Nisan ayından bu yana devam eden TSK’nın Pençe Yıldırım operasyonu altıncı ayın sonun geldi. Mevsim koşulları nedeni ile operasyonun son günleri yaşanıyor. TSK kalıcı olarak kalmayı düşünmediği bölgelerden geri çekiliyor. İşgal ettiği ve kendi güvenlik sistemi içinde yer alan bölgelerde ise kalıcı üsler kuruyor. Hem TSK hem de PKK operasyon sonuçlarını propagandalarına göre manipüle ettikleri için gerçek ölü ve yaralı sayısı gibi konular bilinmiyor. Fakat bilenen gerçek şu Türk devleti Güney Kürdistan’ın içlerine doğru ilerliyor. Her yıl daha stratejik önemdeki tepeleri tutuyor. Tüm Kürtleri ilgilendiren ve Kürdistan’ın geleceğini etkileyecek bu durum karşısında ise PKK ise gerçekleri gizliyor. Kürtlerin olayın vahametini anlamasını engelliyor. Türkiye’nin 1960’larda karar aldığı Irak Türkiye yani Kuzey ve Güney Kürdistan sınırını değiştirme planını deşifre etmek yerine suçu yine Kürtlere yüklüyor. PKK bu yılda yeni savaş taktiği adı altında lanse edilen tünellerde onlarca kayıp verdi. PKK tünellerin öz eleştirisini vereceği yerde suçu yine KDP’ye yıkmak istiyor.
Erdoğan Altan ismi yine gündemde
PKK’nin Mezopotamya Ajansı adlı medyası “TSK, Kimyasal Silah kullanılan tünellere Peşmergeleri sürmek istiyor” başlığı ile haber yaptı. Bu haberde de şu ana değin Kürdistan Bölgesi karşıtı birçok yalan haberde adı geçen Erdoğan Altan imzası vardı. Erdoğan Altan yine adı bilinmeyen kaynaklara dayalı bir hikaye yazmış ve bu hikayeyi de haber olarak Mezopotamya Ajansında yayınlamıştı.
PKK medyasının haberine göre Werxalede TSK’nın imha ettiği tünellere Peşmergeleri sürmek istiyordu.
Werxale’nin konumu ve gerçekler
Oysa ki TSK Werxale hattındaki tünel olarak kullanılan karargah yeri de dahil olmak üzere tüm tünellerin girişlerini imha etmiş ve içine girmişti. Hatta bazı tünellerde teslim olmak zorunda kalan 4 gencin görüntüleri verilmişti. Yani tünellere zaten TSK girmiş.
İkincisi ise tünellerin bulunduğu Werxale alanı sınırdan 12 km uzakta, çok yüksek olmayan yerde. Bu alan da 1999’yılından beri PKK kontrolünde olan bir yer. Yıllardır alana bir Peşmerge girmediği gibi Peşmerge ile hiçbir teması yok. Werxale PKK ile TSK arasında bir çemberde duruyor. Peşmergeden ise kuş uçuşu 30 km uzak. Bu coğrafik bilgeler bile Erdoğan Altan’ın yine yalan ve Kürdistan düşmanı bir habere imza attığını gösteriyor.
Neden tünellerle Peşmerge arasında bir bağ kurmak istiyor
PKK kendi savaştaki yenilgisini izah etmek için Kürdistan Bölgesel Yönetimini ve Peşmergeleri ölüm tünelleri yenilgisine bulaştırmak istiyor. Yenildiği kesin olan PKK yaz ayının başında beri “eğer Peşmerge olmasa TSK’yı yeneceğiz” biçiminde üst düzey isimlerden de açılma yapıyordu.
Oysa ki PKK savaşta sadece Güney sınırları içinde değil Kuzey sınırı içinde de büyük bir darbe almıştır. Saldırı bir yana kendini bile koruyamaz durumdadır.
Werxale direniş çizgisi mi ölüm çizgisi mi?
Hitlerin propaganda bakanı Jossef Goebbles’in meşhur propaganda ilkelerinde bir madde yazar: hatalı olduğunuzu ya da yanlış yaptığınızı asla kabul etmeyin. PKK hiçbir zaman çıkıp ben bunu hatalı yaptım demez. PKK için her zaman suçlanacak biri vardır. Şehirlerin içine kocaman hendekler kazıp yüzlerce gencin ölümüne yol açtıkları Hendek savaşlarından sonra Cizre Bodrumlarında yüzlerce genç yakıldıktan sonra Bese Hozat çıkıp “Cizre’de direniş çizgisi kazandı” diyecek kadar yüzsüzlük göstermişti. PKK Werxale ve Zendura içinde benzer şeyler söyleyecek. Oysa ki her iki yerde de HPG’nin müthiş taktik dediği savaş tünelleri gençlere mezar olmuştu.
