Kürtleri Hamal gören Misyoner Türkler, PKK kimliği ile Kürtlere saldırıyor

Kürtleri Hamal gören Misyoner Türkler, PKK kimliği ile Kürtlere saldırıyor, Helin Ümit, Nilüfer Çoban, Yalçın Küçük, Figen Yüksekdağ, Duran Kalkan, Sırrı Süreyya Önder, PKK, Grigory Petrov Zambaklar ülkesi, sen beni dostlarımdan koru ben düşmanlarımdan korurum

PKK kadrosu Helin Ümit PKK’nin yayın organlarından birine verdiği röportajda “ben KDP’yi Kürt olarak görmüyorum” demiş. Helin Ümit veya PKK’de bilenen ismi ile Helin Türk.  Türk Helin nasıl oluyor da kendisinde birilerinin Kürt olarak görüp görmeme hakkını bulmuş?

Helin Ümit kimdir?

Helin Ümit yani Nilüfer Çoban 1978 yılında Türkiye’nin bir şehri olan Kastomonu’da doğmuş. İstanbul’da büyümüş. 1997 yılında erkek arkadaşı ile beraber PKK’ye katılmış. Önce Yunanistan’a sonra Öcalan’ın yanına Şam’a gitmiş. Oradan Avrupa’ya gönderilmiş. Daha sonra oradan da Kandil’e gitmiş.

Kendisi PKK Merkez Komitesi üyesi ve uzun yıllardır Mustafa Karasu ile beraber PKK’nin Basın Komitesi dediği çalışmayı yönetiyor. Ömründe bir Kürt şehri görmemiş, PKK’nin içindekilerden başka Kürt görmemiş. Türk evladı Türk bu kadın kalkmış “KDP’yi Kürt görmüyorum” diyecek kadar hadsizleşmiş.

Helin’in ağababalarının esamesi yokken KDP vardı

Barzaniler 150 yıldır, KDP   80 yıldır mücadele ediyor. Binlerce şehit peşmergesi var. Kürtler onlarca yıl dört parça Kürdistan’da KDP öncülüğünde mücadele etmiş. Onlarca yıl bu halka Kürdistani mücadelenin nasıl olacağını öğretmiş.  Şu anda dünya eğer Kürtleri tanıyorsa KDP sayesindedir. KDP’nin verdiği mücadele ile Lozan Anlaşmasını delen Kürdistan Bölgesi kurulmuş. KDP, Helin gibi haddin bilmez bir Türkü tükürükleri ile boğar. Ortada yüz yıllık muhasebe varken o hangi hadsiz, edepsiz, kalkıp KDP’nin Kürt olmadığını söylüyor.

Helin Türk ve partisinin esamesi yokken Barzaniler vardı, KDP vardı ve Kürtler adına mücadele ediyordu. Helin Türkün ağa babaları mesela kendisi gibi bir Türk olan Duran Kalkan bile silahı nasıl tutacağını, dağda nasıl ateş yakılacağını KDP peşmergelerinden öğrendi.

Helin Türk dağda sırtını Mustafa Karasu, Duran Kalkan gibi isimlere vererek merkez olmuş, Kürt gençlerine ayar vermiş duruma gelmiş. Kendini o kadar kaybetmiş ki tüm Kürtlere ayar vere bileceğini sanmış.
Aslında Helin Türk’ün bu sözleri söyleyecek kadar hadsizleşmesi PKK’nin gerçeğini ortaya koyar. PKK’nin Kürtlere ne kadar zarar verdiğini ortaya koyar.

PKK 40 yıldır Kürtlerin tüm kazanımlarına oturmak için çaba harcıyor. Kendisinin Kürtlerin ve evlatlarının sırtına binmesi yetmiyor bir de beraber Türkleri bindiriyor. Dünyanın hangi mücadelesinde ezen halkın insanı gidip sömürülen halka akıl veriyor? Hiçbir yerde.

Bir İngiliz IRA içinde girip, yönetici olup “Bence falankes İrlandalı değil” diyor mu? Demiyor.

Peki, PKK içindeki Türkler neden böyle söyleye biliyor. Çünkü PKK bir Kürt kurtuluş hareketi değildir. Kürtleri kontrol etme hareketidir. Enternasyonaliz ve halkların kardeşliği adı altında Türklerden Kürtlere kayyum atıyor.

Yalçın Küçük’ün öğrencileri iş başında

Bir yandan Sırrı Süreyya Önder öte yandan Figen Yüksekdağ, bir yanda Helin Ümit   öte yandan Duran Kalkan, bir yandan Vasillis Yaylalı öte yandan Veysi Sarısözen. Hepsi de bir toplum için olmaz siyaset, medya gibi olmaz noktalarda köşe başlarını tutmuşlar. Kürtlerin başına gelen her türlü musibette taşın altını kaldırın hem altında böyle dost görünümlü Türkler bulursunuz.

Her ezilen halkın böyle sahte dostları vardır. Ezilenlerin kimliğinizin tarifini bile yapmaya çalışırlar.  Hepsi de ezileni doğruya (!) çekmeye çalışan haddini bilmez, ukala, kibirli ve rantçı kişilerdir.

Eşbaşkan Yalçın Küçük ve ardılı Sırrı Süreyya Önder

Kürtlerin varoluş mücadelesinde bu tür kişiler için PKK çok iyi bir gemidir. Halkların kardeşliği, ortak demokrasi inşası, ortak mücadele, Türkiyelileşme vb siyasi ortaklıklar adı altında nerede böyle dost kılıklı düşman varsa PKK’nin ve kurumlarının şemsiyesi altında Kürtlere saldırıyor. Kürtlerin tarihi ve ideolojik kimliğine saldırıyor.

1980’lerin ortasından beri PKK başta medya olmak üzere tüm çalışma sahalarını böyle devlet görevlisi, misyoner ve rantçı kişilere açmıştır. Yalçın Küçük duayen isimdir. Direk bir devlet görevlisidir. 1990-1999 yılları arasında tıpkı bir eş başkan gibi Öcalan’la beraber PKK’ye yönetti, 1990’larda PKK’nin Kürdistan Bölgesi’ne saldırmasının arkasında Yalçın Küçük vardı. Türk devleti ile PKK arasındaki iletişimden sorumlu kişiydi. Bunu dünya âlem biliyor. Sonra da ardılları çıktı Sırrı Süreyya Önder bu ardıllar içinde büyük başlardan biridir. 2012 sonrası yaşanan “Seni Başkan Yaptırmayacağız sloganı, Hendek Savaşları dehşeti” gibi felaketlerde parmağı vardır.

Bu PKK içindeki Türkler bir olmuş hangi Kürt daha iyi Kürtlere bunu anlatıyor. Milliyetçi Kürt kötü, KDP’li kötü, çok Kürtçe konuşan kötü, Kürtlüğü öne çıkaran kötü, Kürtler kendini yönetmeli- ayrı devleti olmalı diyenler kötü. Yani kısaca hakların kardeşliği adı altında sırtına bine bilecekleri, rant elde edebilecekleri, yönlendire bilecekleri Kürtlerin hepsi kötüdür.

Oysa biz şunu söylüyoruz bu dost görünümlü Türklerden Kürtlere dost olmaz. Ve tıpkı Grigory Petrov’un Zambaklar ülkesi kitabında geçen o söz gibi ; “Tanrım sen beni dostlarımdan koru ben kendimi düşmanlarımdan korurum”.

Diğer Haberler