PKK’nin 43 yıllık tarihinde mafyalaşmaya doğru

PKK’nin 43 yıllık tarihinde mafyalaşmaya doğru Musollini Sicilya, Mafya hareketi, hendekler, Avrupa, haraç

PKK 43 yıllık bir tarihi geride bıraktı. PKK’nin çıkış koşulları, şekillenmesi, devlet ve devletlerle ilişkileri, kendi içinde ki döngüyü PKK’nin resmi tarihinin dışında yazacak cesur tarihçiler bir gün çıkacaktır. Aslında çok bölük pörçük bile olsa bile şimdiden yazılmıştır. PKK’nin anlatılan o gizemli-büyülü, kan, kahramanlık, dolu tarihinin öteki yüzü PKK tarihinin öteki anlatımında mevcuttur.  Tasfiyeler, yoldaşa kurşun sıkma, silahı Kürde doğrultma ve daha pek çok şey gün geçtikçe daha fazla açığa çıkmaktadır. Manipüle edilen sadece geçmiş değil ayrıca PKK’nin bu günüdür de. PKK’nin 40 yıllık mücadelesinin sonucunda geldiği nokta da PKK’nin izah ettiğinden çok farklıdır. PKK-KCK ve yan kolları her kuruluş yıl dönümünde çıkıp önlerindeki yeni yılı zafer yılı ilan ederek, geçen yılda ne kadar direndiklerini izah ederler. 90’lardan beri her yıl PKK için bir zafer yılı olacak denir. Oysa ki ortada bir zafer yoktur. PKK artık amacı sadece kendini yaşatmak ve büyütmek olan bir örgüttür. Somut hiçbir siyasi talebi, hiçbir sabit görüşü yoktur. Bir talebi olmayanın zaferi ola bilir mi?

PKK’nin 43 yıllık zaferler tarihi

Hangi zafer? 43 yılın Kuzey Kürdistan’da bıraktığı bilanço boşaltılan 5 bin köy, göç ettirilen 4 milyon insan, 200 bin tutuklu, 45 bin kişi gerilla saflarında hayatını kaybetmiş. İki milyona yakın insan Avrupa’ya göç etmiş. Devletin hiçbir zaman zapt edemediği Kürt direnişlerinin kalbi Botan’da Cizre yıkılmış, İdil hareket edemiyor. Hendek savaşları adı altında başlatılan operasyon sonucu 12 şehir yıkılmış. Kürtçe artık sadece yaşlıların bildiği bir dil haline gelmiş. İsmi azat, beritan, arin olan ama tek kelime Kürtçe bilmeyen çocuklarımız var. Bu mu PKK’nin zaferi? 43 yıl boyunca toprak kurtarmayı, düşmanı Kürdistan’dan çıkarmayı bir yana bırakalım insanlara Kürt dilini bile unutturduysa PKK hiçbir zaferden bahsedemez.

PKK’nin medya zaferleri

PKK medya aracılığı ile sözün gücünü iyi kullanıyor. Olayları kurgulamak konusunda oldukça başarılıdır. Olayları kurguluyor ve onu medyası aracılığı ile propaganda ediyor. İnsanlar PKK’nin hep direndiğini ve kazandığını düşünüyor. Mesela Cemil Bayık PKK yıl dönümü konuşmasında “gelecek paradigmamızındır” diyor. Mademki tüm dünyanın sorunlarını çöze bilecek bir paradigmanız var neden Kürtlerin sorunlarını çözemiyorsunuz. PKK 2000 yılından bu yana ha bire yeni süreç, yeni paradigma değişimi yapıyor. Fakat o tarihten beridir PKK’nin etkin olduğu her yerde her şey daha kötüye gidiyor.

Diye biliriz ki PKK’nin 43 yıllık tek zaferi medya ve propaganda zaferidir. Yenilgilerini gizleye bilecek, gerçekleri örte bilecek, her koşulda PKK kazanıyor gibi yansıta bilecek bir medya var ellerinde. Bunun dışında PKK’nin hiçbir zaferi yoktur.  PKK Kuzey Kürdistan’ı Türk devletine teslim etmiştir. PKK Türk devletinin her türlü faşizmine rağmen tek bir eylem yapamamaktadır, Türk askerleri Kuzey Kürdistan’ın tüm dağlarını nerdeyse tutmuştur. Kuzeyde gerilla yoktur. Sadece ara sıra sınır hattında milisleri aracılığı ile ajanlık suçlaması ile birkaç Kürt öldürülmektedir. Bazı iş yerleri yakılmaktadır. Kaldı ki bu iş yerlerinin çoğu da sigortalı olduğu için paralarını zaten geri almaktadır.  Bunun dışında ne Türkiye devletinin ne de Türklerin rahatını bozan bir eylem yapılmamaktadır. Ama PKK’nin silahı kullanma biçimi Kürtleri rahatsız etmektedir.

PKK’nin silahı kullanma biçiminin artık sömürgeciliği yenmek ile ilgisi yoktur. PKK silahı kendi varlığını devam ettirmek için kullanıyor. En çok da Kürtlere karşı, Kürtleri korkutmak için kullanıyor. İnsanların kendisine boyun eğmesi için kullanıyor. Tıpkı mafya gibi.

İtalyan mafyası da bir kurtuluş hareketi olarak başladı

Mafya deyince herkesi aklına suç örgütleri, uyuşturucu ticareti, çatışmalar geliyor. Oysaki Mafya başlangıçta bir halk hareketidir. Orta çağ sonlarına doğru Sicilya’da Müslümanların ve İspanyolların egemenliğine karşı hareket eden küçük silahlı bir guruptur. Mafya hem Fransızca da hem de İtalyanca da gizli örgüt anlamına gelir.

