IŞİD terör örgütü Kürdistan Bölgesine karşı olan saldırılarını arttırdı. Son bir hafta içinde iki büyük saldırı yapıldı. Yaşanan olaylarda üç sivil de hayatını kaybetti. IŞİD saldırılarının artmasının nedeni Kürtlerin üzerine çokça tartışması gereken bir durum. Çünkü görünürde saldıran IŞİD ama arkasında sömürgeci güçler var. Fakat bu sömürgeci güç sadece Türkiye değil. Genel de IŞİD’in Türkiye tarafından kullanıldığına dair bir algı yaratılıyor. Oysa ki IŞİD’in Irak’taki yapısı üzerinde etkili olan birinci güç İrandır.
Zaten IŞİD’in aktifleştiği dönemden bu yana eğer Irak’a bakacak olursak kazanan ve kendine yer açan tek güç İran ve Şii cephe. Bu Şii cephenin bir de Kürt ortağı var. O da PKK. Evet IŞİD saldırılarından faydalanan sömürgeci ülkeler Türkiye ve İran, Kürt örgütü ise PKK’dir.
PKK IŞİD döneminde İran’ın Şii hilalini kurmasını hizmet etmekle görevlendirilmişti. Bunun içinde Kerkük, Şengal, Germiyan ve Mahmur hattına yerleştirildi. Evet bakın özellikle yerleştirildi diyoruz. Çünkü PKK’nin silahlı güçlerini Kerkük’e götüren güç İran istihbarat örgütü Itlaat’tır. Bunu siyaseti bilen herkes biliyor. Ömrümüz yeterse onu da yazarız. Fakat şimdi şunu net olarak söyleye biliriz: 2013 IŞİD saldırısı ile kendine yer açan İran, Türkiye ve taşeron örgüt olarak PKK idi. Şimdi aynı örgütler ikinci dalga saldırıdan da kendi payına düşecek bir şeyler bekliyor.
PKK’nin son günlerde IŞİD saldırıları sonrası medyasında başlattığı kara propaganda ve ince ayarlamalı yayınlarının hepsine bu çerçeveden bakmak gerek. PKK IŞİD saldırılarının artması ve 2014 yılındaki gibi kendisine yem düşmesini bekliyor. Yani aslında her düşen Peşmerge ve her saldırıyı kendisi için iyi bir gelişme olarak görüyor. Oyunda kendine rol bekliyor. Gerçeğin kısaltılmış hali bu. Fakat bir de sahnede sergilenenler var.
HPG Basın ve irtibat Merkezi sözcüsü Serdem Yektaş isimli bir PKK kadrosu yine kendi medyası ANF’ye konuşmuş, Peşmerge’ye baş sağlığı dilemiş. Ayrıca biz geçmişte Kerkük’ü IŞİD’den temizlemiştik demiş. Hatta utanmamış “gider yeniden savaşırız” demiş. Aslında bu konuşmaların PKK’nin gerçek yüzü ile alakası yok. Fakat PKK Kürtlerin hassasiyetini bildiği için mecbur duygulara hitap eden bir şov yapmak için alt düzey bir kadro konuşturmuş.
Efendim neymiş? PKK şehit düşen Peşmerge’lerin ailelerine de baş sağlığı dilemiş. Öyle mi? Peki, PKK kendisinin şehit ettiği Peşmergeler’in ailelerine de baş sağlığı diliyor mu. Mesela sadece göz korkutmak için kendi çocuklarının gözlerinin önünde vurduğu Serê Zêrê Asayiş Müdürü Gazi Salih Alixan’a da baş sağlığı diliyor mu? Dilemez! Neden dilemez! Çünkü PKK cenazeler ile beslenen bir çakaldır. Kendi cenazelerinden, başkalarının cenazelerinden beslenir.
HPG’nin bir ilkokul piyesi kalitesinde ki Serdar Yektaş röportajı PKK’nin çakallığının sembolüdür. PKK 2014 yılından beri bir çakal gibi Şengal, Mahmur, Behdinan alanlarında Kürdistan Bölgesi düşsün, zayıflasın üstüne çörekleneyim diye beklemektedir.
