Almanya Federal Meclisi’nin 19 Ocak tarihinde IŞİD’in Ezidilere karşı işlediği suçları soykırım olarak tanıması Ezidiler açısından önemli bir gelişme oldu. Daha öncede bazı ülkeler bu konuda adım atsa da Almanya’nın siyasal pozisyonu durumu çok daha ileri bir seviyeye çıkardı. Bir anlamda Almanya’nın tutumu AB’nin de tutumunu belirleyen bir durum oluyor. Tabi ki bu karar birçok çevreyi harekete geçirdi. Harekete geçenler içinde Ezidilerin dostları da düşmanları da vardı. Birde dost görünümlü düşmanlar vardı. Bunlardan biri de PKK idi.
PKK, Şengal ve Ezidi meselesinin uluslararasılaşmasından sonra “acaba benim payıma ne düşer” diye ellerini ovuşturmaya başladı. Bir yandan da 10 Ekim 2020 tarihinde Erbil ve Bağdat hükümetleri arasında imzalanan Şengal Anlaşmasını baltalamak için harekete geçti. Sahte ajanlar icat edip Ezidi toplumunu birbirine düşürmeye çalıştı. Ezidi Mir’ini istediği gibi kullanmayınca Mire itibar suikastları düzenlemeye çalıştı. Ve daha onlarca yalan haber, program, açıklama vb.
PKK’nin Şengal siyaseti: Ezidileri Kürdistan’dan koparmak, Kürdistanı Ezidisiz bırakmak
PKK’nin Şengal tutumu normal bir politik rekabet veya kendine de yer açma istemi değildir. PKK’nin tutumu tümden kötü huylu, habis bir hastalık belirtisidir, yani ihanettir.
PKK bu tutumunu da 2014 yılından bu yana devam ettiriyor. En son olarak PKK yöneticisi Mustafa Karasu PKK’nin bu ihanetini devam ettirdi ve dedi ki: “. Êzidîler kendini örgütlesin. Kendi öz savunması olsun Irak içinde. Başûrê Kurdistan’la da ilişkisi olabilir.” demiş. Karasu lütfetmiş. Ezidileri Irak’a satışa çıkarmış ama yine de bir iyilik yapmış Güney Kürdistanla ilişkilenmelerine de izin vermiş.
İşte ihanet budur. Ezidileri Kürtlerden koparmak, Ezidileri Kürtsüzleştirmek, Kürtleri Ezidisizleştirmek. Ve bu ihanetin sahibi PKK şimdi de kalkmış kendini Ezidilerin sahibi gibi göstermeye çalışmaktadır. Oysa ki gerçek şudur; PKK’nin Şengal siyasetinin tek amacı vardır “Şengal’i pazarlayarak üzerinden rant kazanmak, kendine yer açmak”.
Şengal PKK için “altın yumurtlayan tavuktur”
PKK Şengal için bir sömürü merkezi duruma gelmiştir. 2014 yılından beri PKK Şengal üzerinden bir yandan Irak’tan bir yandan İran’dan silah, para vb imtiyazlar almaktadır. Haşdi Şabi üzerinden YBŞ’ye verilen para, silah vb şeylerin hepsi PKK’ye verilmektedir. PKK bir iki kırıntı Şengal’e harcayıp gerisini Rojava’ya harcamaktadır.
PKK diplomatları ellerinde dosyalarla Avurupa’da aydın, yazar, parlamenter, yardım kuruluşlarını gezerek duygu dilenciliği yaparak kendine sempati toplamaya çalışmakta, Kürdistan bölgesine karşı yanlış düşünceler yaymaktadır.
PKK, İran’dan, Süleymaniye, Kerkük, Mahmur, Şengal hattı üzerinden ticaret yapmaktadır. Bunların başında da uyuşturucu ticareti gelmektedir. Bazı Arap medyası PKK’nin Sinune’de uyuşturucu ham maddesi olarak kenevir ektiğini iddia etmektedir. PKK, ayın biçimde Suriye, Irak alanında silah kaçakçılığı yapmaktadır. Birçok silah alışverişi yapılmaktadır. Rojava Petrolü kaçak biçimde Şengal üzerinden satılmaktadır.
PKK artık Gare, Kandil gibi savaş alanlarında kalamayan yaralı, yorgun artık ağırlık yaratan gerillalarını Şengal’de siyasi çalışma-halk çalışması adı altında istihdam etmektedir. Bu ağırlıkların yerine Şengal’in duygusal olarak yıpranmış, manipüle olmaya yakın gençlerinden kendisine yeni savaşçı almaktadır.
