PKK’nin Kürdistan Bayrağını reddi yüklendiği misyonun gerekliliği mi?

PKK’nin Kürdistan Bayrağını reddi yüklendiği misyonun gerekliliği mi? Mahsum Korkmaz, Günaydın gazetesi, Cemil bayık, KADEK, KONGRE GEL; Öcalan'ın savunmaları, Mahabad, Türkiye, iran, ulus nedir?

17 Aralık’ta Kürdistan Bayrak günü kutlandı. Dikkat çeken şey Kürdistan’ın tüm parçalarında kutlamanın gerçekleşmiş olmasıydı. Rojhilat’taki ağır faşist baskıya rağmen Sine’de ve başka şehirlerde halk Ala Rengin ile video paylaştılar. Rojava’da PYD’ye bağlı asayişin tüm tehditlerine rağmen ortak Qamişlo ve Derik’te kutlama yaptı. Kürdistan Bölgesinde Irak ordusu tarafından işgal edilen Kürdistani bölgelerde mesela Xanaqin’de yine büyük bir kutlama yapıldı. Amed’de CNK üyeleri ağır faşist ortama rağmen varlıklarını gösterdi. Ayrıca Partilerde bayrak kutlamasına katıldı. Sosyal medyada Kürtler gururla Ala Rengin’i gündem yaptı. Tüm bunlar çok önemli bir gelişmenin işaretidir. Kürtlerin milli bilincinin işaretidir. Tüm siyasi yapılar farklıklara rağmen bayrak etrafında birleşilebileceğini gösterdi. Sesi tek çıkmayan, hiçbir şey yokmuş gibi davranan tek bir güç vardı o da: PKK

PKK’nin Kürdistan Bayrağını reddi meselesi hala yeterince aydınlatılmış ve teşhir edilmiş değildir. PKK medyasının uzun yıllardır Kürtlerin bayrağı bu değil, Mahabad’da asılan bu değildi, bu KDP’nin bayrağı, bu Güney Kürdistan’ın bayrağı” gibi söylemlerle yaptığı kafa karışıklığının altında yatan nedenler izah edilmeye mecburdur.  En son olarak PKK Rojhilat’taki halk hareketinde bile benzer bir tutum gösterdi. Halkın Ala Rengin’i kaldırmasından rahatsız oldu ve hemen Mahabad Kürdistan Cumhuriyetinde devletin amblemi olan bayrağı olan kullanacağını açıkladı. Yani doğal olarak bu Kürtlerin bayrağı değil dedi.

PKK Komutanı Mahsum Korkmaz Ala Rengin’i 1977 yılında okudu liseye asmıştır

PKK şu anda Kürtlerin Ala Rengin dediği bayrağın Kürtlerin ortak bayrağı olduğunu 20’inci yüzyıldan beri var olduğunu çok iyi biliyor. Çok eski bir örnek verelim; PKK tarihinin önemli isimlerinden, 15 Ağustos eyleminin mimarı Agit kod adlı Muhsum Korkmaz 1977 yılının 13 Mayıs’ında Batman Lisesinde Tarih öğretmeni ile derste tartışır. Öğretmene neden “Kürtlerden hiç söz etmiyorsun” diyen Mahsum Korkmaz ve iki arkadaşı dışarı çıkar ve okulun önündeki bayrağı indirir. Onun yerine kırmızı, yeşil ve beyaz zemin üzerine ortasında güneş olan bugün ki Ala Rengini kendi elleri ile çizer ve asarlar.  Mahsum Kormaz KDP’limiydi? Hayır. O zaman Kürdistan Bölgesi var mıydı? Hayır. Demek ki 1970’lerde bile Kürtler o bayrağın Kürt bayrağı olduğunu biliyordu.

Bu olay büyük yankı uyandırır ve Türk basınında çıkar. Türk medyasının o zaman önemli gazetelerinden Günaydın’da aynen şu yazılır: “Batman Lisesinin üç öğrencisi indirip parçaladıkları Türk bayrağı yerine Barzani’nin bayrağını çekti”.