Çakalların özelliklerini hepimiz biliriz değil mi, çakkal bir leş yiyici bir yırtıcı hayvan. Kendisi pek bir şey avlayamaz, tavuk hırsızlığı, ufak tefek şeyler avlar. Ama esasen leş yer. Başkalarının avladıklarının peşine düşer. Başkalarının artığını yer. Birde çakkalın bir özelliği vardır koro halinde bağırarak korku yaymaya çalışırlar. İşte çakal dediğimiz şey budur. PKK bir çakaldır, hep başkalarının emeğinin üstüne konmak ister, hep leş peşindedir. Hep bağırıp çağırarak korku yaymak ister. Çakallık budur, çakallık kurnazlık, hile, hırsızlık, yalan, üç kağıtçılık ve her şeyden önce de leş seviciliktir. Çakallık, hayasızlık, edepsizlik hiç yüzü kızarmamak demektir.
Eğer PKK çakal olmasa kalkıp “Şehit Peşmergelere başsağlığı” diler mi? Çünkü kendisi 11 ayda 12 Peşmergeyi şehit etti ve 10 tane mayını da patlamadan imha edildi. Yoksa şehitlerin sayısı artacaktı. Şimdi sadece Kürtleri kandırmak için baş sağlığı diliyor. Çakallık budur, öldürüp sonra üzülmüş gibi yapmaktır. Herkes PKK’nin kendi varlığını Kürdistan Bölgesinin yokluğu üzerine kurduğunu ve Kürdistan Bölgesine karşı savaş ilan ettiğini biliyor. Mustafa Karasu ve Bese Hozat değil miydi “eğer peşmergeler ile savaş olursa bu bir birakuji olmaz” diyerek Peşmerge öldürmeyi meşrulaştıran. Peşmergeyi düşman diye işaret eden? Evet onlardı.
PKK – HPG Mahmur’da şehit düşen Peşmerge’ler konusunda IŞİD’den daha fazla sorumludur. Çünkü IŞİD ve Şii versiyonu Haşdi Şabi’nin Şengal, Kerkük, Mahmur hattına yerleşmesinin nedeni PKK’dir. Eğer bugün PKK’ye Hewler Peşmerge’nin denetimine mi girsin, Haşdi Şabi’ni denetimine mi diye sorulsa Haşdi Şabi’yi tercih edecektir. Hewler Kürdistan Bölgesel Yönetimine mi Bağdat’a mı bağlansın denirse PKK Irak’ı tercih edecektir. Hayır, bu abartı değil gerçektir. Hatırlayın Şengal’de de Haşdi Şabi’yi Peşmerge’ye tercih etmedi mi? Evet, etti, aynı şeyi için Hewler hatta Süleymaniye içinde yapar.
PKK bu saldırıyı yapan güçlerin ortağıdır, sadece siyaset olarak değil pratik olarak da ortaktır. Kürdistani bölgelere yeniden yerleşen IŞİD birimleri Rojava üzeri Şengal hattından gelmektedir. Guardian gazetesinin yazdığı para ile bırakılıp bir daha Suriye’ye dönmeme kâğıdı imzalayarak, para karşılığı bırakılanlardır.
PKK tüm bunların üstüne bir de Haftanin, Gare ve Bradost alanındaki Peşmergeler Kerkük tarafına gitsin diyerek sözde akıl veriyor. Oysa ki PKK’nin Kürdistan Bölgesi’nin statüsünü yıkmak için yaptığı IŞİD ve Haşdi Şabi’nin ki kadar tehlikelidir. PKK yarın bir fırsatını bulursa İran tanklarının üzerinde Kürdistan Bölgesine saldırır.
Bunun için PKK “IŞİD ’e karşı savaşmaya hazırız” dese de biz PKK’nin amacını biliyoruz. Tıpkı 2014 yılında olan olayları bekliyor. Bir yandan İran ve Bağdat ile stratejik siyasi ortaklık kurup imtiyaz sağlayacak, bir yandan da Kürdistan toplumuna sahte-Kürdistani mesajlar vererek itibar kazanacak, öte yandan Kürdistan Bölgesel Yönetimi de kendilerine pek çok konuda ön açacak. Yok, artık o sayfa kapandı. Herkes PKK’nin bir dost olmadığını, olamayacağını içinde bir çakal barındırdığını biliyor. Herkes PKK’nin IŞİD, Haşdi Şabi veya başka bir gücün Kürdistan Bölgesini güçsüz düşürmesini büyük bir heyecanla beklediğini ve onlarla ortak olduğunu iyi biliyor. Bu nedenle ancak kendisine yapılacak çağrı şudur: Çakallığı bırak, anti-Kürdistani ittifaktan çık, Haşdi Şabi ve IŞİD gibi terör örgütleri ile ittifakını bitir.