Irak seçimleri bitti, Kürtleri ne bekliyor?

Irak seçimleri bitti, Kürtleri ne bekliyor? YNK; Bafil Talabani, Kerkük, Musul, iran İsmail Kaani, KDP, Haşdi Şabi; PKK, Şengal, Helbusi

18 Aralık tarihinde gerçekleşen Irak geneli ve Kürdistani bölgelerdeki il genel meclis seçimlerinin nihai sonuçlarının Pazar günü yani 24 Aralık günü açıklanması bekleniyor.

Sandıkların açıldığı ilk saatten itibaren Kürtlerin gözleri  pür dikkat Musul ve Kerkük’teydi. Özellikle de Kerkük’te Kürtlerin birinci parti olması, Musul’da ikinci parti olması çok önemliydi. Tüm Kürtler mutlu oldu. Fakat maalesef Kürdistan meselesi ve Kürtlerin iç meselesi halkın mutluluğu ve sandık sonuçları ile çözülemeyecek kadar karmaşıktır. Seçim sonuçları açıklandıktan sonra Kürtleri daha stratejik bir saldırı beklediğini söylemek yanlış olmayacaktır. Elbette ki bu stratejik saldırıya karşı stratejik bir direniş ile cevap verile bilir.

“Irak genelinde İran kazandı” demek yanlış olur mu?

Irak’ta yapılan seçimler il genel meclis seçimiydi. Önce meclis seçiliyor daha sonra meclis bir meclis başkanı ve bir vali seçiyor. Fakat Irak’ta vali ve il meclislerinin çok geniş yetkileri var. Kurumlara müdür atamak, üniversite yönetimlerini seçmek gibi önemli atama işlemleri, ekonomik, alt yapı vb işlerde de önemli yetkileri var.  Yani önemli siyasi, askeri ve toplumsal pozisyonları ile bir şehre hakim olmanın yolu il genel meclisine hakim olmaktan geçiyor. Diye biliriz ki Irak’ta Vali ve ili genel meclisinde etkili olmak neredeyse parlamentoda etkili olmaktan daha önemli.

Irak’ta tarafların bu kadar rekabet etmesinin ili genel meclisinin geniş misyonu ile ilgisi var. Fakat il genel meclis seçimleri sadece yerel yönetim gibi bir misyonu yok. Aslında bölgedeki çatışmalar ve hegemonya savaşı ile de ilgisi var. Bu nedenle diye biliriz ki Türkiye ve İran açısından da seçim oldukça önemliydi. Özellikle de İran açısından önemliydi.

İran, seçimlerle yakından ilgilendi.  Irak seçimleri İran Devrim Muhafızları Komutanı İsmail Kaani’nin direktifleri ile yönetildi. Kaani özellikle de Musul, Kerkük ve Sünni bölgelerin seçimlerini dizayn etmek için çalıştı.
Kaani 8 Ekim 2023 günü Kerkük’e gelerek seçim çalışmalarının startını verdi. Seçim yapılan viyatler içinde özellikle de Musul ve Kerkük önemliydi. Çünkü geri kalan yerler üç aşağı beş yukarı sonucu belli yerlerdi.

Irak’taki seçime bu kadar üst düzeyde müdahale eden İran’ın seçimde kazandığını söylememiz yanlış olmayacaktır. Evet her şey istedikleri gibi gitmemiştir, Musul’da KDP’nin çıkışı, Helbusi’nin Partisi Takaddum’un Bağdat’ta iyi oy alması istekleri sonuç değildi. Fakat genel olarak seçim sonuçları İran’ın istediği gibi oldu.

İran’la çelişkili olan Muktade Sadır’ın seçimi boykot etmesi, İran yanlılarının elini güçlendirdi. İran destekli Şii Koordinasyon Çerçevesi’nde Kanun Devleti Kaolisyonu ile Fetih Koalisyonu, Sadikun Grubu, Ulusal Güçler Birliği Koalisyonu ve diğer Şii siyasi gruplar yer alıyor. Bu gurup seçimden 48 saat sonra açıklama yaparak Irak il genel Meclis seçimlerinde birleşeceklerini duyurdular. Elbette kendi aralarında yetki kavgaları ve rekabet olacak fakat bu tali bir durumdur. Stratejik gerçek şudur; Seçimler genel olarak İran’ın  arzu ettiği dizayn ile sonuçlanmıştır.

İran’ın böylesi bir hamlede kazanmasının Kürtler açısından hayırlı bir durum olmadığını söylemek yerindedir.  Bu çerçevede Musul ve Kerkük’teki duruma bakmakta fayda var.

PKK’nin adayı Haşdi Şabi kotasından seçildi

Öncelikle hem Kerkük’te hem de Musul’da Kürt seçmenin onurlu bir duruşu vardı, haklarını teslim etmek gerekir. Fakat olayın bu boyutunun dışında Kerkük seçimlerinde çok büyük oyunlar döndü.

İran’ın güney Kürdistan’da iki temel silahı var birinci YNK diğeri ise PKK. Seçimlerde de bu ki yapıya İran tarafından yeni misyonlar yüklenildi.

PKK’nin Kürdistan Bölgesi içinde bir oy potansiyeli yok. Şimdiye kadar hiçbir seçimde tek bir aday çıkaramamıştır.  Fakat İran, PKK’yi kendi paramiliter gücü olarak kullanmanın yanı sıra ayrıca siyasette kullanmak için PKK’ye bir rol vermek istiyor. Bunun için de Haşdi Şabi’nin ittifakı olan Ninova ittifakına katılmasını sağladı. PKK’nin Şengal’de seçildiği dediği adayı Kasım Keşko Şengal sandıklarından kısmi oy aldı. Haşdi Şabi’nin var olduğu ve Haşdi Şabi’ye bağlı yerlerde aldığı oyla seçildi. Yani aslında Haşdi Şabi ve İran kotasından seçildi.