Yerel kaynakların verdiği bilgilere göre TSK Zendura hattındaki tünellerin ağzına beton döktü. İçindekilere ne olduğu ise bilinmiyor. Werxale ise sadece PKK’nin ismini açıkladığı 14 kişi var hayatını kaybeden. Bu sayının genelde 30’dan fazla olduğu ve bazı teslimiyetler olduğu da biliniyor. Fakat PKK’ye göre Werxale’de direniş ruhu kazandı.
Oysa ki TSK Werxale stratejik olarak tutulmasına gerek olmayan, yerleşim yerlerine uzak ve yol gitmeyen, yaşamaya uygun bir yer olmadığı için bıraktığı konusunda alanı bilen herkes hem fikir. Yani TSK alanı bırakmaz zorunda kalmadı. Sadece tutmayı uygun görmedi. Bu nedenle ortada bir Werxale direnişi değil bir Werxale faciası var. Bu gençler neden böyle bir ölüm tüneline mahkum edildi. Sorumlular çıkıp hesap vermeyecek mi?
Werxale dahil 2018 yılından bu yana yapılan operasyonların sorumlusu kimdir? Haftanin, Şekif, Xaxurke, Abdual Kofi, Lolan, Zendura, Keste Kayalıkları, Avaşin yaylaları ve daha onlarca işgal edilen dağın ve stratejik yerin hesabını kim verecek?
Abdullah Öcalan faktörü
Hafızası güçlü herkes Türkiye her sınır ötesine geçtiğinde Abdullah Öcalan’ın İmralı konuşmalarını hatırlıyor. Öcalan kendisi ile görüşen devlet görevlisi Atilla Uğur’a şunu söylemişti: “Erbil’de beslenip büyütülen Kürt Milliyetçiliği gelip Türkiye’yi vurmadan, gelin Erbil’i birlikte ele geçirelim.”
Evet Abdullah Öcalan’ın bunu söylediğine dair video görüntüleri de mevcut Öcalan şunu söylüyor. “ABD bundan sonra Barzani ve Talabani’yi güçlendirir. Buna karşı bir plan yapalım, Erbil’i ele geçirilelim. Çok açık beraber hareket etmeyelim, siz bizi destekleyin.”
Şimdi bugünden bakıyoruz da Türk devletinin Güney Kürdistan’da 40 km derinlikte stratejik hatları kontrol etmesi, gittikçe Erbil’e yakınlaşması bu planın bir parçası mı diye düşünüyoruz. Irak’a bağlı sınır muhafızlarının ve Peşmerge güçlerinin TSK’yi engellemek için kurduğu tüm üslere PKK tarafından saldırı yapıldı. Eğer PKK 2020 yazında engellememiş olsa Irak sınır muhafızları Keste -Hiror -Mayi yol hattına yerleşecek ve TSK ciddi olarak sınırlandırılacaktı fakat PKK bunu engelledi. Neden?
PKK neden ciddi bir direniş olmadan Şekif ve Zınare Keste gibi yerleri TSK’ya bırakıyor? Bu soruların tümünün cevabı Öcalan’ın teklifi ile mi ilgili?
Evet bu olaylar arasında bağ konusunda Kürtlerin önemli bir kısmının şüpheleri var.
PKK medyası her fırsatta Peşmergeleri Türkiye devleti ile ortak hareket etmekle suçluyor, Aziz Weysi ve daha pek çok ismi kullanarak iftiralar yapıyor. Mezopotamya Haber Ajansının son olarak ölüm tünellerindeki gerçeği gizlemek için yaptığı haber de aynı argümanları kullanmışlar. Peşmerge’nin Metina, Avaşin, Werxale ve diğer hiçbir yerde Türk devleti ile iş birliği yaptığı, para aldığı ile tek bir belge yoktur, ispat yoktur. Ancak Erdoğan Altan ve diğer “PKK basıncıları” yalan haber yapıla bilir. Oysa ki Abdullah Öcalan’ın Türk devletine “gizli plan yapalım, Erbil’i işgal edelim, Kürt milliyetçiliği gelişmesin” diye teklif yaptığının belgesi vardır. Öcalan videolar önünde de bu teklifi yapmıştır. Öyle görülüyor ki Öcalan’ın teklifi kabul görmüştür. Çünkü çok net bir biçimde Türk ordusu Erbil’i kuşatmaya doğru gidiyor. TSK her yıl 20 km daha Kürdistan’ın içlerini işgal ediyor. PKK yöneticileri mağaralarında oturuyor, dünya devrimlerine perspektif veriyor. Gençler ölüyor. PKK kaybetmiyor, TSK kaybetmiyor. Kürdistan Bölgesel Yönetimi ve Kürt gençleri ise kaybediyor. İyi filim.