Yani mafya halkı korumak için ortaya çıkan bir harekettir. Tarih içinde zaman zaman önce çıkar. En son gelişimi 1860’da olur. Napoli Kralı 5.Ferdinand Fransız işgaline karşı Sicilya’da bir örgüt kurar. Eski Mafia kelimesinden esinlenerek örgütün adını MAFIA ( Morte Alla Francia İtallia) yapar anlamı ise şudur “ İtalya Fransa’ya ölüm diye bağırıyor”.  Mafya gittikçe güçlenir, öncelikle halkı koruyan bir örgüttür, yoksulları korur, aileler kendi arasında örgütlenirler.  Zaten zor durumda halk Mafia’nın çevresinde toplanır. Zamanla büyük toprak sahiplerinden ürünleri koruma karşılığı haraç almaya başlar. Haraç vermeyenlerin ürünlerini yakarlar, öldürürler. Gittikçe tüm toprakları ele geçirirler. Kendilerine dahil olmayan hiçbir aile ve toprak sahibine yaşama hakkı tanımazlar. Büyük bir korku salarlar, her kes mafyanın yanındaymış gibi davranmak zorunda kalır.  Mussolini döneminde Mafya’ya karşı sert bir mücadele yürütülünce Sicilya’dan çıkmak zorunda kalırlar ve şehre yerleşirler. Artık ticarete, uyuşturucuya da el atarlar. Evet, bildiğimiz mafyanın ilk çıkışı işte böyle bir temele dayanır. Bir ulusal kurtuluş hareketi iken gelip suç örgütü olur.

43 yıllın sonunda Mafyalaşan PKK

PKK’nin 43 yıllık tarihi sonunda ulaştığı noktaya baktığımızda İtalya’da halk hareketi olarak ortaya çıkan Mafya hareketi ile arasında büyük bir benzerlikler olduğunu görürüz. PKK’nin çıktığını iddia ettiği nokta ile ulaştığı nokta arasında büyük bir uçurum vardır. PKK elindeki gücü, silahı kullanma biçimi nedeni ile gittikçe daha fazla yozlaşmaktadır. PKK hangi biçimde işe başlamış olursa olsun PKK’nin geldiği aşamada PKK yozlaşmıştır. PKK’nin şu anki tek amacı PKK’nin güçlenmesi ve varlığını devam ettirmesidir.

PKK’nin Kürdistan çıkarları için planladığı herhangi bir şey yoktur. Tüm tarihi bir yana bırakalım son yıllarda özellikle hendek savaşlarında PKK’nin sırf siyasi ittifak ve çıkarlar için Kürdistan şehirlerinin yıkılmasını göze alması bile PKK’nin geldiği siyasi yozlaşma düzeyini göstermektedir. Bu çatışmalarda eldeki verilere göre en az 285 sivil ve yüzlerce PKK kadrosu hayatını kaybetti, ona yakın şehir de binlerce insan göç etti, evsiz kaldı, çocuklar ciddi psikolojik travmalar yaşadılar. Eğer bir yerde bu kadar ölüm varsa, bu kadar insan açıkta kalıyorsa ve göç etmek zorunda kalıyorsa bir ülke kurmak gibi büyük bir amacınız olmalıdır. Eğer büyük bir amacınız yoksa ve o insanları bu şiddet sarmalına mahkum ediyorsanız o zaman orda yozlaşma vardır. Çeteleşme vardır, mafyalaşma vardır. Silahı kendi çıkarları için kullanan bir çete gurubu, gurubunu güçlendirmek için kullanan mafya vardır.

PKK elinde ciddi bir silahlı güç tutmaktadır. Kuzeyden tüm gücünü çekmiştir, tüm gücünü getirip güney sınırına yığmıştır. Yüzlerce eğitilmiş ve motive edilmiş genç PKK yöneticilerinin emrine göre ölmeye hazırdır. PKK kim kendisine daha iyi bir şey teklif etse o gençleri onlar için öldürtecektir. PKK Hendekleri Türkiye içindeki bazı ittifakları ve İran’ın kulağına fısıldaması ile yaptı. 1000 yakın gencin cenazesine karşılık İran’la ortaklık yaptı. PKK şimdi o gençleri Güney Kürdistan ile savaşmak için cepheye sürmeye hazırlanmaktadır. PKK elindeki gücü sadece şiddet ve gösteri gücüne çevirmiştir, dağdan insanları tehdit etmekte, Avrupa’da insanları tehdit etmekte, sosyal medyada insanları tehdit etmektedir. Esnafın PKK’ye haraç vermeye mecbur olması gibi herkes PKK’ye haraç vermek, eyvallah demek zorundaymış gibi bir ortam ortaya çıkmaktadır. Ticaret yapan, esnaflık yapan vergi verecek, siyaset yapan PKK’yi övecek, yazar çizer övecek böyle bir korku iklimi ve biat kültürü ile şiddeti Kürtlere karşı kullanıyor PKK.

Tüm bunlardan dolayı PKK’nin 43’üncü yıl gerçeği zaman içinde mafyalaştığı gerçeğidir. Bu gerçek artık değişmeyecektir. Bu tarihi kritik i kritik döneminde siyasi amacı olmayan ve kendine verilecek pay doğrultusunda sömürgeciler ile hareket etmekten çekinmeyen PKK, Kürt halkının en büyük sorunudur.

Diğer Haberler