YNK, Kerkük’ü imza ile Şiilere verdi, Kürt halkı sandıkla geri aldı

İran, Kürt seçmenin özellikle de Kerküklülerin Kürdistani kimlik konusundaki manevi tutumunu biliyordu. Bunun için Kürtleri dışlamak yerine YNK’ye rol verdi ve oyununu baştan itibaren “KDP’nin kazanmaması” üzerine kurdu.

KDP’nin Kerkük bürolarını dönme, çalışmalarının tümünü de bu nedenle sabote etti. Olayı büyük bir provokasyona çevirmek için 2 Eylül tarihinde silah kullanılarak dört Kürt genci şehit edildi.

İran 2013 yılından bu yana fiili olarak askeri güç bulunduruyor ve bunu YNK ile koordineli yapıyor. Yani YNK ve İran arasında ciddi bir ittifak durumu zaten var.

Bafil Talabani seçim prosedürü başlamadan önce 10 Eylül günü Tahran’a gitmiş ve Nur News isimli İran medyası, Talabani’nin “çok stratejik konuları görüşmek için Tahran’da olduğunu” açıklamıştı. Parantez içinde belirtmekte fayda var, Darka Mazi  aynı dönemde 15 Eylül tarihinde Mustafa Karasu’nun da Tahran’a gittiğini belirtmişti.

2017 Ekim’inde Kerkük’ün işgal edildikten hemen sonra YNK’nin şimdiki başkanı Bafil Talabani kameralar önündü elindeki Kerkük’ün teslim edilmesi anlaşmasının metnini göstererek “ 27 kişi  imzaladı ” diyerek Kerkük’ü bırakmak için imza topladıklarını söyledi.  O zaman da Kerkük’te YNK birinci partiydi, Kerkük valisi Necmeddin Kerim YNK’li idi. Necmeddin Kerim YNK’nin Kerkük satışına karşı çıktığı için YNK’den koptu.

 Bunun için diye biliriz ki YNK Kerkük’ü imza ile teslim etti, Kürtler oyları ile geri aldı. Bu YNK’nin tutumuna rağmen böyledir.  Kerkük halkının duruşu ayrı YNK’nin duruşu ayrıdır. Yani YNK imza ile Kerkük’ü verdi, İran emaneten almış gibi görünmesine müsaade etti. Bu gerçekten hareketle şunu açık belirtmek gerek: YNK Kerkük’ta genel olarak Irak’ta İran’ın sınırlar dışında siyaet yapma iradesine sahip değildir.

Seçimlerden önce YNK ve KDP’nin ittifak kurması yönlü bir beklenti vardı, çok yönlü görüşmeler oldu. Hatta direk Başkan Mesut Barzani duruma müdahale etti ve YNK’ye birçok taviz verildi.  Fakat İran’ın stratejik kararı belliydi “Kürtler arası ittifak olmayacaktı”. YNK’de bunu bildiği için tam da seçim öncesi dönemde bilinçli olarak gerginlik yarattı ve görüşmelerin tıkanmasına yol açtı.  Yani YNK istese bile KDP ile ittifak kuramaz.

Şimdiki sonuçlara göre Kürtler ortak olsalar bile Kerkük valisini tek başlarına belirleyemiyor.

Türkiye seçimde KDP’yi destekledi mi?

Seçim öncesinde Şii-Haşdi Şabi ekibi Türkiye’nin Kerkük’te KDP’yi desteklediğini propagandasını yapıyordular. Oysa ki seçim sonucu bile bunun doğru olmadığını gösterdi.  Kaldı ki Türkmenlerin hem İran ile hareket eden Şii kanadı hem de Türkiye ile hareket eden Sünni kanadı beraber KDP’ye karşı çalıştılar.

Musul’da da Türkiye ilişkide olduğu Sünni Arapları KDP ile ittifaka teşvik etmedi.

Uzun zamandır Kerkük’ün dışında kalan KDP buna rağmen Kerkük’te oylarını arttırdı. Fakat daha büyük bir potansiyeli vardı. Seçime son anda dahil olması, örgütlenme yetersizlikleri, kitle iletişim- propaganda sorunları ve Kürt toplumu üzerindeki özel savaşı boşa çıkarmada yetersiz kaldı.

Biz Kürt milliyetçileri, ne olursa olsun Kerkük’te Kürtlerin sandık başına gitmesi ve birinci parti olarak çıkması ile gurur duyuyoruz. Fakat bu bizi romantik hayallere sürükleyemez.  Kürdistan Bölgesi’nde Kürtler arası ittifakın olması için YNK’nin İran ve Haşdi Şabi cephesi ile ilişkilerini bitirmesi gerekir. YNK’de bunu yapacak kadrolar dışlanmış, Kerkük ihanetinin mimarları yönetimi ele geçirmiştir. Yani YNK’nin yapabileceği tek şey İran’ın çizdiği sınırlar dahilinde hareket etmektir.

İran’ın bu süreçten sonra Irak’ı yeniden dizayn etme ve çekip çevirme çalışmaları hızlanacak. İran’a teslim olmayan tüm güçler ister Sünni ister Şii ister Kürt herkes büyük bir saldırı ile karşı karşıya kalacaktır.

Kürtler İran’ın stratejik teslimiyet dayatması ve bitirme siyasetine karşı ancak stratejik duruşla cevap vere bilirler. Stratejik duruş ise Kürdistanilik ve Kürdistani birliktir.

Diğer Haberler