Doğu Kürdistanlı Zeynep Celaliyan 15 yıldır İran rejiminin zindanlarında tutuluyor. Zindan her yerde kötüdür. İran gibi sömürgeci ve gerici bir sistemde ise bir kadının tutuklu olması daha kötüdür.
Zeynep Celaliyan’ın zor bir hayat yaşamış. 1982 yılında Doğu Kürdistan’ın Maku şehrinde doğan Zeynep Celaliyan 1995 yılında PKK’ye katılıyor. Uzun yıllar gerilla olan Celaliyan daha sonra PKK’nin Doğu Kürdistan örgütü PJAK’a gönderiliyor. Buradan da Kirmanşan kentine halk çalışması yapmak için gönderilen Celaliyan 2007 yılında tutuklanıyor. Aynı yıl önce idam cezası verilirken daha sonra ise cezası müebbette çevrilir.
13 yaşında PKK’ye katılan, 25 yaşında idam cezasına çarptırılan Zeynep Celaliyan’ın hikayesi ibret alınması gereken bir hikayedir. Sadece bir kadının sömürgecilerin elinde yaşadığı bir hikaye olduğu için değil. Katıldığı, hayatını verdiği siyasi hareketin elinde nasıl bir propaganda malzemesi olarak kullanıldığını anlamak için önemlidir.
Zeynep Celaliyan sömürülüyor mu?
PKK medyası her yıl birkaç kez Zeynep Celaliyan’ın durumunu gündeme getirmektedir. Özellikle de her yıl mart ayında Dünya Emekçi Kadınlar Gününden önce Celaliyan’ın durumu medyaya yansıtılır. Veya ne zaman ki PKK’nin İran ile olan ilişkileri gündeme gelir, eleştiriler yapılırsa PKK medyası başta Zeynep Celaliyan olmak üzere diğer tutuklu PJAK üyeleri gündeme koyar.
Bu yılda Zeynep Celaliyan için PKK çevrelerince bir kampanya başlattı. Biz iyi niyetli duygularla bu kampanyaya destek veriyoruz fakat bu kampanya ve Zeynep Celaliyan gerçeğinin ardında başka bir gerçek var.
Zeynep Celaliyan meselesi maalesef ki sadece bir sömürü meselesidir. Zeynep Celaliyan’ın başta kendisi sömürülmektedir. Diğer taraftan ise Zeynep Celaliyan’ın durumuna duyarlı çevreler sömürülmektedir. Çünkü Zeynep Celaliyan meselesi sosyal medyada tag açmak, Celaliyan’ın annesini konuşturmak gibi etkinliklere çözülmez. Bu konuyu çözecek olan PKK’dir.
PKK-İran stratejik ortaklığından Kürtler ne kazandı?
PKK, 2010 yılında İran ile arasındaki stratejik ilişkiyi güncellemiştir. Son 11 yıldır yani Arap baharından bu yana İran ve PKK dört parça Kürdistan’da ortak hareket etmektedir. PKK tarihinin en zorlu dönemlerinden birini yaşayan İran’daki Kürtlerin harekete geçmesini engelleyen emniyet supabı görevi görüyor. İran’ın en zor dönemlerinde Doğu Kürdistan halkının harekete geçmesini engelleyen ve hatta doğu Kürdistan halkının dikkatini başka yöne çeken, manipüle eden bir yol izledi PKK. Bu stratejik ortaklık PKK’ye yaradı ama işin en büyük kaymağını İran yedi. Bunların ayrıntısına girmeyeceğiz. PKK ve İran arasındaki ilişkilerin tarihini Kürt siyasetini bilen herkes biliyor. Ama şunu soracağız PKK bundan ne kazandı? Kürtler adına hareket ettiğini söyleyen PKK’nin İran ile yaptığı stratejik ortaklıktan Kürtler ne kazandı? En önemlisi de Doğu Kürdistan halkı ne kazandı?
PKK Celaliyan için İran’dan ne istedi?
Bize Kürtlerin İran ’dan ne kazandığını söyleye bilecek biri var mı? Yok. On yıldır PKK Suriye’de, Rojava’da, Kerkük’te, Şengal’de İran adına savaşırken, Kürt gençlerini İran’ın gizli ajandası için savaştırırken Doğu Kürdistan’ın payına ne düştü? Hiçbir şey düşmedi. Mesela PKK madem ki bu kadar gerçekten Zeynep Celaliyan için üzgün ve durumunu düzeltmek istiyor, İran ile yaptığı stratejik ortaklığın bir parçası olarak Zeynep Celaliyan’ın serbest bırakılmasını isteye bilirdi veya o olmadı sağlık sorunları nedeni ile ev hapsine alınmasını isteye bilirdi. Hadi o da olmadı daha iyi bir cezaevinde ailesine yakın tutulmasını ve ailesi ile görüşmesini isteye bilirdi. Fakat PKK hiçbir şey yapmadı.
