etmek konusunda oldukça kararlı. Halkın geleceğini ve Kürdistan statüsünü kendi çıkarları için tehlikeye atmakta da hiçbir engel tanımıyorlar.

Diğer Haberler