Son bir haftadır PKK’nin yaptığı açıklamalar ve kendi kitlesini meydanlara dökme biçimi çok tehlikeli sonuçlara yol açabilecek gibi görüyor. PKK’nin Kürtler arasında düşmanlığı körükleyecek açıklamaları, kendi parti varlığı için Rojava’da ve diğer yerlerdeki radikal kitlesini meydanlara sürmesi, medyasının yalan da sınır tanımazlığı gözü kara davranacağını gösteriyor.
PKK’nin bu yaptıklarının Kürtlere hiçbir faydası yok. Irak, İran, Suriye ve Türkiye tekrar köprüler kurmak için görüşmeler yaparken, Ortadoğu yeni bir dengeye doğru giderken PKK’nin yaptıkları Kürtlerin elini kolunu bağlamak demektir. Tüm Ortadoğu devletleri Kürdistan Bölgesel Yönetiminin varlığını ortadan kaldırmak için, onu küçültüp kenara itmek için kol kola vermişken PKK onlara hizmet ediyor. PKK Kürt kanı içmek için yemin eden Haşdi Şabi ile kol kola geziyor. İranlı Tuğgeneral Mohammed Pakpur “Kürdistan Bölgesini vururuz” diye Doğu Kürdistan sınırında tehdit ederken PKK yönetimi eşzamanlı olarak halka “Güney Kürdistan’a saldırın” talimatı veriyor. Elbette bunun bir anlamı vardır. Anlamı şudur PKK Kürdistan Bölgesinin varlığını bitirmek isteyen güçlerle ittifak halindedir.
Biraz aklı başında olan herkes PKK’nin bu yaptığının ateşle oynamak olduğunu görüyor. Kalkıp Kobani’de kendisine bağlı bir kaçi bin kişiyi Barzani karşıtlığı üzerinden sokağa dökmek nedir? Kürt düşmanlığıdır, ahlaksızlıktır.
Kalkıp hiçbir ispat hiçbir delil olmadığı halde TSK tarafından vurulan 7 gerillayı Peşmerge’ler vurdu diye ortalığı velveleye vermek her şeyden önce o gerillalara ve ailelerine ihanettir. Elbette ki Türk devletini de aklamaktır.
Zübeyir Aydar Avrupa’da tutmuş elinde üç gerilla resmini tutmuş “bunların akıbetini öğrenmek istiyoruz” diyor. Zübeyir Aydar’da biraz insanlık varsa önce Qadiya Ezidi kampında PKK’nin yerleştirdiği patlayıcı ile ölen 1 aylık Heman Sado ile 9 yaşındaki Niştiman Sado’nun resmini eline alır. Sonra PKK’ye sorar “bu çocukları niye öldürdün?”
PKK Avrupa’da yıllardır etrafından olan bir avuç insana uçak bileti alıp toplantı yaptırıp KDP’yi kınamalarını istiyor. KCK aydın ve sanatçılara çağrı yapıyor KDP’ye karşı harekete geçin diyor. Sonra ne yapacak yine üç beş tanesini uçağa bindirip Hewler’e gönderecek olay çıkartacak o karmaşada da Peşmerge’lere saldıracak.
PKK’nin tüm yaptıklarının ardından yatan hedefler şunlardır: Birincisi; Amediye hattında Gire Elho(Hakkari tepesi) ve Gire Çarçel hattında Peşmerge’nin karakollarına saldırmanın gerekçesini arıyor. Peşmerge IŞİD savaşından çekildiği bu alanları Haziran ayında yine tutmuştu. Peşmerge’nin burayı tutmasından rahatsız olan sadece PKK değil ayrıca Türkiye’dir. Eğer Peşmerge burayı bırakırsa gelecek yıl Nisan ayında Türk devleti gelip bu iki tepeyi tutacak. Ve Amediye şehir merkezine silah menzili yakın olacak. PKK bunu mu istiyor?
İkincisi; PKK şehirlere tıpkı Qadiya kampında olduğu hatta Hokkabaz restoranda olduğu gibi bir iki suikast ve patlama yaptırılacak. Hewler’de işgalcilere karşı savaşıyorum diye bir iki şirkette bomba patlatacak, bir iki insan vuracak. Bunu da işgalciliğe karşı mücadele olarak yansıtacak. Oysaki amaç ekonomik yatırımları korkutup geri çektirmek, Irak’ın en huzurlu Ortadoğu’nun en huzurlu birkaç kentinden biri olan Erbil’i kör ve gereksiz bir kaosa sürüklemek istiyor. Uluslararası arenanın Kürdistan Bölgesine olan desteğini yok etmek istiyor. PKK bunu yaparsa ne olacak Bağdat’ın eli güçlenecek, Kürdistan Bağdat’a mahkum kalacak. Kürdistan Bölgesi Haşdi Şabi, İran ve Bağdat tehditleri altında özgürlükçü bir proje yerine zar zor ayakta kalmaya çalışacak. Şengal ve Kerkük Bağdat’a kalacak. PKK bunu mu istiyor?
Üçünçüsü; PKK, gazeteci kimliği altında kendisine ajanlık yaptığı için tutuklanan bir gurup için anlaşmalı olduğu partilerin kitlelerini sokağa dökecek, Şengal’de, Musul’da Haşdi Şabi lehine oy kullanacak. Kürdistan Bölgesini Irak parlamentosunda zayıflatmak isteyecek. PKK bunu mu istiyor?
Dördüncüsü; PKK Rojava ya benim olacak ya kara toprağın olacak diyor ve kendisi dışında hiçbir güce yaşam hakkı tanımıyor. Bunun için Ciwanen Şoreşger sağda solda bomba patlatıyor, PYD asayişi insanları kaynar su ile yakarak öldürüyor. PKK Rojava’yı kendi dar çıkarları için yok oluşa sürüklüyor. Böyle giderse PKK Suriye ve Türkiye devleti arasında bölüşülecek. Kürtlere kulluk kalacak. PKK bunu mu istiyor?
Evet, PKK bunları istiyor. PKK Kürdistan Bölgesine düşmanlık yapıyor. PKK Türk işgalciliğine karış mücadele adı altında işgalcilerle kol kola hareket edip Kürdistan Bölgesine saldırıyor. Bunu yaparken de yiğitçe, açık açık, meydana çıkıp ne istediğini söylemiyor.
PKK yönetimi Kürdistan tarihin en iğrenç, en aşağılık, en sinsi ihanetini kadınların etekleri, gençlerin yürüyüşleri, sloganlar veçocuk savaşçıların cenazeleri altında gizliyor.
PKK’nin yaptığı ateşle oynamaktır. Fakat PKK şunu bilmelidir, Kürdistan halkı Cemil Bayık’ın örümcek ağı tutmuş zihnini Karayılan’ın kıvrak yalanlarını artık çok iyi biliyor. Bu oyun tutmaz.
Ayrıca PKK ateşle oynuyor fakat bu ateş en çok PKK’yi yakar. Çünkü PKK iki yıldır kendi çalıp kendi oynuyor, daha kimse PKK’nin ateşine ateşle karşılık vermedi. PKK geçmişi unutmamalı, eğer PKK’ye ateşle karşılık verilirse Cemil Bayık yine Urmiye’de soluğu alır. Ayrıca PKK’nin ateşle yıkmak istedikleri PKK gibi değil her gün kuru gürültü yapmıyorlar ama bir konuşunca da pir konuşuyorlar. Bu ateş PKK’yi yakar.