Ne ilginçtir ki bu olayın üstünden 45 yıl geçmiştir ve PKK’de bugün aynen Türkiye medyasının o zaman ki dili ile Ala Rengin’e “Barzani’nin bayrağı” demekte ve kendisinin olduğu yere asılmasından rahatsız olmaktadır

Kürtler 80 yıl önce Ala Rengin ile Rojava’da yürüyüş yapıyordu, şimdi yasak

1980’lerde PKK Rojava Kürdistan’ında ilk Newroz vb kutlamalar yapınca halk evinde sandıklarda sakladığı, elle yapılmış bayrağı çıkarıp getiriyordu.  PKK o zaman halkı kaçırtmamak için karşı çıkmıyordu. Fakat 40 yıl sonra Rojava’da halk o bayrağı kaldırınca PKK insanlara terörist muamelesi yapıyor. Oysa ki o bayrak şimdi değil daha 1935’li yıllarda Cegerxwin, Osman Sabri gibi isimler tarafından Rojava’da mesela Amude’de yürüyüş ve gösterilerde kullanılıyordu. Fakat 80 yıl sonra şimdi PKK’ye bağlı PYD’nin asayişi bu bayrağı görünce kırmızı pelerin görmüş boğa gibi Ala Rengin’e saldırıyor.

PKK’nin kendisi bile 2000’li yıllardan sonra Ala Rengin’i kullandı. PKK’nin kendini feshettiği ve KADEK adını aldığı 2002 Kongresinde Ala Rengin kullanılmıştır. Yine Kongre Gel’in 1. ve 2. Kongrelerinde divan masasında, kongre salonun üstünde bu bayrak vardır. Oysa PKK daha sonra Kandil, Gare vb alanlarındaki kendisine ait asayişlere bu bayrağın çekilmesini kabul etmedi.

Ne olmuştur da PKK Kürtlerin yüz yıldır kullandığı, Mahsum Korkmaz’ın kullandığı, kendi kongresinde astığı bayrağa bir kerede düşman olmuştur. Bu sadece işte PKK ve KDP’nin ilişkileri iyi değil vb şeylerle açıklanamaz. Bu PKK’nin direk yüklenmiş olduğu misyon ile ilgilidir.

PKK’nin temel olarak yüklendiği misyon Kürtlerin ulus olmasını engellemektir.

Ortadoğu egemenlerinin korkulu rüyası; Kürtlerin uluslaşması

Günümüzde var olan Ortadoğu siyasal sistemi, içinde Kürtlerin de olduğu önemli birçok Ortadoğulu kimliği yok sayma üzerine kurulmuştur. Bu yok sayılan kimliklerin en büyük ve en çetrefillisi ise Kürtlerdir. Tüm Ortadoğulu güçler Kürt kimliğinin Ortadoğu’da hak ettiği yeri almasını engellemek için çalışmaktadır. Türkiye gibi Kürt adını inkar eden, İran gibi adı Kürdistan olan bir eyalet kurup Kürtleri haklarını istediği için her gün öldüren, Sünniler gibi ticaret yapsa bile alttan alta düşmanlıktan vazgeçmeyen de vardır bunların içinde. Fakat hepsinin ortak noktası Kürtlerin ulus olmasını engellemektir.

 Çünkü ulus olmak kendini yönetmenin bir adımıdır. Ve şu anda Kürdistan parçaları içinde Kürtlerin ulus olma sürecini öne götürecek maddi, toplumsal, diplomatik koşulları olan tek yapı Kürdistan Bölgesel yönetimdir.

Kürdistan Bölgesinin bugün zenginleşmesi, Hewler gibi Ortadoğu’nun modern şehirlerinden birinin başkent olması, Kürdistan Bölgesi yönetimlerinin veya Barzani adını taşıyan birinin uluslararası alanda kabul edilen kimliği olması bu çevrelerde Kürdistan Bölgesine karşı bir kin ve nefret taşıyorlar.