PKK İran’dan kendisi için ne istedi?
Oysa ki PKK İran ile ilişki halinde bu on yıllık zaman zarfında onlarca kez Sabri Ok, Rıza Altun gibi isimler başta olmak üzere onlarca yöneticisini İran’ın verdiği kimlikle ile Tahran’dan uçakla Şam’a gönderdi. İran’ın arabuluculuğu ile en üst düzey yöneticileri Bağdat’da görüşmeler yaptı. Cemil Bayık İran istihbaratının garantörlüğünde İran sınırı ve Süleymaniye şehrinde yaşıyor. Cemil Bayık ve Mustafa Karasu onlarca kez Urmiye’ye sağlık sorunları ve görüşmeler için gittiler. Tonlarca silah Kelaşin ve Pencevin üzerinden PKK’ye verildi. Sınırdaki kaçakçıların gümrük fiyatlarını bile PKK ve İran beraber belirledi. Bu kadar şey yapılırken PKK neden Celaliyan ve diğer tutuklular için tek bir adım atmadı? Neden onlar için bir şey istemedi? Neden Zeynep Muhammedi gibi tek suçu çocuklara Kürtçe öğretmek olan bir kadına neden sahip çıkmadı?
Çünkü PKK’nin İran’dan böyle bir talebi yok. İşte PKK’nin hiçbir parçada Kürtler adına hiçbir kazanımının olmamasının temel neden budur: PKK hiçbir diplomasi masasında Kürtler için hiçbir şey istemez.
PKK’nin masada Kürtler için talepleri nedir?
PKK İran’la görüşünce; Yöneticilerinin güvenliği, sınırları rahat kullanma, gümrük alma izni, hava alanını kullanmayı masaya sürer. Irak ile görünce, askerleri güçlerine maaş, hava alanını kullanma, silah, para gibi hususları masaya sürer. Türkiye ile görüşünce; Öcalan’a ev hapsi, Öcalan’ın yanına başka mahkumların götürülmesi vb. konuları masaya sürer. Şam ile görüşünce; Şam’da ki mal varlıklarının güvenliği, yaralılarının Şam’da tedavi olması, hava alanını kullanma, para transferine izin vb. konuları masaya sürer. PKK hiçbir görüşmede Kürtlerin siyasal ve sosyal haklarını masaya sürmez. Eğer PKK gerçekten Kürtler adına bir şeyler talep etse bugün ne Zeynep Celaliyan ne de Zeynep Muhammedi gibi isimler tutuklu olmazdı. Doğu Kürdistan’da Kürtler çok daha iyi bir durumda ola bilirdi. Fakat PKK ve İran arasındaki ilişki Kürtlerin çıkarlarını kapsayan bir ilişki değil. Bu ilişki İran devletinin ve PKK’nin partisinin çıkarları ilişkisidir.
Zeynep Celaliyan iki kez tutsaktır
Maalesef ki bu nedenle Zeynep Celaliyan bir kez değil iki kez tutsaktır. Bir yandan sömürgeci İran devletinin tutsağıdır öte yandan da PKK’nin kendini aklama ve propaganda malzemesi olarak tutsaktır.
İran’ın zaman zaman PJAK’a yaptığı bir iki saldırı ve İran cezaevindeki PJAK tutsakları sadece PKK ve İran ilişkisini gizlemeye dönüktür. İran bu tutuklular ile halkın PKK’ye kanalize olmasına izin veriyor. PKK’de İran adına bu halkı kontrol ediyor.
Sonuç olarak PKK ve İran dostluk yapıyor. Cemil Bayık İran istihbaratı İtlaat’ın üyeleri ile Dola Tu’da, Karaçolan’da, Merga Pahn’da tavlı oynuyor, Zeynep Celaliyan gibi Kürt evlatları da cezaevlerinde bu ilişkiyi perdelemek için kullanılıyor. Bunun için eğer Zeynep Celaliyan için tag açacaksak önce PKK’ye Zeynep Celaliyan için parmağını oynatması ve Zepnep Celaliyan’ı bir duygu sömürüsü propagandası yapmaktan vazgeçmesi çağrısı yapılmalıdır.