KDP’yi kuşatma projesinin ardındaki tarihi ve güncel nedenler nelerdir? 

KDP’yi kuşatma projesinin ardındaki tarihi ve güncel nedenler nelerdir? Mela Mustafa Barzani, Rusya'dan dönüş, Abdulkerim Kasım darbesi, Irak, Duvar Gazetesi, Mesrur Barzani, PKK, Türkiye,

Kürdistan Demokrat Partisi, Ortadoğu’da son iki yüzyılın tarihine damga vurmuş bir siyasal harekettir. Üç yüz yıllık Barzani direniş geleneğinin çağın koşullarına göre, daha geniş bir konspt ve taraflarla kendini yeniden örgütlemesidir.  Ortadoğu dengeleri üzerinde ki etkisi, değiştirme ve dönüştürme etkisine rağmen KDP’nin paradigması, değişim dinamikleri, ilişki-çelişki sistemi yeteri kadar aydınlatılmamıştır. Kürtler, Kürdistan’ın tarihini radikal biçimde değiştiren KDP’yi tanımak ve tanıtmak konusunda yetersiz kalmıştır.

Son yıllarda KDP üzerindeki kuşatma, yalnızlaştırma politikası izlenmektedir.  KDP’nin yukarda belirttiğimiz tarihi rolü yeteri kadar aydınlatılmadığı için de bu kuşatmanın sadece güncel bölümü ile ilgilenilmektedir. Oysa ki gerçek şudur Ortadoğu’da Kürtlere biçilen rolü yırtan KDP’nin pek çok düşmanı vardır. İki temel başlıkta KDP’ye düşmanlığın nedenlerini izah ede biliriz.

1: Ölümsüz Barzani’nin dönüşü ve Lozan sisteminin sekteye uğraması

20’inci yüzyılın ilk yarısı Kürtler için çok trajik sonuçlara yol açmıştır. Lozan ve ardılı anlaşmalar Kürdistan’ın dört parçasının üzerine ölü toprağı atmıştır. Sömürgeci devletler durumdan memnundur. Lozan’ın sahibi olan Batı ülkeleri de yaptıkları anlaşmanın tıkır tıkır işlemesinden memnundur. Lozan Anlaşması ve türevleri pürüzsüz biçimde işlemektedir.
Tarihin akışını değiştiren süreç burada başlar. Kürt inkarına dayanan Lozan’ı sarsan bir kıvılcım başlar. Irak’ta 14 Temmuz 1958 tarihinde General Abdülkerim Kasım darbesi yapıldıktan sonra Mela Mustafa Barzani Güney Kürdistan ve Irak’a geri döndü. Kürtler adına yeni masada bizde varız dedi. Ölümsüz Barzani’nin bu dönüşü başta İngiltere olmak üzere Lozan sisteminin hamisi olan çevrelerde rahatsızlık uyandırdı. Çünkü aslında bu dönüş sadece Güney Kürdistan’ı değil diğer parçalarda da yeni bir Kürt dirilişinin esin kaynağı oldu. Kuzey Kürdistan’da 60’larda başlayan siyasallaşma, yine Rojava tümden Barzani geleneğinin etkisinde gelişmiştir.

Şu tarihi olgu nettir: 20’inci yüzyılın ortasından itibaren dört parça Kürdistan’da ki Kürt siyasal kıpırdanışı Barzani hareketine dayanmaktadır. KDP parti olarak Kürt partileşme sisteminin kök hücresidir. Kök hücre demek türevlerin tümünün ortak noktası demektir. Bazı Kürdistan çevrelerin tüm inkarına rağmen KDP siyasal bir yapı olarak her Kürt partileşmesi içinde vardır. KDP’ye karşı savaş özünde Kürtlerin öz siyasallaşmasına karşı savaştır.
Ölümsüz Barzani’nin dönüşünün Kürdistan tarihinde yol açtığı değişim Kürdistan’ı kuşatan dört devlet ve batılı bazı devletler ve yapıların çarkını engellemeyi başarmıştır. Kürt inkârı kırılmıştır. Türk, Arap, Fars milliyetçiliğinin sağ ve sol versiyonlarının yanı sıra Batı’nın statükocu çevrelerinin, lobilerinin KDP karşıtlığının altında KDP’nin belirlenmiş tarihi akışı değiştirmesinin etkisi çok büyüktür.

  1. Kürtlerin partner olacak düzeyde güç biriktirmesi ve Kürdistan Bölgesel Yönetimi pratiği

KDP’nin 20’inci yüzyıldaki kesintisiz ve kararlı mücadelesi sonuçta 1992 yılından başlayarak Kürtlerin dünya kanunları önünde görünür olmasını sağladı. Ve en büyük çıkış 2004 yılında gerçekleşti. Güney Kürdistan parçasının Kürdistan Bölgesel Yönetimi olarak Irak içinde meşru bir yere sahip olması Ölümsüz Barzani’nin 1958 yılında Kürt karşıtı Lozan anlaşmasında açtığı gediği büyüttü. Lozan Kürdistan Bölgesel Yönetimi ile aslında büyük bir darbe aldı. Kürt karşıtı koalisyon bunu da hazmedemedi.