İşin ilginci ve acı olanı Kürtler adına yola çıkan PKK’nin de Kürdistan Bölgesine bu çevrelerle aynı ayarda hatta daha fazla nefret duymasıdır.  PKK Kürtlerin uluslaşmasına karşı çıkan, Kürtlerin kendini yönetmesine, bağımsız olmasına karşı çıkan herkes ile ortaktır.

PKK’nin 2000’lerden önce Abdullah Öcalan merkezli yürüyen anti-Kürt siyaseti artık PKK yönetiminin kendisi tarafından üretilmektedir.  Öcalan’ın savunmalar adı altında yazdığı kitapların tümü Kürtleri ulus olmamaya  ikna etmek üzerine kuruldur.

 PKK bayrağını önemsemenin milliyetçilik olduğunu, milliyetçiliğin kötü olduğunu, milliyetçilerin faşist olduğunu, dünyayı kurtarmak için Kürt milliyetçiliğine, Kürtlerin ayrı devlet aramasına karşı gelmek gerektiğini söylüyorlar. Kürt devleti gerici olur diyorlar ama Türk devletini demokratikleştirmek için Kürt gençlerini öldürüyorlar.  Kürt bayrağına karşılar ama taraftarlarının eline Türk bayrağı verip meydanlara çıkarıyorlar. Demek neymiş PKK bayrağa karşı değil sadece Kürt bayrağına karşıdır. PKK Kürtler sosyal medyada bayrak paylaşımda “bu gerici bir tutum, fetişizmdir” diyorlar. Fakat her yere Öcalan resmi dikiyorlar.

PKK’nin Ala Rengin düşmanlığın altıda yatan sebep PKK’nin Kürtlerin ulus olmasına karşı olmaktan ileri geliyor.

PKK, Kürt uluslaşmasının önündeki en büyük engeldir

Ulus olmanın basit bir tanımı vardır. Ortak Pazar ekonomi, ortak sınır, ortak dil ortak bayrak ve ortak tarih gibi temel hususlar ortak ulus olmanın gerekliliği. Bunlardan birini ret ediyorsanız o zaman ulus olmayı ret ediyorsunuzdur.  Birine düşmanlık yapınca otomatik olarak diğerlerine de düşmanlık yaparsınız.
Mesela PKK sadece bayrağa saldırmıyor. Mesela PKK’lilere neden Kürtçe konuşmuyorsunuz deyince hemen şunu söylüyorlar “korucular da Kürtçe konuşuyor, ama Türk çok dostumuz var”. Yani Kürtçeyi de önemsemiyor. PKK Kürtlerin ortak tarihine de saldırıyor. Bedirxaniler, Mervaniler, Ahmedi Xani geleneği vb Kürt tarih öğelerini hiç yok sayıyır. Şeyh Said için Öcalan’ın kendisi “İngiliz ajanıydı” diyor. PKK Kürtlerin Ortadoğu’da sınırları değiştirmesini de istemiyor.

Kürtlerin güç olması için önemli unsurlardan biri de ekonomi-pazar meselesidir ama PKK son on yılda ekonomik anlamda “Kürdistan Bölgesine verdiği ekonomik zararın onda birini 40 yıllık savaşta Türkiye’ye vermemiştir. Mesela PKK 28 Ekim 2020’de Kürdistan Bölgesi ekonomisinin temel olan Petrol boru hattına saldırdı ve bunun karşılığı sadece bir günde ki maliyeti 10 milyon dolar oldu. PKK 2015 yılında beri Kürdistan petrollerine 5 büyük saldırı yaptı. Ama Türkiye’ye yapmadı.

Tüm bunlar şunu gösteriyor. PKK’nin varlığı Kürtlerin ulus olmasının önündeki en büyük engeldir. Bayrak düşmanlığı PKK’nin Kürt ulusuna düşmanlığının işaretidir.

Diğer Haberler