PKK’nin Avrupa’da faaliyet yürüten örgütü KNK (Kongre Neteva Kurdistan) IŞİD’in Mahmur’un Xacice köyüne yaptığı, 10’u Peşmerge 3’ü sivil 13 kişinin hayatını kaybettiği terör saldırısı ile ilgili bir açıklama yayınladı. Açıklamada Kürtlerin IŞİD saldırılarına karşı partisel çıkarları bir yana bırakarak birlik olması istendi.
KNK’nin açıklamasına genel çerçevede baktığımız zaman doğru bir açıklama fakat açıklamayı yapanlar, bağlantıları ve çalışmaları açısından ele alınırsa açıklamanın kendi içinde iki yüzlü bir açıklama olduğu görülebilir. Çünkü açıklama Kürt düşmanları içinden bir tanesini düşman görmüş. Kürtlerin tek düşmanı IŞİD değil. Birde aslında IŞİD’in Şii versiyonu olan Haşdi Şabi var. Acaba, KNK Haşdi Şabi’yi düşman olarak görüyor mu?
KNK Haşdi Şabi’nin Hewler’e olan saldırılarına karşı tek bir açıklama yaparak “Kürt partileri çıkarlarını bir yana bırakarak Haşdi Şabi’ye karşı birleşsin, mücadele etsin” dediğini duyamayız. Buda KNK’nin geçmişini ve yöneticisi olan asıl örgütünü bilenler tarafından anlaşıla bilir. Çünkü KNK, PKK’nin çıkarları doğrultusunda örgütlenmiş bir oluşum. Bu nedenle Kürdistan Bölgesi ve Irak’ta Haşdi Şabi ile kol kola olan PKK’nin siyasetine ters düşen bir açıklama yapması mümkün değil.
KNK’nin incelenmesi gereken uzun bir tarihi var. Bu konu yazımızın ana konusu değil. Fakat şunu biliyoruz ki PKK’nin 1990’lı yıllardan beri üzerinde çalıştığı bir örgüt. İlk başlarında gerçekten içinde yurtsever pek çok öğenin yer aldığı milli bir kuruluştur. Fakat zamanla PKK’nin yan bir örgütü olur ve kadrolaşan bazı eski siyasilerle PKK kadroları tarafından yönetilir.
KNK, her ne kadar Kürt ulusu ve Kürt ulusal birliği gibi bir amacı kendine kalkan olarak yapmış olsa bir piyon gibi kullanılmaktadır. PKK’nin Avrupa kadroları Nilüfer Koç, Adem Uzun ve sonradan PKK güdümüne giren Zübeyir Aydar, Remzi Kartal gibi isimler tarafından yönetilmektedir. Kongre içeriği, kongre yönetimi, eş başkanlar vb. hepsi direk kandil tarafından belirlenmektedir. PKK kendi dönemsel çıkarlarına göre KNK içindeki üyeleri birer piyon olarak ileri geri veya çapraz hareket ettirmektedir. Yani aslında KNK etkisiz ve sadece vitrin amaçlı kullanılan bir yapıdır. Aslında bir anlamda çömezin çömezidir.
Son yıllarda ise KNK’nin asıl misyonu “Kürdistan Bölgesel Yönetimi ve KDP Karşıtları Kulübü” olma misyonu yüklenmiştir. Süreç içinde KDP ile çelişmiş, küsmüş vb. nedenlerle KDP’ye öfke duyanlar KNK’ye doluşturulmuş Brüksel’de ki KNK merkezinin masalarında en çok Barzani’ye saldıranlar PKK için ideal birer KNK üyesi sıfatı kazanmaktadır. Bu insanların gönlünü hoş tutmak için ara sıra konferans, çalıştay vb. toplantılar düzenleyerek bu kişilerin hayatına biraz renk katarak onure etmektedir.
KNK’nin Güney Kürdistan çalışmaları ise daha ilginçtir. KNK Kürdistan Bölgesinde ne kadar eski Saddam’a cahşlık yapmış insan varsa etrafına aydın diye toplamıştır. Başlarında da Kandil’den gönderilen birkaç kadro atanmıştır. Burada da temel görev “Barzani Karşıtlığıdır”. İster hırsız olun ister ahlaksız eğer Barzani karşıtı iseniz o zaman KNK içinde yer bula bilirsiniz.
KNK’nin bir PKK vitrini olma ve Kürdistan Bölgesinin altını oyma karakteri çok net olmasına rağmen Kürdistan Bölgesel Hükümeti yine de olaya soğuk kanlı yaklaşmış ve çalışmalarına müsaade etmiş hatta imkan vermiştir. KNK Güney Kürdistan Temsilcisi adı altında Nilüfer Koç gibi kadroları sadece Kürdistan Bölgesel Yönetimi karşıtı çalışma yapmıştır.
Kısaca Kongre Netava Kurdistan gibi büyük bir isim almış kurum sadece ulus kavramının içini boşaltmak ve bir partinin çıkarlarına hizmet için organize edilmiştir. Ayrıca gerçek bir “Kürt Ulusal Kongresinin” önünü kapatmıştır. Hatta “ulusal” ismini kullanarak bir yapı adını kullanarak sömürgeci ajandalara hizmet etmiştir. KNK bu hali ile teşhir edilmesi gereken bir kurumdur. PKK’nin KNK adlı kurumu “Kürdistan Bölgesi Karşıtı” bir sopa olarak kullanmasına dur denmeli. Öncelikle Güney Kürdistanlı aydınlar bu kurumun maskesini düşürmelidir. Daha sonra ise Kürdistan Bölgesel yönetimi Kürtler arası ilişki, hoşgörü vb. yaklaşımlarla kuruma diplomatik bir kurum misyonu vermekten, çalışma imkanı vermekten ve görüşmeler yapmaktan artık imtina etmelidir.