Kürdistan Bölgesel Yönetimi pratiği büyük oranda KDP ve Barzani hareketinin Kürt tarihi ve kaderine kattığı önemli bir değerdir. Bire bir aynı değillerdir. Ama Kürdistan Bölgesel Yönetiminin kökeninde KDP ve Barzani Mücadele Çizgisi vardır. Bu değiştirilemeyecek tarihi bir gerçektir. Her millet kendi uluslaşma sürecinde tarihi direniş temeline dayanmıştır. Kürtlerde Barzani ve KDP siyaset geleneğine dayanmıştır.
KDP’nin yarattığı bu Kürt meşrulaşması Kürt kimliğinin bölgesel kaderini değiştirdi. Kürtler KDP’nin bu kazanımı ile siyasi, askeri ve ekonomik düzen ve sistemde partner olma kimliği de kazandı. Bugün KDP’ye yapılan saldırılarda Kürdistan Bölgesinin hedeflendiğini söylemek bunun için doğrudur. Zaten ister içerden ister dışardan ister fiziki, isterseniz psikolojik savaşa bakalım. Sonuçta şu gerçek net olarak görülmektedir her girişimleri Kürdistan Bölgesinin statüsüne karşıdır. Yani mesele KDP değil onun değerlerini taşıyan sistemi yıkmaktır.

Ekonomik saldırıların ardında yatan gerçek

Özellikle Kürdistan Bölgesi’ndeki ekonomik birikim ve güç olma durumu Kürtlere çok büyük getirileri oldu. Çünkü Kürtler kendi topraklarında yerel ve kapalı ekonomi dışında hiçbir zaman için ekonomik düzen çarkını çeviren olmamıştır. Yan bir unsur olmuştur. Bu da Kürt milli hareketinin güçlenememesinin nedenlerinden biridir. Kürdistan Bölgesi işte bunu kırmıştır. Kürtler kendi şehirlerinin yönetmekle kalmıyor, ekonomik iş birlikleri yapıyor, dünya ekonomik şirketlerini kendine çekiyor. Bu ekonomik birikim siyasal karşılığı kendini yönetme hakkı, diplomatik karşılığı ise partner olmaktır. Siyasette partner olmak kuvvetlerin eşitliği demektir. Kürdistan bölgesi devletlerle partnerdir. Adı konmamış olsa bile devlet gibi hareket etmektedir.

Kürdistan Bölgesine uzun bir zamandır ekonomik temelli saldırılar işte bu pozisyona karşı yapılmaktadır. Bu saldırıların amacı Kürtleri partner durumundan düşürüp tekrar küçük kardeş durumuna getirmektir. Kendini yöneteme hakkına saldırıdır.

Bağdat’ın Hewler’e maaş, bütçe vb konularda yaptığı baskı en görünür olanıdır. Ama aslında buz dağının altında başka güçlerde vardır. ABD merkezli bazı lobilerin direk Barzani ailesini hedefleyen ev, villa, malikane vb konulu medya manipülasyonular da bu ekonomik saldırı ile ilgilidir. Kendi başbakanları, cumhurbaşkanları dururken kalkıp Kürdistan’ı kamerayı çevirmeleri elbette ki art niyetten kaynaklıdır. KDP siyasetinin Kürtler adına ekonomik brikim sağlaması Kürt karşıtlarını o kadar üzmektedir ki Türk sol gazetesi Duvar Başbakan Mesrur Barzani’nin gömleğinin fiyatı üzerine araştırma dosyası yayınlamıştır. Kaldı ki ABD’de malikane haberi gibi Duvar gazetesinin gömlek haberi de yalan çıkmıştır.

Kimse Kürtlerin zengin olmasını kabul edememektedir. Herkes Kürtleri sevdiğini söyleyenler bile Kürtleri Halepçe’de duvar dibinde ölmüş, 1991 yılında Saddam’dan kaçan halkın sınır üstünde açlıktan öldüğü görüntüleri sevmektedir. Hewler’deki binalar, lüks araçlar, markalar Kürtlere yakıştırılmıyor. İşte KDP nefreti Kürtleri bu noktaya taşımakla ilgilidir.

Son dönemlerdeki KDP’ye dönük saldırılara eğer bu perspektif ile bakılmazsa basit çıkar çatışması gibi görüle bilir. Oysa ki KDP üzerindeki çatışmalar KDP’nin tarihi misyonu ve Kürt karıştı koalisyonun bu misyonu duyduğu öfke ile ilgilidir. KDP’ye yapılan saldırılar özünde Kürdistan’ın özgür ve bağımsız bir gelecek sağlama misyonuna saldırıdır.

Bunun ister PKK-YNK gibi Kürt partileri ister Irak devleti yöneticileri ister İngiltere ve ABD gibi bazı ülkelerin içindeki lobiler yapsın bu gerçek değişmez.  Bu nedenle KDP üzerindeki kuşatmaya karşı durmak ve kuşatmayı yarmaya çalışmak doğrudur. Gerçek vatansever tutum, Kürdistani tutum KDP’ye dönük saldırılara karşı durmaktır.

Diğer Haberler