Eğer Şengal anlaşması olur, Şengal’de resmi olmayan güçler çıkar, Şengal kendi öz idari yönetimine sahip olursa PKK’nin bu rantlarının tümü bitecektir. Ekonomik olarak zarara uğrayacak, kullandığı yol hatları son bulacak, kadroları açıkta kalacak, Avrupa’da üzerinden çalışacağı konu kalmayacak. PKK Şengal’i artık sömüremeyecektir. Tüm mesele budur.
PKK, Şengal’de birkaç annenin eteklerinin altına gizlenmiş
Hayatı boyunca iki kelime öğrenmemiş, iki Ezidi anneyi görse beş dakika sohbet edemeyecek, Kürt kültürünü küçümseyen, ukala ve Kemalizm hayranı Mustafa Karasu’nun kalkıp Şengal halkanı Irak’a bağlamaya çalışmasının ardında başka bir neden yoktur.
PKK, 2014 yılından bu yana Şengal’de bir avuç Ezidi ananın eteğinin altında gizlenmiştir. Onların eteklerinin altında da kendilerine yaşam yeri açmaktadır. PKK eğer Şengal’den çıkarsa, Şengal normalleşirse İran PKK’ye verdiği birçok imtiyazı geri alacaktır. Eğer Şengal normalleşirse Mustafa Karasu Tahran, Urmiye, Süleymaniye hattında nasıl gelip gidecek.
Karasu’nun Ezidiler” Irak’a bağlı olsun” demesi aslında şimdi Irak’a mesajdır. “Şengal’i Kürdistan’a bırakmayın, biz sizi destekleriz” demektir. PKK’nin bazı diplomasi görevlilerinin şu an Bağdat ve Süleymaniye’de Şii hatta bazı Sünni çevreler ile görüşerek “Şengal’i Kürdistan bölgesinden uzak tutma sözlerini” yenilemeye çalıştıklarının biliyoruz.
PKK’nin elinde Şengal’de ölenlerin kanı vardır
Mustafa Karasu hiç utanmadan, arlanmadan Şengal saldırıları için “istihbarat veren KDP’dir” demektedir. Oysa ki tüm ölümlerin nedeni PKK’nin Şengal’de kendisinin yanında olan bir avuç genci kendisine kalkan yapması, kendisi için kullanmasıdır.
2014 yılında Şengal’de yaşanan olayın gerçeğinin PKK’nin anlattığı ile ilgisi yoktur. Fakat, evet Şengal’e Rojava tarafından yol açılmıştır.
PKK 2014 yılından bu yana “Ezidileri biz kurtardık” diyerek Ezidilerin sırtına binmiştir. PKK’nin o tarihten beri ölümüne yol açtığı Ezidilerin sayısı kurtardıklarından fazladır. PKK travma altındaki Ezidi toplumunun “biz kurtardık” diyerek sırtına binmiştir.
Öyle değil ama hadi diyelim kurtarmış olsun, yani PKK bunun için sonsuza eğin Ezidilerin sırtına mı binecek.
Ezidi Mir’i Ezidi değil mi?
Mustafa Karasu kalkmış Şengal anlaşmasını değerlendiriyor ve soruyor, “KDP ile merkezi hükümet arasında böyle bir anlaşma yapılmış, olabilir mi? Ezidilerin düşüncesi alınmış mı?”
Ezidi Mir’i Şengal anlaşmasını “Şengal Ezidilerinin kurtuluşu” olarak gördüğünü açıkladı, anlaşmayı onayladı. Ezidi Ruhani meclisi “Şengal anlaşması yaralarımızı saracak tek yoldur” dedi, onayladı. Şengal halkının kendi oyları ile seçtiği Şengal’i temsil eden üç vekil var, onlar onayladı. Ezidilerin önde gelenleri onayladı. Herhalde Karasu Ezidi Mir’ini de Ezidi görmüyor olmalı ki “Ezidilerin düşüncesi alınmış mı” diye soruyor.
PKK kendi histerisini, yalanı gerçek diye sunuşunun son perdesini Şengal’de oynuyor. Ezidilerin temsilcisi benim diyor. Gerçek bu değildir. Gerçek şudur; Şengal’de huzurun, güvenliğin önündeki engel; ölümlerin-kaosun devamının tek nedeni PKK’dir.