Fransız yazar Honore de Balzac ne güzel söylemiş “Yalancılık bir meslek dalı olarak ilan edilmeli artık çünkü çok fazla ustası var.” Bazı insanlara bakıyorsunuz hiç utanmadan, sıkılmadan yüzünüze baka baka yalan söylüyor. Bireysel yalanları anladık da bir halkın yüzüne baka baka yalan söylemek daha korkunç bir suç ve daha büyük bir ustalık istiyor. Mesela herkesin doğrusunu bildiği bir şeyin yalanını söylemek her baba yiğidin harcı değil. Her siyasetçi de bunu yapamaz. Mesela Recep Tayyip Erdoğan bu konuda usta isimlerden biri. Hiç utanmadan, herkesin doğruyu bildiğini bile bile yalan söylüyor. Geçen bir yerde okudum karatede en üst ustalık seviyesine kara kuşak deniyormuş bundan yola çıkarak Erdoğan’a “ kara kuşak yalan ustası” demişler.
Biz Kürtler’de de var böyleleri. Mesela PKK yöneticisi Murat Karayılan da kara kuşak yalan ustası. Hiç utanmadan ar etmeden, gözümüzü içine baka baka yalan söylüyor. Tıpkı Erdoğan gibi.
Derler insan düşmanına benzermiş, PKK şahsındaki bu aslında. PKK yöneticilerinin ses tonları, vurguları, üslupları gittikçe Erdoğanlaştı. Hatta bir ara Karayılan Süleyman Soylu gibi konuşmaya başlamıştı. Aslında PKK’nin halk, şehitler, propaganda, kutsallık, duygu sömürüsü vb. gibi yönleri ile tam bir AKP ve Türk devleti yöntemlerinin takipçisi olduğunu göre biliriz. Her iki tarafta yaptığını inkar ediyor, her iki tarafta her yaptığını halkın bekası için yaptığını söylüyor. Ve en ortak nokta her iki tarafta aslında her şeyi mahvetmiş, halkı yoksulluğun ve yalnızlığın kucağına itmişken çok büyük zaferler kazandığını, halkın tarihinde böylesi büyük bir direnişin olmadığını söylüyor.
İşin ehli biri oturup yazsa PKK ve AKP paradigmalarının ne denli birbirine benzediğini göre biliriz. Tek adam, tek parti sistemini savunuyorlar. Kendileri dışında herkes hain, her şeyi onlar başarıyor, en güzel onlar, en yurtsever onlar, en kahraman onlar, en çilekeş onlar, en fedakâr onlar. Yani onlar dışındaki herkes ajan, hain, cahil, geri, kötü. İşte AKP ve PKK’nin kafası böyle bir birine çok benziyor. Ve tabi ki herkesin gözünün içine baka baka yalan söylemekten hiç çekinmiyorlar.
Örneğin İki gün önce Denge Welat radyosunda konuşa Murat Karayılan’ın konuşmasını dinlerken Erdoğan’ın Kurdi halini dinlediğinizi zannederdiniz. Karayılan hiç çekinmeden, utanmadan yalan söylüyordu.
Karayılan diyor ki “PKK ve HPG Şengal’de yoktur, gidip baksınlar, tek bir yerimiz yok”. Karayılan herkesi cahil, kandırılacak insan görüyor. Tüm dünya PKK’nin Şengal’de olduğunu, Rojava’da eğittiğiniz gücü oraya nasıl gönderdiğinizi biliyor. Sozdar Avesta başka olmak üzere onlarca gerillanızın Qamişlo-Şengal-Musul hattında nasıl gezdiğini biliyor. Hatta onu geçtik herkes İran üzeri getirilen uyuşturucunun nasıl Süleymaniye-Kerkük-Musul-Şengal-Rojava hattına götürüldüğünü ve oradan dünyaya açıldığını biliyor. Orda elinizdeki 500 insanı oradan oraya nasıl götürdüğünüzü biliyor. Ama Karayılan koskoca savaş komutanı olduğunu söyleyen kişi insanların yüzüne baka baka yalan söylüyor.
Ola bilir Kürtler her şeyi açık açık söylemeye bilir, insanın gizli ajandası da vardır. Ama bu kadar namerdane ve bu kadar açık yalan söylemek de Kürtlüğün şanına sığmaz. Karayılan kendini çok küçük düşürdü. Çok basitleştirdi. Karayılan savaşta kaybedince yalanla siyasette kazanmaya çalışıyor. Maalesef bunula da kazanmıyor tam tersine kendi itibarını gittikçe yok ediyor.
Tüm bunların üstüne Karayılan “Kürtler ve bölge halkı kendi içindeki ajanları temizlemeli” diyor. İşte bunu doğru söylemiş Karayılan. Fakat şunu söylememiş “ajan kimdir”? O zaman biz bir örnek verebiliriz. Mesela Şengal’de ajanlar kimdir biz söyleyelim, ajan “Şengal Kürdistan Bölgesine bağlanmasın, Şengal Irak’ın bir parçasıdır, Peşmergeyi Şengale sokmayacağız” diyenlerdir. Ajan Şengal’e Irak bayrağı astırıp, Kürdistan bayrağı astırmayandır. Ajan Kürtlerin kanını bir tasta içse doymayacak olan Haşdi Şabi ile kol kola olandır. O zaman Şengal’de ajanlık yapanlar kim? Elbette ki Karayılan’ın partisi. Evet, Kürtler kendi içinde ajanları temizlemelidir, PKK’ye Şengal’de artık yeter denmelidir. Türkiye’de Türkiyelileşme, İran’da İranlılaşma, Suriye’de Suriyelileşme, Irak’ta Iraklılaşma projesi olan ama Kürdistan Bölgesel Yönetiminde ise düşmanlık yapma projesi olan PKK’ye artık yeter denmelidir. PKK’nin anti Kürt siyaseti temizlenmelidir. Sömürgecilere karşı koyarken her sömürgeci ile kafa kol ilişkisi olan PKK’ye de karşı konmalıdır. Murat Karayılan gözümüzün içine baka baka yalan söylüyor, bizde her gün ama her gün yalanlarını yüzlerine vurmak ve gerçekleri söyleyeceğiz.
Diyeceğiz ki: “PKK etrafında topladığı 500 Şengalli ile Şengali Türk- İran çatışmasının merkezi yapmak gibi tehlikeli ve kötü planından vazgeçmelidir. PKK Şengal’in ve Ezidilerin yakasından düşmelidir.”
Gerçek bu kadar basit ve nettir. Karayılan’ın ağzından köpükler saça saça, elini kolunu sallaya salaya söylediği yalanların gerçekle hiçbir alakası yoktur. Kürtlerin de artık bu yalanlara karnı toktur.