Devlet ve PKK Mehmet Akar’ın cenazesini de paylaşamadı

Devlet ve PKK Mehmet Akar’ın cenazesini de paylaşamadı, Soğanlı, Sur, Diyarbakır, Amed, HDP, Gerilla, kendini yaktı, yoksulluk, Kürt gençleri, KCK

Kürt çocuklarının PKK ve Türkiye arasındaki savaşta yaşadıkları trajedi devam ediyor. İki güç arasında 1970’lerden beri yaşanan savaşta pek çok trajik olay yaşandı. Kürt çocukları ve aileleri pek çok haksızlığa maruz kaldı. İnfazlar, yalan haberler, mecbur bırakılmalar arasında kalan hayatların gerçeği de hala açığa çıkarılmış değil. Bu hayatlardan birinin sahibi de Mehmet Akar.
Mehmet Akar’ın hayatı PKK ve Türk devleti arasındaki sıkışıp kalmış, kendine bir gelecek aramak için iki güç arasında gelip giden insanların trajedisini gözler önüne seriyor.

Mehmet Akar, 1999 Amed, Axmeşat-Soğanlı köyü doğumlu. Yoksul bir ailenin çocuğu. Eğitimini tamamlamamış, yaşadığı Soğanlıda tarım ve hayvancılık işlerinde çalışmış. İçine kapanık, biraz psikolojik sorunu olan, kendi hayatını değiştirmeye çalışan fakat ona da çözüm bulamayan. Bunun için sağ sol ile dalaşan biri. Stabil bir ruh hali yok. Kendini nereye vuracağı belli değil.

Yaşadığı sosyal ve psikolojik durum nedeni ile ailesi ve çevresi sorunlar yaşıyordu. Bu sorunlar 2019 yılında patlak verdi. Mehmet Akar önce kendi isteği ile bir akrabası ile nişanlandı. Daha sonra vazgeçti. Sonra Mehmet Akar’ın psikolojik sorunları siyasal bir sorun haline geldi. Ailesinden kaçmak isteyen Mehmet tanığı bazı HDP’lilere sığındı. Zaten daha önce bir abise PKK’ye katılıp hayatını kaybetmişti. Başka sığınak yer olmayınca ilk yer PKK oldu. Annesi Mehmet’in sığındığı yeri bildiği için HDP binası önünde eylem yapmaya gitti. Devlet annesini isteyen bu çocuğun acısını siyasal malzeme yaptı. Ailenin çocuklarını istemesini kullandı.

Mehmet çıkıp “Evlenmek istemediğim için kaçtım” dedi. PKK’nin Türkiye’de yayın yapan Mezopatamya Ajansı Mehmet’in görüntülerini yayınladı. O görüntülerde Mehmet’in kendisini ifade edemediği, ciddi psikolojik sorunlarının olduğu, kendi sorumluluğunu alamayacak biri olduğu görülüyor. Sonuçta Mehmet eve gitti. Düğünü yapıldı. Kendisinin düğünde oynadığı görüntüler bile var.

16 Ocak günü Mehmet Akar’ın Surlara çıkarak kendini yaktığı haberi geldi. Mehmet’in bir çocuğu vardı ve eşi hamile. Mehmet Akar zaten psikolojik sorunları olan derin travmalar yaşayan biriydi. Şimdi genç eşi, iki çocuğu da daha derin sorunlara mahkum oldu. Mehmet’in annesi ise yıkıldı.
Medya da Mehmet’in ve ailesinin yaşadığı trajedi değil propaganda savaşı var. PKK bakın biz haklı çıktık, bu çocuk bizden yana diye elini ovuşturuyor. Devlet medyası ise PKK onu ölüme sürükledi diyor.

 PKK en üst düzeyde KCK adına bildiri yayınlayarak “Mehmet Akar arkadaş tutumuyla AKP-MHP iktidarının ve özel savaş şefi Süleyman Soylu’nun Kürt soykırımı politikalarını ve özel savaş uygulamalarını boşa çıkarmıştır” dendi. Kendi hayatını kurtaramamış, kendi iki çocuğuna sahip çıkmamış, derin travmaları, yoksulluğu, yetimliği miras bırakmış bir insanın devletin politikasını boşa düşürdüğünü söylemek sadece ve sadece bir kötülüğü meşrulaştırmaktır. İnsanların ölümleri üzerinden rant yapmaktır.
Ortalıkta bir Mehmet’e ait olduğu söylenen “Kendini Öcalan için yaktığını söylediği” bir mektup geziyor. Mektubu PKK medyasına ailesi vermediğine göre o mektup ya sahtedir ya da birileri Mehmed’in kendini yakacağını bile bile izin vermiştir.

Mehmet’in trajedisi gözler önünde yaşanan bir trajedi olduğu için haberimiz oldu. Fakat binlerce Mehmet mahkum oldukları coğrafya, aile, hayat ve kaderden kurtulmak için kendine bir yol bulamıyor. Ya devletin ya da PKK’nin açtığı çukura düşüyor. Özellikle de Amed bu durumun merkezi olmuş. Gençler okuyamıyor, okuyor iş bulamıyor, ekonomik sorun yaşıyor. Ya devletin göz yumduğu uyuşturucu işine giriyor ya da PKK’ye gidiyor. İki işin de sonu aynı ya hapis ya ölüm.

PKK eğer gerçekten bir ulusal kurtuluş mücadelesi vermiş olsaydı. İnsanların durumunu gözeterek savaşçı alsaydı anlamlı olurdu. Fakat PKK’nin aldığı gençleri ne için savaştırdığı bile belli değildir. O gençler PKK’ye gittikten sonra PKK’nin tapulu malı haline geliyor. Örgütten ayrılsa hain oluyor. Sadece bir robot gibi görevlerini yapması isteniyor. Ne için öldüklerini kendileri bilmiyor. Mesela Mehmet eğer Öcalan için kendini yakmış bile olsa -ki oda kuşkuludur- Öcalan ne istiyor ki onun için kendini yaksın. Öcalan kendisi Kürtler için kendini yakmıyor, tek bir gün açlık grevi yapmıyor, eylem yapmıyor. Türkiye’yi demokratikleştirmeye çalışıyor.

 Şimdi bu zavallı Mehmet, kendi kredi kartı borçlarını ödeyemeyen, çocuklarına bile ailesi bakan, çalışmayan, Türkiye demokratikleşsin diye mi kendini yakmış? Yapmayın. İnsanların aklı ile dalga geçmeyin. Önce Kürt gençlerinin yakasından düşün. İnsanları kendi partinizin mülkü gibi ölüsünü dirisini kullanmaktan vazgeçin.

Evet zavallı Mehmet kendi hayatına sahip çıkamadı, ailesi uğraştı onlarda yapamadı. Mehmet bir trajedi örneğidir. PKK ile Türk devletin arasında hayatları kaybolan Kürt gençlerinin trajedisinin örneğidir.

Diğer Haberler