Eylül Devrimi 20 yüzyılda Kürtler açsından taşıdığı önem hala yeterince açığa çıkarılmamış Kürt tarihinin önemli bir momentini temsil etmektedir. Diye biliriz ki dört parçadaki Kürtlerin 2. Dünya savaşından sonra Güney Kürdistan şahsında yaşadığı bir diriliş devrimidir Eylül devrimi.
Tüm Kürt partileri Eylül Devriminin izini taşır
Aslında bu gün ayakta olan tüm Kürt partileri Eylül devriminin izini taşır. Mahabad sonrası suskunluk yaşayan Doğu Kürdistan partilerini yeniden diriltti. Rojava’da ki sosyal gelişmeler ve kültürel edebi ürünlerin hepsi bu devrimin enerjisi ile yaratılmıştır. Eylül devrimi en çok Kuzey Kürdistanı etkilemiştir. Dersim ve Ağrı isyanları sonrası büyük varlık sorunu yaşayan Kuzey Kürdistan Eylül devrimi ile yeniden canlanmış ve umutlanmıştır. Bunun için bu gün Kuzey Kürdistan’da var olan Kürt partilerin hepsi Eylül devriminin yarattığı atmosferde şekillenmiştir. Bu gün KDP ve Barzani karşıtlığı yapan PKK bile Eylül Devriminin yarattığı ortamda yeşere bilmiştir. PKK Eylül devriminin Kuzey Kürdistan’da yarattığı Kürdistani kitleyi kendi etrafında toplamıştır. Tüm bu özellikler Eylül devrimini Kürt dirilişinin devrimi gerçeğini ortaya koyuyor.
Kürt ulusal birliğinin sembolüdür
Kürtlerin bu gün en büyük tartışmalarından biri olan ulusal birlik içinde Kürt tarihinin en büyük örneklerinden biri Eylül Devrimidir. Çünkü Eylül devrimi Kürdistan içindeki tüm farklılıkların Kürdistan’ın kendini yönetme hakkı mücadelesi etrafında birleştirmiştir. Sınıfsal, kültürel, inançsal ve ideolojik tüm farklılıkları öncelemeden bir araya gelinmiştir. Kürt aydınları, köylüleri, Müslümanları, Ezidileri herkes ama tüm herkes tüm Kürtler bir ardaya gelerek bu devrimi sahiplenmiştir.
Ayrıca Eylül devrimi sadece Kürtleri değil Ortadoğu’da Baas rejimi altında zulüm yaşayan tüm diğer kimliklere de cesaret vermiştir.
Tüm Kürdistan’lı farklı kimlikler de Eylül devrimini destekledi
Eylül Devrimi, Ortadoğu’nun en gerici, inkarcı ve faşist rejimlerinden Baas’ın Irak koluna karşı sadece Kürtlerin değil aslında Kürdistan’da yaşayan tüm halkların devrimiydi. Bunun için Ermeni, Asuri, Nasturi ve diğer tüm dini ve etnik guruplar tarafından desteklendi. Aslında kendine yenilmez, ebedi iktidar payesi biçen Baas rejimine karşı verilen mücadele diğer halklara da örnek oldu.
Eylül Devrimi Kürt halkının direniş gücünü tekrar açığa çıkardı
Tüm bu özellikler Eylül Devrimini bir diriliş devrimi yapar. Eylül devrimi sadece silahlı bir mücadele kararı değildir. Eylül devriminin Kürt halkına öğrettiği başka şeylerde vardı. Kürt halkını amaçları için örgütlenmeye ve fedakarlık yapmaya da hazırladı. Eylül devrimi direnişçi halk gerçeğini de açığa çıkardı. Güney Kürdistan halkı köylerini, şehirlerini bırakmak zorunda kaldı, enfal yaşadı, kimyasal saldırılar oldu. Fakat Eylül devriminin ayağı kaldırdığı insanlar tüm bunlara rağmen asimile olmadı, mücadelelerinden vazgeçmedi, dillerini unutmadılar. Bunun nedeni Eylül devriminin ulusal ve Kürdistani karakterinde görmek gerekiyor. Eylül devrimi çözüm için Kürtlükten taviz veren bir hareket değildi. Günlük ve geçici kazanımları değil Kürt toplumunun varlığını esas almıştı. Bu nedenle kültürel olarak asimilasyona da kapalı bir siyasal mücadele yaratmıştır. Eylül devrimi döneminde İran ve Avrupa’ya göç etmek zorunda kalan binlerce aile Kürt dilini ve mücadele tarihini unutmadı, asimile olmadı. Eylül devrimini başlatan Barzani mücadele geleneğinin belki de en önemli yönlerinden biri de Kürt halkını hem fiziksel imha hem de kültürel asimilasyona karşı koruyan bir mücadele olmasıydı. Eylül devrimi ve Barzani geleneği hiçbir zaman halkı canlı kalkan olarak kullanmadı. Ayrıca düşmanı ile ilişkilenirken ve masaya otururken bile hiçbir zaman taviz vermedi.
Bu gün Güney Kürdistan’ın Kürdistan Bölgesi olarak uluslararası meşru bir güç olmasını sağlayan da yine Eylül Devriminin başlattığı devrim sürecidir. Belli dönemlerde darbeler alarak geri çekilen ama hiçbir zaman teslim olmayan Eylül devrimi Güney kazanımlarının temelini oluşturur.
Melle Mustafa Barzani öncülüğündeki Eylül devriminin tarihini ve içeriği anlamlar Kürtler açısından çok daha fazla açığa çıkarılmalı ve günümüz siyasetine ışık tutması sağlanmalıdır.