PKK demokrasisinin gerçek yüzü Ciwanen Şoreşger pratiklerindeki yüzüdür

PKK demokrasisinin gerçek yüzü Ciwanen Şoreşger pratiklerindeki yüzüdür ENKS Faşisz, Türkiye

Geçtiğimiz günlerde Qamişlo’da ENKS’nin çağrısı ile halk artan vergi, ekmek ve mazot fiyatlarını protesto etmek için bir gösteri düzenledi. Gösteri özünde küçük bir gösteri idi. Normalde başka Ortadoğu’nun en faşist ülkeleri olan İran ve Türkiye’de bile böyle bir gösteri yapsanız devlet görmemezlikten gelir. En fazla yapacağı şey, kendi kanallarına “haberlerini yapmayın” der.

Fakat ENKS’nin çağrısı ile yapılan “ Ekmek yürüyüşü” pek de öyle olmadı. Yürüyüş PYD’nin hışmına uğradı. PYD kendi adına direk saldırmadı. Hatta aslında yürüyüşe saldırmak isteyen PYD’de değildi. Asıl saldıran PKK idi.

Ama hiç kimse kendi adını olaylara kullanmak istemiyor. PKK’ Rojava’da PYD-YPG adını kullanıyor. Onlarda siyasette kendini zora sokmamak için Ciwanên Şoreşger adlı bir örgütü kullanıyor. Aslında yani Ciwanên Şoreşger bir tetikçi örgütü. PKK’nin bir işareti ile adam öldürüyor, vuruyor kırıyor. Duygu yok, vatanseverlik yok tek amaç partinin söylediğini yapmak. Mafya kabadayılığının bir biçimi. Üzerine parti sosu dökülmüş biçimi diye biliriz buna.

Bunların bir de bir kitlesi var. “Sokağa çık” deyince çıkıyor. Sağa sola saldır deyince saldırıyor. Saldırdığı şeyi sorgulamıyor, niye saldırdığını sorgulamıyor. Robot gibi direktif verilince harekete geçiyor. Bunların bazıları bilinçli, kendi çıkarını görüp katılıyor. Katıldığı eylemlerden ne rantı yapacağını hesaplıyor. Bazıları ise gerçeği göremeyecek bir durumda, müritlermiş, körleşmiş. PKK bunlar üzerinden kendini gizliyor. PKK bu kitlesini halk, gençlik, kadın, gerilla, savaşçı, özgürlük, yurtseverlik gibi kavramlarla kutsallaştırıyor. Bunları eleştirsen haşa Allah’ı eleştirmişsin. Halkı eleştiremezsin, gerillayı eleştiremezsin. 

PKK bunu büyük bir tehdit ve güç gibi kullanıyor. Kürt aydınları, sanatçıları, kişilerde bunun gerçekten bir güç olduğuna ve ulvi bir şey olduğuna inanıyor.

Eğer kitlenin varlığı bir partiyi ve siyasetini dokunulmaz düzeyinde mukaddes yapacaksa AKP, PKK’den daha mukaddestir. Çünkü daha fazla kitlesi var. Hatta öyle bir kitlesi var ki bir ara yaşlı hanımefendi kendine uzatılan mikrofona “Erdoğan’ın g.t kılıyım” demişti. 17 Temmuz’da Erdoğan’a bağlı eli palalı lümpen bir gençlik insanlara saldırdı, genç ve her şeyden bihaber, rütbesiz askerlerin boğazını kesti. Erdoğan yüzde 48’ler de oy aldığı dönemlerde muhalefet edenleri yüzde50’yi sokağa dökerim diye tehdit ediyordu.

İzmir’de Deniz Poyraz isimli Kürt kızını vuran bir faşist vardı; Onur Gencer. 27 yaşındaydı. Ne dedi tutuklanınca? “”Terör örgütü PKK’dan nefret ettiğim için böyle bir şey yapmak istedim” dedi. Devlet olayı görmezden geldi. Hrant Dink vuruldu. Vuran Ogün Samast’a kahraman gibi muamele edildi. Devlet bu gençlere sahip çıktı, hiç biri hesap vermedi.  
PKK’nin Rojava örgütü Ciwanen Şoreşger’in bunlardan farkı yok.

Eğer normal insanlarsa ve yaptıkları yasaya uygunsa neden yüzlerini kapatıyorlar?

 Eğer yaptıkları yanlışsa neden tutuklanmıyorlar?

Medya organlarına Molotof atıyorlar, göstericilere saldırıyorlar. Bunlarda münferit değil. 2012 yılından beri oluyor, insan öldürdüler, evlere saldırdılar, insanları evlerinden çıkarıp dövdüler. Ama bir gün yakalanmadılar, mahkemeye çıkmadılar.

PKK’nin Qamişlo’da sağa sola saldırttığı  Ciwanen Şoreşger çeteleri ile Türk devletinin faşist-çete gençleri aynı zihniyetin üründür. Birbirlerinden farkı yoktur.  

Bir kesim aydın, yazar PYD’ye “dışarda imajınıza zarar geliyor, diplomatik alanda iyi olmaz” diye akıl verenler var. Yani PYD gizli öldürsün, kimse vurmasın diyorlar. Öte yandan “savaş koşulları var, Özerk yönetim daha kurumsallaşmamış, bu münferit bir olaydır” diye yumuşatmak isteyenler var. Bu çevrelerin kendisi İran, Türkiye ve Haşdi Şabi’nin hatta PKK’nin her gün yıkmakla tehdit ettiği Kürdistan Bölgesel Yönetimi’nde mercekle demokrasi açığı arayıp, ortalığı velveleye verenlerdir. Kürdistan’da PKK’nin bu faşist, saldırgan kitlesinden sonra tehlikeli bir kesim varsa o da gerçeği gördüğü halde, siyasi kaygıları nedeni ile sesini edemeyen kendini aydın olarak tanıtan kişilerdir.

Kürtlerin bu yüzden çok şey beklemesi ise anlamsızdır. PKK zaten bir Kürdistani hareket değil pratiği gösteriyor ki demokratik de değil. O zaman PKK ne hareketidir.

Uzun lafın kasası; “Dünyanın en demokratik hareketi, tüm dünyaya demokrasiyi öğreten, çözüm üreten, önderliklerinin dünya halkları önderi olduğunu iddia eden PKK’nin gerçek yüzü Qamışlo’daki yüzüdür.”

Diğer Haberler